2101-2110 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
2121-2130→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin manzum tercüme: Ahmet Çavuş Metin farsça tercüme: Recep KOÇ Metin İngilizce tercüme: UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORİJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
2111. |
در مثالی بسته گفتی رای را |
TRANSKRİPT BOŞ |
Gerçi bunlardan zâhiren “Belâ” sesi gelmezse de onların yokluktan gelmeleri, var olmaları “Belâ” demeleridir. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2112. |
تا ندانند خصم از سر پای را |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ağacın, taşın anlayışını söyledim ya. Hemen şimdicik bunu anlatan şu hikayeyi dinle! |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2113. |
او جواب خویش بگرفتی ازو |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Hannâne direği, Peygamberin ayrılığı yüzünden akıl sahipleri gibi ağlayıp inliyordu. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2114. |
وز سؤالش می نبردی غیر بو |
TRANSKRİPT BOŞ |
Peygamber, “Ey direk, ne istiyorsun?” dedi. O da “Canım, ayrılığından kan kesildi. |
İNGİLİZCE BOŞ
.
|
2115. |
ساعتی تاخیر کرد اندر شدن |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bana dayanıyordun, şimdi beni bıraktın. Mimberin üstüne çıktın” dedi. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2116. |
بعد از آن شد پیش شیر پنجه زن |
TRANSKRİPT BOŞ |
*Bunun üzerine Peygamber ona dedi ki: “Ey iyi ağaç, ey sırrı bahta yoldaş olan! |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2117. |
زان سبب کاندر شدن او ماند دیر |
TRANSKRİPT BOŞ |
Söyle ne istersin? Dilersen seni yemişlerle dolu bir hurma fidanı yapayım ki doğudakiler de, batıdakiler de senin hurmanı yesinler. |
İNGİLİZCE BOŞ
,
|
2118. |
خاک را می کند و می غرید شیر |
TRANSKRİPT BOŞ |
Yahut Tanrı, seni o âlemde bir servi yapsın da ebediyen terü taze kal” dedi.Hannâne “Daim ve baki olanı isterim” dedi. Ey gafil, dinle de bir ağaçtan aşağı kalma! |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2119. |
گفت من گفتم که عهد آن خسان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Peygamber, kıyamet günü insanlar gibi dirilmesi için o ağacı yere gömdü. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2120. |
خام باشد خام و سست و نارسان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bunu duy da bil ki Tanrı, kimi kendisine davet ettiyse o kimse bütün dünya işlerinden vazgeçmiştir |
İNGİLİZCE BOŞ
|