2651-2660 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
2671-2680→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin manzum tercüme: Pınar BULUT Metin İngilizce tercüme: Metin Farsça tercüme: Muhammet AYDIN
UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORİJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
2661. |
مؤمنان آیینه همدیگرند |
TRANSKRİPT BOŞ |
Gökten yaratıldığımız halde yeryüzüne bu alâkamız nedir? |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2662. |
این خبر می از پیمبر آورند |
TRANSKRİPT BOŞ |
Biz nurlarız, karanlıklarla ülfetimiz neden? Nur zulmetlerle yaşayabilir mi? |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2663. |
پیش چشمت داشتی شیشه کبود |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Ey Âdem! O ülfet, senin kokundanmış. Çünkü cisminin nesci yeryüzü. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2664. |
زان سبب عالم کبودت می نمود |
TRANSKRİPT BOŞ |
Topraktan olan cismini yeryüzünde dokudular; pak nurunu burada buldular. |
İNGİLİZCE BOŞ
.
|
2665. |
گر نه کوری این کبودی دان ز خویش |
TRANSKRİPT BOŞ |
Şimdi canımızın ruhundan bulduğu ülfet, bundan önce cisminin yoğrulduğu topraktan parlıyordu. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2666. |
خویش را بد گو مگو کس را تو بیش |
TRANSKRİPT BOŞ |
Yeryüzündeydik ama yerden gafildik, orada gömülü olan defineden haberimiz yoktu. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2667. |
مؤمن ار ینظر بنور الله نبود |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tanrı da bize oradan göklere sefer etmeyi emredince, bu yurt değiştirme, acı geldi. |
İNGİLİZCE BOŞ
,
|
2668. |
غیب مؤمن را برهنه چون نمود |
TRANSKRİPT BOŞ |
O yüzden Tanrı’ya deliller getirerek “Ey Tanrı! Bizim yerimize kim gelecek? |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2669. |
چون که تو ینظر بنار الله بدی |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bu tesbih ve tehlinin nurunu, dedikoduya satıyorsun” dedik. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
2670. |
در بدی از نیکوی غافل شدی |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tanrı hükmü, bize rahmet yaygısını döşedi:”Açıkça istediğinizi söyleyin. |
İNGİLİZCE BOŞ
|