3071-3080 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
3091-3100→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin manzum tercüme: Özgür ŞAHİN Metin İngilizce tercüme: Metin Farsça yazılımı: İSMAİL AKSOY
UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORİJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
3081. |
هست قرآن حالهای انبیا |
TRANSKRİPT BOŞ |
İster iki ayak olsun, ister dört... Yol yürür. Makasa benzer, iki ağızlı olduğu halde birden keser. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3082. |
ماهیان بحر پاک کبریا |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bez yıkayan iki arkadaşa bak. Görünüşte o, buna aykırı iş görmekte. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3083. |
ور بخوانی و نهای قرآنپذیر |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Birisi bezi suya sokar, öbür arkadaşı kurutur. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3084. |
انبیا و اولیا را دیده گیر |
TRANSKRİPT BOŞ |
Sonra yine öteki ıslatır. Sanki birbirlerine aykırı iş görürler. |
İNGİLİZCE BOŞ
.
|
3085. |
ور پذیرایی چو بر خوانی قصص |
TRANSKRİPT BOŞ |
Fakat, ey genç! Görünüşte birbirlerinin zıddına iş görür gibi olan bu iki arkadaşın gönülleri de birdir, yaptıkları iş de. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3086. |
مرغ جانت تنگ آید در قفص |
TRANSKRİPT BOŞ |
Her Peygamberin, her velînin bir mesleği vardır. Fakat değil mi ki hepsi halkı Hak’ka ulaştırıyor, birdir. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3087. |
مرغ کو اندر قفص زندانیست |
TRANSKRİPT BOŞ |
Dinleyenler, onların sözlerinden uykuya daldılar mı... Değirmenin taşlarını su götürdü demektir. |
İNGİLİZCE BOŞ
,
|
3088. |
مینجوید رستن از نادانیست |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bu suyun akışı, değirmen için değildir, değirmene sizin için gitmektedir. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3089. |
روحهایی کز قفصها رستهاند |
TRANSKRİPT BOŞ |
Fakat değirmene ihtiyacınız kalmadığı için değirmenci, suyu yatağına koyuverdi, asıl dereye akıttı. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3090. |
انبیاء رهبر شایستهاند |
TRANSKRİPT BOŞ |
Söz söyleme kudreti, öğretmek için ağza gelir; yoksa o sözün ayrı bir mecrası vardır. |
İNGİLİZCE BOŞ
|