Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
/←71-80 Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi
Mevlana Celaleddin-i Rumi
/91-100→
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi


Metin manzum tercüme: Mehmet Emin KAYA

Metin İngilizce Tercüme: Mehmet Şahin

Metin farsça tercüme: haşim aktaş

UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlana Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir.



FARSÇA ORİJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
81.
آن يكى خر داشت، پالانش نبود
TRANSKRİPT BOŞ.
Alışverişsiz, dedikodusuz Tanrı sofrası gökten iniyordu.
From heaven the bread and the dishes of food then ceased…
82.
يافت پالان گرگ خر را در ربود
TRANSKRİPT BOŞ
Mûsâ kavmi içinde birkaç kimse terbiyesizce “hani sarmısak, mercimek” dediler.
Among Moses’ people came forth shouts from some place: “Where’s the garlic, lentils?”
83.
كوزه بودش آب مى‏نامد به دست
TRANSKRİPT BOŞ.
Ondan sonra gökyüzünün sofrası, ekmeği kesildi; ekme, bel belleme, ortak sallama kaldı.
But once again… those ones with no grace stepped forward and like a bunch of beggars took everything that they could ,.
84.
آب را چون يافت خود كوزه شكست‏
TRANSKRİPT BOŞ,
Sonra İsa şefaat edince Hak, yemek sofrası ve tabaklarla ganimetler gönderdi."Yine küstahlar edebi terk ederek sofradan yemek artığını aşırdılar."
Even though it was Jesus who had given it to them, saying:“Never again on earth will food disappear, it’s now lasting!”
85.
شه طبيبان جمع كرد از چپ و راست
TRANSKRİPT BOŞ
İsa bunlara yalvardı. “Bu devamlıdır, yeryüzünden kalkmaz.
Even though it was Jesus who had given it to them, saying:

“Never again on earth will food disappear, it’s now lasting!”

86.
گفت جان هر دو در دست شماست‏
TRANSKRİPT BOŞ
Bir ulu kişinin sofrası başında kötü zanna düşmek ve harislik etmek küfürdür” dedi.
Those ones had doubled and wanted still more to store away, not believing that Majestic table would feed them each day.
87.
جان من سهل است جان جانم اوست
TRANSKRİPT BOŞ
O rahmet kapısı, hırslarından dolayı bu görmedik dilencilerin yüzlerine kapandı.
Those ones with faces like beggars that greed had blinded... they found that the Gate of Mercy all of them no longer fed. ,
88.
دردمند و خسته‏ام درمانم اوست‏
TRANSKRİPT BOŞ
If the poor people are not helped then the rain does not fall; if sexual intercourse is rife… then a plague comes to us all.
89.
هر كه درمان كرد مر جان مرا
TRANSKRİPT BOŞ
İçine kasavetten, gussadan ne gelirse korkusuzluktan ve küstahlıktan gelir.
Whatever of grief and sorrow that happens to fall upon you,

it’s the result of the irreverence and bad manners that you do.

,
90.
برد گنج و در و مرجان مرا
TRANSKRİPT BOŞ
Kim dost yolunda pervasızlık ederse erlerin yolunu vurucudur, namert odur.
One who is offensive and irreverent in the Path of the Friend

is not man but a robber and steals from his friends in the end.

Advertisement