3091-3100 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
3111-3120→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin manzum tercüme: Özgür ŞAHİN Metin İngilizce tercüme: Metin Farsça yazılımı: İSMAİL AKSOY UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORİJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
3101. |
چونک بازرگان سفر را ساز کرد |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bu söze nihayet yoktur. Dön de o kurdun o savaşta ne olduğunu anlat. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3102. |
سوی هندستان شدن آغاز کرد |
TRANSKRİPT BOŞ |
O yüce aslan; iki baş, iki üstünlük kalmasın diye kurdun başını kopardı. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3103. |
هر غلام و هر کنیزک را ز جود |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Koca kurt! Mademki padişahın huzurunda kendini ölü saymadın, cezanı gör. İşte” Fentekamna minhüm?” budur. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3104. |
گفت بهر تو چه آرم گوی زود |
TRANSKRİPT BOŞ |
Sonra yüzünü tilkiye dönüp “Hadi, bunları yememiz için pay et” dedi. |
İNGİLİZCE BOŞ
.
|
3105. |
هر یکی از وی مرادی خواست کرد |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tilki secde edip dedi ki: “Bu semiz öküz, ey emin padişah, kuşluk yemeğin. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3106. |
جمله را وعده بداد آن نیک مرد |
TRANSKRİPT BOŞ |
O keçiden de bahtı aydın padişaha gün ortasında yemesi için bir yahni olur. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3107. |
گفت طوطی را چه خواهی ارمغان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Tavşan da lûtuf ve kerem sahibi padişahın akşam yemeğidir.” |
İNGİLİZCE BOŞ
,
|
3108. |
کارمت از خطهی هندوستان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Aslan “Tilki, adaleti parlattın, apaydın bir hale getirdin. Bu çeşit pay etmeyi kimden öğrendin? |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3109. |
گفتش آن طوطی که آنجا طوطیان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ey ulu kişi! Bu pay edişi nereden belledin? “ deyince Tilki dedi ki “ Padişahım , kurdun halinden!” |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3110. |
چون ببینی کن ز حال من بیان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Bunun üzerine aslan “ Mademki sen bizim aşkımıza kendini rehin ettin; üçü de senin olsun, üçünü de al, git. |
İNGİLİZCE BOŞ
|