Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

MAKÂM

Sözlükte "ayakların bastığı yer, oturulan yer, menzil, merhale, konak" anlamlarına gelen makâm kelimesi tasavvufta, kulun tekrar etmek suretiyle kazandığı ve kendisinde özellik haline getirdiği edebler ve ahlâk veya kulun riyazet ve mücahede ile ulaştığı derece demektir. Haller, Allah vergisi (vehbi) iken, makâmlar kulun çalışması ile (kesbi)dir. Hal geçicidir, makâm ise süreklidir. Ayrıca velilerin mezarlarına veya hatıralarını taşıyan yerlere de makâm denilmektedir. (M.C.)

Makam-ı İbrahim

Hz. İbrahim'in Kabe'yi inşa ederken iskele olarak kullandığı veya halkı hacca davet ederken üzerine çıktığı taşın bulunduğu yerdir. Mümkün olursa tavaf namazının burada (Makam-ı İbahim'in arkasında) kılınması efdaldir.

LIVÂÜ'L-HAMD

Hamd sancağı; kıyamet günü insanların altında toplanacakları sancak; Hz. Peygamber'in sancağı. Kıyamet günü övgü ve şeref Hz Peygamber'e ait olacağı için, onun ümmetini toplayacağı sancağın ismi "Hamd sancağı" diye isimlendirilmiştir.

"Gecenin bir kısmında da sana mahsus olmak üzere, onunla (Kur'an) gece namazı kıl. Umulur ki Rabbin seni bir Makam-ı Mahmud'a gönderir" (el-Isrâ, 17/79). Bu ayeti kerimede geçen makam-ı mahmud, ahiret günü Hz. Peygamber'e verilecek şefaat makamı olarak tefsir edilmiştir. Nitekim bir hadisi şerifte Hz. Peygamber makam-ı mahmudun ne olduğunu soran sahâbiye "o şefaattır" diye cevap vermiştir (Ahmed b. Hanbel, II, 444). Bu açıdan değerlendirildiğinde hamd sancağının, şefaatla alâkası ortaya çıkmaktadır. Ebû Saîd el-Hudrî (r.a), Hz. Peygamber (s.a.s)'in şöyle buyurduğunu rivayet etmiştir: "Öğünmek için söylemiyorum, ben Âdemoğullarının efendisiyim! Kıyamet gününde ilk diriltilecek benim. Öğünmek için söylemiyorum; ilk şefaat isteyen ve şefaati ilk kabul edilenim. Öğünmek için söylemiyorum; kıyamet gününde hamd sancağı benim elimde olacaktır" (Tirmizî, Menâkıb, I; Ibn Mâce, Zühd, 37; Dârimî, Mukaddime, 8; Ahmed b. Hanbel, I, 281, 295, III, 14, 4).

Hamd sancağı Hz. Peygamber'e ait olan hususi özelliklerdendir. Bir rivayete göre diğer peygamberlerde bulunmayan, yalnızca Hz. Peygamber'e ait olan bu sancak altında Âdem (a.s)'den kıyamete kadar bütün müminler toplanacaklardır (Mübarekfürî, Tuhfetü'l-Ahvezî, Beyrut t.y, IV, 130). MAKÂM Bir kimse şu on şeyi, kendine farz bilmedikçe, tam verâ ehli (dînimizde şüpheli olan şeylerden sakınan) olamaz: Başkalarını çekiştirmemeli. Mü'minlere sû-i zan (kötü zan) etmemeli, kötü bilmemeli. Kimse ile alay etmemeli. Yabancı kadınlara, kızlara bakmamalı. Doğru söylemeli. Kendini beğenmemek için, Allahü teâlânın kendisine yaptığı ihsânları (iyilikleri), nîmetleri düşünmeli. Malını helâl yerlere harcayıp, haramlara vermemeli. Nefsi, keyfi için, mevki makâm istemeyip, bunları insanlara hizmet yeri bilmeli. Beş vakit namazı vaktinde kılmağı birinci vazîfe bilmeli. Ehl-i sünnet (Resûlullah efendimiz ve arkadaşlarının bildirdiği doğru yolda giden İslâm) âlimlerinin bildirdiği îmânı ve işleri iyi öğrenip, kendini bunlara uydurmalı. (Ahmed Fârûkî)

Emeli, arzû ve istekleri kısa yapmak lâzımdır. Makâm, mevkî kapmak için yarış etmek gibi hırs yoktur. (Ahmed bin Âsım Antâkî)

Makam ne kadar mühim olsa da, şahsiyetinizi vermeyin. Kendinizi küçültmeyin. (Ferîdüddîn Şeker Genç)

Mal için makam için hep uğraştım,

Sonsuz nîmetlerden oldum, âh yazık!

Yol bozuk ve karanlık, önde şeytan,

Günâh ağır, ağlarım hep, âh yazık!

(Mevlânâ Hâlid-i Bağdâdî)

2. Tasavvuf yolunda bulunan kimsenin bu yolda ilerlerken kazandığı mânevî derecelerden her biri.

Makâmı kazanmakta kulun gayreti lâzımdır. Bu bakımdan makâm ile hâl arasında fark vardır. Çünkü hâl, kulun gayreti olmadan kalbde meydana gelir. (Ali bin Hüseyin)

Tasavvuf yolunda bulunan kimsenin kazandığı makâmın hükümlerini, îcâblarını yerine getirmeden, tamamlamadan, başka makâma geçmekte acelecilik yapmaması, sabırsızlık göstermemesi lâzımdır. Zîrâ, kanâati olmayan hırslı kimsenin tevekkülü, sıhhatli olmaz. Tevekkülü tam olmayanın teslimiyetinde sıhhat bulunmaz. (Seyyid Abdülhakîm Arvâsî) Makâm-ı İbrâhim Haccın farzlarından üçüncüsü, Kâbe-i muazzamayı tavaf etmektir. Tavaf, Mescid-i harâm içinde, Kâbe-i muazzama etrâfında dönmek demektir. Dördü farz, üçü vâcib olmak üzere yedi kerre dönülür. Zemzem kuyusunun ve makâm-ı İbrâhim'in dışından dolaşarak da tavâf etmek câizdir. (İbn-i Âbidîn)

Yeryüzünde Cennet'e âit varlıklardan yalnız Hacer-ül-esved (Cennet'ten getirilen, Kâbe'nin duvarına konan kıymetli siyah taş) ile Makâm-ı İbrâhim bulunmaktadır. Eğer bunlara müşriklerin (Allah'a ortak, eş koşanların) elleri dokunmamış olsaydı, onlara dokunan derd sâhiblerine mutlaka cenâb-ı Allah şifâ verirdi. (İbn-i Abbâs) Makâm-ı İlliyyîn Bir ma'sûm (günâhsız, suçsuz) çocuk hasta olup, ölüm döşeğine girdiğinde, makâm-ı İlliyyîn, onun makâmı olur. Oradan üç yüz altmış melek gelip, saf saf olup o çocuğun karşısında dururlar ve; "Yâ ma'sûm çocuk! Müjdeler olsun sana, bugün öyle bir gündür ki, geçmiş olan, anaların ve dedelerinin ve cümle komşularının günâhlarının affı için Hak teâlâdan dile (iste)" derler. (İmâm-ı Gazâlî)

Makam: Durulacak yer.

Rütbeli yer.

Câh. Mesned. Mansab.

Musikide usul. Tempo.

Mevki' Yer.

Sınıflandırılmış yerlerden her biri.

Vapur, tren gibi yerlerde sınıflandırılmış, değeri yüksek olan yer.

Bir şeyin bulunduğu veya vukua geldiği yer.

Türk Musıkisinde Makamlar[]

Musıkimizde 500 civarında makam yapılmış olup ancak bunlardan pek azı günümüzde kullanılmaktadır. Bazı makamlarımız çok az işlendiğinden, bazıları da yapılarının ağırlığından dolayı günümüze kadar ulaşamamıştır.


Bir ses veya tam ses dendiğinde iki nota arasındaki ses anlatılır. Örnek olarak "Do" ve "Re" notaları arası 1 tam sestir. Fakat müzik icra edilirken bu ses aralığını bazan azaltılıp çoğaltmamız gerekir. İşte bunu sağlayan işaretlere "Arıza İşaretleri" denir.

Müzik sesleri; (Do - Re - Mi - Fa - Sol - La - Si) olmak üzere 7 notadan oluşmuştur.

Batı müziğinde bir tam ses aralığı ikiye bölünmüş ve bunlara sadece "Diyez" ve "Bemol" adı verilmiştir. Türk Musıkisinde kullanılan diyez ve bemoller ise birden fazladır. Çünkü musıkimizde bir tam ses aralığı ikiye değil, dokuza bölünmüştür. Bunların her birine "Koma" adı verilmiştir.

TÜRK MUSIKİSİNDE KULLANILAN İŞARETLER

İşaretin Adı Koma Değeri Rumuz Koma 1 F Eksik Bakiye 2 - 3 E Bakiye 4 B Küçük Mücennep 5 S Büyük Mücennep 8 K Tanini (Tam) 9 T Artık İkili 12 - 13 A Portenin en altındaki çizginin altında ve ek çizgi üzerindeki nota Do notasıdır. Yine portenin alttan üçüncü aralığındaki nota da Do notasıdır. Bir de en üst çizginin üzerindeki ikinci ek çizginin üzerindeki nota da Do'dur.

Şimdi icra sırasında Do notası dendiğinde icrakar ne anlayacak. Acaba bu üç Do notasından hangisi kastedilmektedir? İşte notalara isim verilmesinin bir nedeni.

Portenin en altındaki çizginin altında ve ek çizgi üzerindeki Do notasına "Kaba Çargah" Portenin alttan üçüncü aralığındaki Do notasına "Çargah" Portenin en üst çizgisinin üzerindeki ikinci ek çizginin üzerindeki Do notasına "Tiz Çargah" denir.

Bunun gibi, Re notası; Yegah ve Neva

Mi notası; Hüseyni Aşiran ve Hüseyni

Fa notası; Acemaşiran ve Acem

Sol notası; Rast ve Gerdaniye

La notası; Dügah ve Muhayyer

Si notası; Buselik ve Tiz Buselik isimleri alır

Türk Musıkisinde kullanılan makamlar 3 ana başlıkta toplanır.

A) Basit Makamlar

B) Göçürülmüş Makamlar ( Şed Makamlar )

C) Birleşik Makamlar ( Mürekkep Makamlar )

A) Basit Makamlar;

Bir tam dörtlü ve bir tam beşliden meydana gelen dizileri vardır. Bu makamlarda güçlü, dörtlü ve beşlinin birleştiği yerde bulunur. 13 tane Basit Makam vardır. Bunlar;

1) Çargah Makamı 2) Buselik Makamı 3) Rast Makamı 4) Uşşak Makamı 5) Hicaz Makamı 6) Uzzal Makamı 7) Hümayun Makamı 8) Zirgüleli Hicaz Makamı 9) Neva Makamı 10) Hüseyni Makamı 11) Karcığar Makamı 12) Basit Suzinak Makamı 13) Kürdi Makamı

B) Göçürülmüş Makamlar ( Şed Makamlar )

Bir makamı, kalıbını bozmadan asıl yerinden başka bir yere götürmek, o makamın şeddini yapmaktır. Yani o makamı göçürmektir. Makamları teker teker incelerken bu konunun daha iyi anlaşılacağını umuyorum.

İsimlendirilmiş ve halen kullanılmakta olan şed makamlar 14 tanedir. Bunlar;

1) Acemaşiran Makamı 2) Mahur Makamı 3) Sultaniyegah Makamı 4) Nihavend Makamı 5) Kürdilihicazkar Makamı 6) Zirgüleli Suzinak Makamı 7) Şedaraban Makamı 8) Evcara Makamı 9) Hicazkar Makamı 10) Suz-i dil Makamı 11) Ruhnevaz Makamı 12) Ferahnüma Makamı 13) Aşkefza Makamı 14) Heftgah Makamı

C) Bileşik Makamlar (Mürekkep Makamlar)

Yapısında çeşitli makam dizileri bulunduran makamlara Bileşik Makamlar denir.

Bileşik Makamlar, karar perdesine göre 8 gurupta incelenir. 1. Yegah perdesinde karar verenler. 2. Hüseyni Aşiran perdesinde karar verenler. 3. Acem Aşiran perdesinde karar verenler. 4. Irak perdesinde karar verenler. 5. Rast perdesinde karar verenler. 6. Dügah perdesinde karar verenler. 7. Segah perdesinde karar verenler. 8. Buselik perdesinde karar verenler.

Bu makamlar şunlardır;

1) Ferahfeza Makamı 2) Irak Makamı 3) Evç Makamı 4) Bestenigar Makamı 5) Ferahnak Makamı 6) Şevk-Efza Makamı 7) Nikriz Makamı 8) Nev'eser Makamı 9) Suz-i Dilara Makamı 10) Sazkar Makamı 11) Zavil Makamı 12) Acem Makamı 13) Muhayyerkürdi Makamı 14) Acemkürdi Makamı 15) Gerdaniye Makamı 16) Hisar Buselik Makamı 17) Saba Makamı 18) Saba Zemzeme Makamı 19) Nişaburek Makamı 20) Isfahan Makamı 21) Bayati Araban Makamı 22) Tahir Buselik Makamı 23) Şehnaz Makamı 24) Dügah Makamı 25) Hüzzam Makamı 26) Segah Makamı 27) Müstear Makamı

Advertisement