3131-3140 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
3151-3160→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin Farsça yazılımı:İSMAİL AKSOY Metin manzum tercüme: Kadir AYYİLDİZ Metin İngilizce tercüme: UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORİJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
3361. |
صاحب ده پادشاه جسمهاست |
TRANSKRİPT BOŞ |
Sağır, kendi kendisine dedi ki: “ Bu sağır kulakla ben onun sözünü nereden anlayacağım. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3362. |
صاحب دل شاه دلهای شماست |
TRANSKRİPT BOŞ |
Hele hasta olur, sesi pek çıkmazsa... Fakat mutlaka da gitmek lâzım. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3363. |
فرع دید آمد عمل بیهیچ شک |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Dudağını oynar görünce ne dediğini kıyas yoluyla kendiliğinden düşünür, bulurum. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3364. |
پس نباشد مردم الا مردمک |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ey benim mihnete düşmüş dostum, nasılsın? Derim. O, elbette iyiyim, yahut hoşum, diyecek. |
İNGİLİZCE BOŞ
.
|
3365. |
من تمام این نیارم گفت از آن |
TRANSKRİPT BOŞ |
Şükürler olsun diye cevap verir, ne çorbası yedin diye sorarım. O meselâ, mercimek çorbası diye cevap verir. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3366. |
منع میآید ز صاحب مرکزان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Afiyet olsun der, hekimlerden kim geliyor, kendini hangisine tedavi ettiriyorsun? derim. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3367. |
چون فراموشی خلق و یادشان |
TRANSKRİPT BOŞ |
O, filan deyince derim ki: ayağı çok kutludur. Geldi mi işin yoluna girdi demektir. |
İNGİLİZCE BOŞ
,
|
3368. |
با ویست و او رسد فریادشان |
TRANSKRİPT BOŞ |
Biz de onun kademini denedik. Nerede vardıysa dilek hâsıl oldu. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3369. |
صد هزاران نیک و بد را آن بهی |
TRANSKRİPT BOŞ |
O iyi adam, kıyas yoluyla tasarladığı bu cevapları düzüp koşarak hastaya hal hatır sormaya gitti. |
İNGİLİZCE BOŞ
|
3370. |
میکند هر شب ز دلهاشان تهی |
TRANSKRİPT BOŞ |
“Nasılsın “dedi. Hasta “öldüm” deyince dedi ki: “ Çok şükür!” Hasta, bu sözden hiddetlendi, canı pek sıkıldı. |
İNGİLİZCE BOŞ
|