←41-50 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
61-70→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin manzum tercüme: H.Hüseyinoğlu Metin İngilizce Tercüme: Menmet Şahin Metin FARSÇA Tercüme: HAŞİM AKTAŞ UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
51. |
هرچه کردند از علاج و از دوا گشت رنج افزون و حاجت ناروا |
TRANSKRİPT BOŞ. |
İlâç ve tedavi nev’inden her ne yapıldıysa hastalık arttı, maksat da hâsıl olmadı |
No matter how may cures and drugs that those doctors tried
the worse the illness became… no matter what they applied. |
52. |
طور مست و خر موسی صاعقا |
TRANSKRİPT BOŞ |
O halayıkcağız, hastalıktan kıl gibi olunca padişahın kanlı göz yaşı ırmağa döndü. |
That servant-girl from that sickness thin as a hair became…
and from the king’s eyes tears... like a bleeding river became. |
53. |
با لب دمساز خود گر جفتمی |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Kazara sirkengübin safrayı arttırdı. Badem yağı da kuruluk tesirini göstermeye başladı |
Divine Destiny saw that the bile was produced from oxymel
and the oil of almonds caused more dryness to her outer shell,.
|
54. |
همچو نی من گفتنیها گفتمی |
TRANSKRİPT BOŞ, |
Karahelileyle kabız oldu, ferahlığı gitti; su, neft gibi ateşe yardım etti |
Myrobalan was the cause of still a much further constipation
and like naphtha… water fed the fire, and stopped relaxation
|
55. |
هر که او از هم زبانی شد جدا |
TRANSKRİPT BOŞ |
Padişah, hekimlerin âciz kaldıklarını görünce yalınayak mescide koştu. |
When finally the king saw that the physicians had no power,
without shoes on feet he ran to the mosque… to offer prayer |
56. |
بی زبان شد گرچه دارد صد نوا |
TRANSKRİPT BOŞ |
Mescide gidip mihrap tarafına yöneldi. Secde yeri göz yaşından sırsıklam oldu. |
On entering that mosque he hurried up to the altar to pray…
and soon his tears bathed the prayer carpet on which he lay. |
57. |
چونک گل رفت و گلستان درگذشت |
TRANSKRİPT BOŞ |
Herkesi ko dur eyle kendi aslından |
He became flooded in ecstasy but finally his eyelids he raised
and when this happened his lips opened and he then praised. |
58. |
نشنوی زان پس ز بلبل سر گذشت |
TRANSKRİPT BOŞ |
En az bahşişi dünya mülkü olan Tanrım! Ben ne söyleyeyim? Zaten sen gizlileri bilirsin |
O You, You Who hold the whole world as Your least gift,
What can I say to You, each small secret You know and sift. .
|
59. |
جمله معشوقست و عاشق پرده ای |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ey daima dileğimize penah olan Tanrı! Biz bu sefer de yolu yanıldık . |
, every time we have a need we always take refuge in You;
because one more time we have lost the way to see through. |
60. |
زنده معشوقست و عاشق مرده ای |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ama sen “Ben gerçi senin gizlediğin şeyleri bilirim. Fakat sen, yine onları meydana dök” dedin. |
, every time we have a need we always take refuge in You;
because one more time we have lost the way to see through.
|
en:Mesnevi