←81-90 | Mesnevi . مثنوی معنوی . Mesnevi-i Manevi . The Mathnawî-yé Ma`nawî . Mathnawi-Masnavi Mevlana Celaleddin-i Rumi |
101-110→ |
Vikipedi: Mevlana Celaleddin-i Rumi ve Mesnevi
Metin manzum tercüme: Kadir YURDUSEVEN Metin İngilizce Tercüme: Mehmet Şahin Metin farsça Tercüme: haşim aktaş UNESCO tarafından ilan edilen 800. Mevlâna Yılı Anma Etkinlikleri Çerçevesinde Sürmene Mesnevi Grubunca Bu Proje yürütülmektedir.Kaynak belirtilmesi kaydıyla bu çevirinin telif hakları kamuya devredilmiştir. |
FARSÇA ORJİNALİ |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
91. |
جمله گفتندش که جانبازی کنیم |
TRANSKRİPT BOŞ |
Edepten dolayı bu felek nura gark olmuştur: Yine edepten dolayı melekler mâsum ve tertemiz olmuşlardır. |
Heaven is full of light and it is because of this Divine grace;
from this grace angels are holy and of sin have not one trace. |
92. |
فهم گرد آريم و انبازى كنيم |
TRANSKRİPT BOŞ |
Güneşin tutulması, küstahlık yüzündendir. Bir melek olan Azâzîl de yine küstahlık yüzünden kapıdan sürülmüştür. |
The sun… it suffers eclipse because of irreverence and pride and the door was shut on Satan for the talking back he tried.
|
93. |
هر يكى از ما مسيح عالمى است |
TRANSKRİPT BOŞ. |
Kollarını açıp onu kucakladı, aşk gibi gönlüne aldı, canının için çekti. |
The king opened his arms and that one to his chest he held: in his heart and in his soul, him like love most blest, he held.
,
|
94. |
هر الم را در كف ما مرهمى است |
TRANSKRİPT BOŞ, |
Elini, alnını öpmeğe, oturduğu yeri, geldiği yolu sormaya başladı. |
He kissed that one’s hand, then he kissed that brow he held; conversation of home and journey, of where and how he held.
|
95. |
گر خدا خواهد نگفتند از بطر |
TRANSKRİPT BOŞ |
Sora sora odanın başköşesine kadar çekti ve dedi ki: “Nihayet sabırla bir define buldum. |
As he questioned him he led him inside and up onto the dais saying... “Finally, by being patient, a treasure’s come to us.”
|
96. |
پس خدا بنمودشان عجز بشر |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ey vuslatı, her sualin cevabı! Senin yüzünden nişliğin anahtarıdır” sözünün mânası, |
Then... “You are a gift of God, causing problems to depart... you’re the meaning of ‘Patience is the key to joy in the heart’.
|
97. |
ترك استثنا مرادم قسوتى است |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ey vuslatı, her sualin cevabı! Senin yüzünden müşkül, konuşmaksızın, dedikodusuz hallolur gider. |
OMeeting you face to face all my questions are now answered, you undo my problem knots yet not one word have you said.
,
|
98. |
نى همين گفتن كه عارض حالتى است |
TRANSKRİPT BOŞ |
Sen, gönlümüzde, onların tercümanısın, her ayağı çamura batanın elinitutan sensin. |
You understand the depth of our hearts, knowing what it is; you grab hold the hand of whoever’s feet in the muddy pit is.
.
|
99. |
اى بسا ناورده استثنا به گفت |
TRANSKRİPT BOŞ |
Ey seçilmiş, ey Tanrı’dan razı olmuş ve Tanrı rızasını kazanmış kişi, merhaba! Sen kaybolursan hemen kaza gelir, feza daralır. |
Welcome, O chosen one... the approved of. If you disappear our fate will be… that this room will be filled with our fear.
,
|
100. |
جان او با جان استثناست جفت |
TRANSKRİPT BOŞ |
Sen, kavmin ulususun, sana müştak olmayan, seni arzulamayan bayağılaşmıştır. Bundan vazgeçmezse...” |
When the rose has faded and the garden is withered, You protect and you care for all people and if an individual doesn’t ask your help he’s doomed…:
|