- Arapça karakterlerin görüldüğü pdf formatı için : tıklayınız
�Sh:»6233[]
NASR
��PQQ› ¢ì‰ ñ¢ aÛä£ –¤Š¡�
Buna Sûrei Nasr ve « �a‡a ubõ ì‰ê ó� » denilir. Nedenîdir, İbni Mes'uddan buna Sûrei tevdi' dahi denildiği mervîdir, çünkü bunda Hazreti Peygamberin irtihaline bir iyma vardır, Buharîde Hazreti Aişeden: « ��a¡‡ a u b¬õ ã –¤Š¢ aÛÜ£¨é¡ ë aÛ¤1 n¤|¢=� » nâzil olduktan sonra Peygamber sallâllahü aleyhi vesellem her kıldığı namazda « ��¢j¤z bã Ù ‰ 2£ ä b ë 2¡z आ¡Ú a ÛÜ£¨è¢á£ aˤ1¡Š¤Û¡ó� » derdi, rükûunda, sücûdunda bunları çok söyler olmuştu. Yine Buharîde İbni Abbastan: demiştirki Hazreti Ömer beni meclisinde Bedir ihtiyarlariyle beraber alırdı, buna, ba'zısı içerilemiş gibi bunu niçin bizimle beraber alıyorsun bizim onun kadar oğullarımız var demiş, Ömer de o bildiğiniz cihetten demiş, yine birgün beni çağırdı, onlarla beraber aldı, sonra anladımki o gün beni onlara göstermek için çağırmış, dediki: « ��a¡‡ a u b¬õ ã –¤Š¢ aÛÜ£¨é¡ ë aÛ¤1 n¤|¢=� » kavli ilâhîsi hakkında ne dersiniz: ba'zıları bize nusret ve fetih ihsan edildiğinde Allaha hamd ve istiğfar etmemiz emr olundu, dediler, ba'zısı da sükût etti, bir şey söylemedi. Bana sende mi böyle söylüyorsun; ya İbni Abbas; dedi, ben hayır, dedim, ya ne diyorsun? Dedi, o, dedim: Resulullahın ecelîdir ona onu bildirdi; Allahın nusreti ve fetih geldiği vakıt o senin ecelin alâmetidir, artık « ��Ï j£¡|¤ 2¡z आ¡ ‰ 2£¡Ù ë a¤n ̤1¡Š¤ê¢6 a¡ã£ é¢ × bæ m ì£ a2¦b� » buyuruyor dedim, Ömer benim bildiğim de ancak söylediğindir, dedi.
Âlûsî der ki: İbni Abbastan ve gayrisinden müteaddid rivayetlerde: bu Sûre nâzil olduğu zaman aleyhissalâtü vesselamın
Sh:»6234[]
« �ã¢È¡îo¢ a¡Û ó£ ã 1¤©ó� = bana vefatım haber verildi» buyurduğu vârid olmuştur. Beyhekînin rivayetinde: «bu Sûre nâzil olduğunda aleyhissalâtü vesselâm Hazreti Fatime radıyallahü anhayı çağırıp « ��Ó †¤ ã¢È¡îo¢ a¡Û ó£ ã 1¤©ó� » buyurmuş, o da ağlamış, sonra da gülmüş, sorulduğunda Hazreti Fatime demiştir ki: vefatını haber verdi, ağladım, sonra da bana ehlimden ilk lâhık olacak sensin dedi güldüm demiştir �açg�. Bunun Hıccetülvedâ'da teşrık günlerinde, ya'ni Mekkede nâzil olduğuna dair bir rivayet vardır, bundan Mekkî olduğunu zann etmemelidir, çünkü medenî demek esahhı kavle göre yalnız Medîne içinde nâzil olan demek değil, Medîneye hicretten sonra nâzil olan demek olduğundan ondan sonra gerek seferde ve gerek hazerde, gerek Medînede ve gerek Mekkede nâzil olanların hepsine Medenî denilir. Maamafih gerek evvel, gerek sonra Mekkede nâzil olanlara mekkî diyenler de olmuştur. Bu ma'na ile buna da mekkî denilirse de yanlış anlatılmamalıdır, en doğrusu evvelkidir. Ve denilmiştirki: bu Sûre, âyet i'tibariyle değil, fakat Sûre i'tibariyle Kur'ânın en son nâzil olanıdır. Âlûsînin kayd ettiği vechile Müslim ve İbni ebî şeybe ve İbni merdûye İbni Abbastan şöyle rivayet eylemişler: bütün Kur'ândan en son nâzil olan Sûre « ��a¡‡ a u b¬õ ã –¤Š¢ aÛÜ£¨é¡� » dır. �açg�. Bununla beraber Beyzavîde ve sairede çokları bunun fethi Mekkeden evvel nâzil olduğunu söylemişlerdir. Bahirde, Hayber gazasından dönüşte nâzil olduğu ve bundan sonra Resulullahın iki sene yaşadığı zikr edilmiştir. Hattâ Hayber gazası yedinci sene olduğu cihetle iki seneden ziyade eder. Ve şu halde Peygamberin vefatını îyma etmesi vefatı sıralarında nâzil olmasından değil, alâmatını sayarak önceden haber vermiş olmasındadırki iki üç sene evvel gayb haberi verilmiş, ya'ni nusret, fethi gelmek ve nâsın islâma alay alay girmeğe başladıklarını görmek, bu üç muvaffakıyyeti görmeden sen vefat etmiyeceksin, fakat bunları gördüğün vakıt Rabbına gitmeğe hazır ol denilmiş demek olur.
Sh:»6235[]
- Âyetleri - Bilittifak üçtür.
- Fasılası - �aP€� harfleridir.
Bu Sûrede evvelki Sûredeki ıhlâs ve tevhid ile ibadetin mükâfatlarından olarak kevserin Dünyada bir nevi' tezahürü demek olan islâmın feyz-ü intişarı kazıyyesini ihbar siyakında, « ��ë Û¡ó …©íå¡� » de Peygambere muzaf olan dînden murad Allah dîni olan islâm olduğunu dahi beyan ederek Peygamberin son vazîfelerini bildirdiği cihetle evvelki Sûrenin bir akıbeti olmak üzere onunla mütenasibtir. ��2¡¤gggggggggá¡ aÛÜ£¨é¡ aÛŠ£ y¤à¨å¡ aÛŠ£ y©îgggggggggggá¡ �Q› a¡‡ a u b¬õ ã –¤Š¢ aÛÜ£¨é¡ ë aÛ¤1 n¤|¢= R› ë ‰ a í¤o aÛä£ b í †¤¢Ü¢ìæ Ï©ó …©íå¡ aÛÜ£¨é¡ a Ϥì au¦b= S› Ï j£¡|¤ 2¡z आ¡ ‰ 2£¡Ù ë a¤n ̤1¡Š¤ê¢6 a¡ã£ é¢ × bæ m ì£ a2¦b›�
Meali Şerifi
Gelip de Allahın nusreti ve feth 1 Gördüğün vakıt nâsı girerlerken Allah dînine fevcâ fevc 2 Artık tesbîh et Rabbına hamdiyle ve mağfiretini dile, muhakkak ki o bir tevvab bulunuyor 3
1. ��a¡‡ a u b¬õ ›� - « ��a¡‡ a� », tahakkuk ifade eden bir zarfı zaman olduğu için fi'li mazîye dahil olur, şart ma'nasına delâlet ettiği cihetle de mazînin ma'nasını müstakbele kalb ederek şartın istikbalde tehakkukunu ifade eyler, burada ��şartı « ��u b¬õ � » �ile ona ��ma'tuf olan « ��‰ a í¤o � » �fiillerinin mecmuudur, cevabı da « ��Ï j£¡|¤� » ve ma'tufudur.
« ��a¡‡ a� » nın bu vechile tahakkuk ifade etmesinden dolayı burada makablinin de mülâhazesiyle şu ma'na hasıl olur:
Sh:»6236[]
ya Muhammed! Seni gönderen, senin yegâne ma'budun olan Allahın nusreti ile fetih gelecek, hem sen nâsın Allah dînine fevc fevc girmeğe başladıklarını göreceksin « ��× n k aÛÜ£¨é¢ Û b ˤܡj å£ a ã b¯ ë ‰¢¢Ü©ó6›P a¡ã£ b Û ä 䤖¢Š¢ ‰¢¢Ü ä b ë aÛ£ ˆ©íå a¨ß ä¢ìa Ï¡ó aÛ¤z î¨ìñ¡ aÛ†£¢ã¤î b ë í ì¤â í Ô¢ì⢠aÛ¤b ‘¤è b…¢=›P a¡æ¤ m 䤖¢Š¢ëa aÛÜ£¨é í 䤖¢Š¤×¢á¤›� » buyurulmuştur, sen Allahın resulü olduğun ve evvelki Sûre mazmunu üzere tevhid ve ıhlâs ile Allaha ıbadet ve ubudiyyet edip sırf onun dînine sarıldığın, bu suretle mücahede ederek ona yardım ettiğinden dolayı bunlar muhakkak olacak, işte bunlar tehakkuk ettiği vakıt « ��Ï j£¡|¤ 2¡z आ¡ ‰ 2£¡Ù � » ilh...
��ã –¤Š¢ aÛÜ£¨é¡›� Allahın nusreti -düşmanlara karşı galib ve muzaffer kılacak olan mev'ud yardımı, « ��ã –¤Š¥ ß¡å aÛÜ£¨é¡ ë Ï n¤|¥ Ó Š©ík¥6 ë 2 ’£¡Š¡aÛ¤à¢ìª¤ß¡ä©îå � » buyurulan yardımı ��ë aÛ¤1 n¤|¢=›� ve fetih- Zemahşerî derki: nasr ile fetih arasında ne fark vardır ki ona atf edilmiş? Dersen!. Derimki: nasr, igase ve düşman üzere üstün kılmaktır, fetih de fethi bilâddır, ve ma'na Resulullahın Araba veya Kureyşe zaferi ve Mekkenin fethidir, Allahın mü'minlere nusreti ve şirk bilâdını onlara fethi cinsidir de denilmiştir �açg�. Râzî tefsîrinde de derki: nasr, matlûbun tahsîline ianedir, fetih de ona müteallık olan matlûbun husule getirilmesidir, nusret fetha sebebdir, onun için atf edilmiştir.
İkinci bir vecih: nusret dînin kemali, fetih dünyevî ıkbaldirki tamamı ni'mettir, bunun nazîri « ��a Û¤î ì¤â a פà ܤo¢ Û Ø¢á¤ …©íä آᤠë a m¤à à¤o¢ Ç Ü î¤Ø¢á¤ ã¡È¤à n©ó� » dir.
Üçüncü bir vecih: nusret Dünyada maksuda zafer, fetih de « ��ë Ï¢n¡z o¤ a 2¤ì a2¢è b� » buyurulduğu üzere Cennete âid olmaktır. Akvalin azheri nasrın Kureyşe veya bütün Araba galebe, fethin de Mekke fethi olmasıdır �açg�. İbni Abbastan menkul olan da Mekkenin fethidir ki ona «fethulfütuh» ya'ni fetihlerin fethi denilir, netekim buna mukaddime olan Hudeybiye muahedesine de fethi mübîn denilmişti.
Sh:»6237[]
Şu halde asıl ma'na sade Kureyşe veya Araba karşı nusretin ve Mekke fethinin hususıyyetleri üzerine değil, bunlar ileride bunlara terettüb edecek futuhatın miftahı, islâma futuhat kapılarının açılışı demek olması hasebiyle bu galebe ve fethin gelmesi, gelecek bütün futuhatın gelmeğe başlaması ma'nasına râci' olduğundan dolayı birçok müfessirîn bu nasr-u fethi cinse haml eylemişlerdirki bu ma'na kevserin i'tasında beyan olunan ma'na gibi olarak « ��a Û¤î ì¤â a פà ܤo¢ Û Ø¢á¤ …©íä آᤠë a m¤à à¤o¢ Ç Ü î¤Ø¢á¤ ã¡È¤à n©ó� » buyurulan güne işaret olmuş olur. Hıccetülveda'da teşrık günlerinde Minada nâzil olduğu rivayetine göre bu ma'na daha yakın olur. Ancak bu takdirde « �a¡‡ a� » daki istıkbal ma'nası « ��u b¬õ � » fi'ilinde değil, ru'yetin ba'zı kısmı i'tibariyle mülâhaza olunmak lâzım gelir. Bu iyzahtan sonra şu neticeye de gelebiliriz ki fetihten murad yalnız memleket fethinden ibaret olmayıp daha ziyade kalblerin iyman ve islâma fethi demek olur, Mekke fethi üzerine en ziyade terettüb eden futuhat, dîni islâmın derhal intişar edivermiş olması ve yirmi seneden beri Kureyş kâfirlerinin mümaneatinden dolayı hakkın kabulüne kapalı duran kalblerin Mekke ve Taif fethinden sonra akın akın islâma açılıvermiş bulunmasıdır. Onun için Isam demiştirki: « ��í †¤¢Ü¢ìæ Ï©ó …©íå¡ aÛÜ£¨é¡ a Ϥì au¦b=� » ya münasib olan, fethin mü'minlere dîn kapısının açılması ma'nasına haml olunması da kalbe çarpan ma'nalardandır �açg�. Yukarılarda da geçtiği üzere Mekkenin fethi hicretin sekizinci senesi Ramazanında olmuştu, Resulullahın meıyyetinde Muhacirîn ve Ensar ve sair mü'minlerden on bin kişilik muntazam bir ordu vardı, ikibin kişi de sonradan iltihak etmişti. Aleyhissalâtü vesselâm Mekkede onbeş gün kaldı, ilk girdiği zaman Ka'benin kapısında durub: « �Û b a¡Û¨é a¡Û£ b aÛÜ£¨é¢ ë y¤† ê¢ ë ã – Š Ç j¤† ê¢ ë ç Œ â a¤Ûb y¤Œ al ë y¤† ê¢� » demişti. Sonra da: ey ehli Mekke! Şimdi ben size ne yapacağım? Dersiniz? Buyurdu. Hayır yapacaksın, kerîm bir kardeş, ve kerîm bir kardeş oğlu, dediler. Haydi
Sh:»6238[]
gidiniz siz tulekasınız « �a¡‡¤ç j¢ìa a ã¤n¢á¢ aÛ¤À¢Ü Ô bõ¢� » buyurdu, bu suretle onları azad etti, onun için onlara «tuleka» ta'bir olundu. O zamana kadar islâma girenler birer ikişer giriyorlardı. Buharî Amr ibni selemeden şöyle tahric eylemiştir: demişdirki: feth olunca her kavm, islâm ile Resulullaha mübaderet etti, bütün kabîleler islâma gelmek için Mekkenin fethini gözetiyorlardı, ve onu kavmi ile bırakın eğer onlara galebe ederse o Peygamberdir diyorlardı. Hasenden de: Resulullah sallallahü aleyhi vesellem Mekkeyi feth edince a'rabîler «Allah teâla ehli Mekkeyi Ashabı fîlden korumuşken o mâdemki onlara karşı muzaffer oldu o halde sizin ona eliniz irişmez» dediler ve fevc fevc Allah dînine girdiler �açg�. Bunlardan anlaşılırki fetihten murad cumhurunun dediği gibi Mekkenin fethi olmakla beraber o yalnız adî bir şehrin fethinden ibaret değil, Kâ'benin fethi olduğundan aynı zamanda kalblerin Allah dînine, islâm kapısının umum insanlığa açılışı ve bu suretle fetihlerin fethi olmuştur. Derhal bütün Arabistana ve oradan bütün cihana yayılan islâm futuhatı maddiyye ve ma'neviyyesi Kâ'be kapısının açılmasiyle başlamıştır. Şu da bunu iş'ar eyler: 2. ��ë ‰ a í¤o aÛä£ b ›� -bâlâda söylendiği vechile bu « ����‰ a í¤o ›P u b¬õ ›�� » ye ma'tuf olarak « ��a¡‡ a� » mecmuunun başına dahil bulunduğundan mecmuu birden bir vakıt ve bir şart olmak üzere mülâhaza edilmek lâzım gelir. Râzînin dediği gibi nâstan zâhir olan Arabın gayriye de şâmil olmak üzere umum insanlardır, fakat bu ta'mim, ibtida Arabdan başladığı cihetle ilk evvel Arabe masruf olmak ıktiza eder. Onun için ekser müfessirîn, Arab demişlerdir. Asıl maksad da istığrakı hakikî ile her ferdi insanın değil, umumı urfî ile insanlık âleminin duhule başladığını görmek veya bilmektir. « ��ë ß b Ü Ô¤o¢ aÛ¤v¡å£ ë aÛ¤b¡ã¤ a¡Û£ b Û¡î Ȥj¢†¢ëæ¡� » buyurulduğu üzere insanlık hılkatinden ve akılden maksud Allahı tanıyıp ıbadet etmek olduğu cihetle hakkı
Sh:»6239[]
tanımıyanların « ��a¢ë¯Û¨¬÷¡Ù × bÛ¤b ã¤È bâ¡ 2 3¤ ç¢á¤ a ™ 3£¢6� » hukmünde olduklarına da işaret olabilir. Rü'yetten zâhir olan da gözle görmektir. İki mef'ulüne ta'diye eden ef'ali kulûbdan olarak ılim ma'nasına olmak da mühtemil denilmiştir. Ya'ni Allahın mevud olan nusreti ve fetih geldiği ve sen insanları gördüğün veya eseri haricîsiyle anlayıp bildiğin vakıt ki ��í †¤¢Ü¢ìæ ›� giriyorlar,- rü'yet basarî olduğuna göre nâs, mef'ul, bu cümle nâstan haldir, giriyorlarken demek olur. Rü'yet kalbî olduğuna göre de onun ikinci mef'ulüdür. Nâsı giriyorlar gördüğün vakıt demek olur. « �… Ü¢ìa� » buyurulmayıp « ��í †¤¢Ü¢ìæ � » buyurulması da hepsinin duhulleri tamam olmuş olmayıp girmeğe başladıklarını ve peyderpey gireceklerini iş'ar eder. Ve işte bu i'tibar iledir ki nâs Arabdan maadaya da şâmil olur ve istıkbaldeki duhuller de bu hale mütelâhık olacağı anlaşılır. Ya'ni giriyorlar ve girecekler ��Ï©ó …©íå¡ aÛÜ£¨é¡›� Allah dînine -ya'ni hak islâm milletine ki Allah ındinde dîn odur, ondan başka dîn isteyenin dîni kabul olunmaz. « ����a¡æ£ aÛ†£©íå ǡ䤆 aÛÜ£¨é¡ aÛ¤b¡¤Ü b⢮›P ë ß å¤ í j¤n Í¡ Ë î¤Š aÛ¤b¡¤Ü bâ¡ …©íä¦b Ï Ü å¤ í¢Ô¤j 3 ß¡ä¤é¢7 ë ç¢ì Ï¡ó aÛ¤b¨¡Š ñ¡ ß¡å aÛ¤‚ b¡Š©íå ›�� » dir. Allaha tav'an teslim olup da inkıyad etmiyen nihayet kerhen inkıyad etmeğe mecbur olur, ona irca' edilir. « ��ë Û é¢¬ a ¤Ü á ß å¤ Ï¡ó aÛ£ à¨ì ap¡ ë aÛ¤b ‰¤¡ Ÿ ì¤Ç¦b ë × Š¤ç¦b ë a¡Û î¤é¡ í¢Š¤u È¢ìæ � » Öyle giriyorlar ki ��a Ϥì au¦b=›� fevc fevc: alaylarıyla cemaat cemaat. Bu da nâsa râci' olan « ��í †¤¢Ü¢ìæ � » zamirinden haldir. Râgıb der ki: fevc, sür'atle geçen cemaattir, mutlak cemaat ma'nâsına da gelir �açg�. Şu halde her iki ma'na ı'tibariyle bizim alay ta'birimize müşabihtir. Burada mutlak cemaat ma'nasına olmakla beraber efvacen diye cemi'lenmesi haysiyyetiyle de fevca fevc, alay alay demek olacağından dolayı bu dühulün peyderpey gelen bir geçid resmi manzarası ifade etmiş olacağından gaflet olunmamak ıktiza eyler. Bu manzara ise « ��Û¡î¢Ä¤è¡Š ê¢ Ç Ü ó aÛ†£©íå¡ ×¢Ü£¡é©� » va'di mucebince bu hak dînin bütün dînlere galebesinin zuhuru
Sh:»6240[]
manzarasıdır ki bu, Mekkenin fethi ile Resulullahın vefatı arasında başlamıştır.
Ebu Ömer İbni Abdül'berr demiştir ki: Resulullahın vefatında Arabda kâfir kalmamıştı, Mekkenin fethini müteakıb Huneyn ve Taif muharebelerinden sonra hepsi islâma girmişti, kimi kendi gelmiş kimi de fevc fevc vefdlerini murahhas hey'etlerini göndermişlerdi, İbni atıyye de demiştir ki bunun kâfir kalmamıştı demesinden murad Allahü a'lem put perest Arab kalmamıştı demek olmalıdır. Çünkü Benî tağlib Nasârâsı Resulullahın hayatında henüz islâma girmiş olmayıp cizye vermeği kabul eylemişlerdi. O halde murad ehli Mekke, Taif, Yemen, Hevâzin ve emsali abedei evsan olmuş olur �açg�. Ikrime ve Mukatilden bir rivayette de nâstan murad ehli Yemen denilmiş, onlardan yedi yüz kişi murahhas (vefd) olarak gelmiş islâmı kabul etmişlerdi. Bu münasebetle « ��aª Û¤b©íà bæ¢ í à bæ§ ë aÛ¤z¡Ø¤à ò¢ í à bã¡î ò¥� » iyman, Yemanîdir, hikmet de Yemanîdir, ya'ni Yemen tarafına mensûbdur, hadîsi de ma'ruftur. Mekkenin fethiyle akıbindeki Huneyn muharebesi ve Taif muharasından başka bir harb olmaksızın, ondan sonra Peygamberin vefatına kadar iki sene zarfında bütün Arabistanın her tarafından akın akın, fevc fevc hey'etler gelerek islâma girmişler, Necranlılar ve Benî tağlib gibi henüz doğrudan doğru islâmı kabul etmemiş bulunanlar da islâm zimmet ve tabi'ıyyetini kabul etmişler, islâm milleti içine girmişlerdi, ve bu suretle haricdeki devletlere karşı da islâmı da'vet ve fütuhatının kapısı açılmış bulunuyordu ki; hep bunlar « ��Û¡î¢Ä¤è¡Š ê¢ Ç Ü ó aÛ†£©íå¡ ×¢Ü£¡é©� » va'dinin zuhura başlamış olması idi, ve bu günler « ��a Û¤î ì¤â a פà ܤo¢ Û Ø¢á¤ …©íä آᤠë a m¤à à¤o¢ Ç Ü î¤Ø¢á¤ ã¡È¤à n©ó� » buyurulmuş olan günler idi. Bununla Resulallahın risalet ve tebliğ vazîfesi hıtama irmiş ve bundan sonrası ümmetin uhdei emanet ve kifayetine kalan vezâif olmuş oluyordu. Bundan dolayı buyuruluyor ki işte muhakkak olacak olan bu vukuât olduğu, ya'ni mev'ud olan o nasr-u feth geldiği
Sh:»6241[]
ve sen insanların böyle fevc fevc Allah dînine girmeğe başladıklarını gördüğün vakıt 3. ��Ï j£¡|¤ 2¡z आ¡ ‰ 2£¡Ù ›� artık tesbîh et rabbına hamd ile -seni ınayet ve terbiyei hassasiyle yetiştirip hüdâ ve hak dîni ile göndererek « ��Û¡î¢Ä¤è¡Š ê¢ Ç Ü ó aÛ†£©íå¡ ×¢Ü£¡é©� » va'dini yerine getirmek üzere o hamd-ü tebcile şayan muvaffakıyyetlere irdiren, sana kevseri verip düşmanlarını ebter kılan rabbının büyük atâ ve ıhsanına mazheriyyetten dolayı ona lâyık her türlü övgü ve ta'zîmat ile hamd ederek onun zati sübhanîsini her vechile, ya'ni zatında, sıfatında, ef'alinde, esmasında şanına yaraşmıyan eksiklik şâibelerinden tenzih ve takdise daha ziyade devam et. Demek ki bütün bunlardan: nusret ve fetihten ve neşri dînden netice, gayei hikmet tesbih ve tahmiddir. « ��… Ǥì¨íè¢á¤ Ï©îè b ¢j¤z bã Ù aÛÜ£¨è¢á£ ë m z¡î£ n¢è¢á¤ Ï©îè b Ü bâ¥7 ë a¨¡Š¢ … Ǥì¨íè¢á¤ a æ¡ aÛ¤z आ¢ Û¡Ü£¨é¡ ‰ l£¡ aÛ¤È bÛ à©îå ;� » buyurulduğu üzere ehli Cennetin Cennette de evvel ve âhir duâları tesbih ve tahmiddir. « ��ë ã z¤å¢ 㢠j£¡|¢ 2¡z आ¡Ú ë ã¢Ô †£¡¢ Û Ù 6� » mantukunca Meleklerin de işi odur. Ve hattâ her şey kendi hususıyyetine göre halikına hamd ile tesbih ettiğine nazaran hamd ile tesbih bütün hılkatin gayesi demektir, « ��ë a¡æ¤ ß¡å¤ ‘ ó¤õ§ a¡Û£ b í¢ j£¡|¢ 2¡z आ¡ê© ë Û¨Ø¡å¤ Û b m 1¤Ô è¢ìæ m ¤j©îz è¢á¤6� » yukarılarda geçmişti ki tesbîh esasen balığın suda, kuşun ve atın hevada, nücumun eflâkte hızla geçişleri gibi sür'atle geçmek, ya'ni hızla yüzmek ma'nasına sibahatten tef'ıl olduğu için çok yüzdürmek ma'nasının lâzımı olarak çok uzaklaştırmak veya pâklikte, temizlikte çok ileri götürmek ma'nasından me'huz olarak tenzihte mütearef olmuştur. Râgıb: der ki tesbîh Allah tealâyı tenzihtir, bunun aslı da Allaha ıbadette sür'atle gidiştir, ib'ad « �a 2¤È † ê¢ aÛÜ£¨é¢� = Allah irağ etsin» gibi şerr hakkında kullanıldığı gibi tesbih de fı'li hayra tahsıys edilmiştir, ve tesbîh, gerek kavil ve gerek fiil ve gerek niyyet ıbadâtin hepsine de ıtlak olunur, « ��Ï Ü ì¤Û b¬ a ã£ é¢ × bæ ß¡å aۤࢠj£¡z©îå =� » minelmusallîn, diye tefsîr edilmiştir, Maamafih evlâ olan
Sh:»6242[]
üçüne de şâmil olmaktır �açg�. « ��a Û¤z आ¢ Û¡Ü£¨é¡� » demek hamdin bir ifadei mahsusası olduğu gibi « ��¢j¤z bæ aÛÜ£¨é¡� » demek de tesbîhin bir alemi mahsusu olduğundan dolayı Kamusta mezkûr olduğu üzere tesbîh, sübhânallah demek ma'nasına da gelir, ve yerine göre « ��¢j¤z bæ aÛÜ£¨é¡� » demek teaccüb makamında da söylenir. Eğer teaccüb fevkal'âde bir güzellik münasebetiyle istihsan makamında ise yaradanı bu bedî' sun'ıyle tenzih ma'nasında olur, ve eğer bir münasebetsizliğe teaccüb ile istihcan makamında ise Halık tealâyı ondan tenzih ederim ma'nasında olur. «Sübhan» kelimesinin esmâi husnâdan olarak zati bâriye ıtlak olunduğu da zikr olunmuştur. Ebül'beka külliyyatında da şöyle mezkûrdur: Kur'anda tezekkî, islâm ma'nasına olduğu gibi tesbih de hep salâttır, maamafih Kur'anda tesbîh, vücuh ile tenzih ma'nasına da varid olmuştur. Tesbihten tenzih ve zikri mücerred murad olduğunda harfi cerr ile teaddî etmez « � j£ | 2¡bÛÜ£¨é¡� » denilmez, fiıl, ya'ni salâta makrun tenzih murad olunduğu zaman ise bu murada tenbih için harfi cerr ile teaddî eder, bir de tesbîh, taât ve ıbadat ile, takdis de mearif ve ı'tikadat ile olur. Tesbîh, lâyık olmıyanı nefiydir, takdis lâyık olanı isbattır, « ��Ï j£¡|¤ 2¡z आ¡ ‰ 2£¡Ù ›P ¢j¤z bæ aÛÜ£¨é¡ ë 2¡z आ¡ê©›� » ma'nasınadır �açg�, ya'ni burada « �2b� » ile teaddî etmiş değildir. Tesbîhin hamd ile cem'i emr olunmuştur. Râzî der ki Hak tealânın sıfatları selb-ü îcab, nefy-ü isbatta mülâhaza olunur. Sülûb ise îcabâta mukaddemdir. Tesbîh, vâcibül'vücudun sıfati selbiyyesine işarettir ki bunlar celâl sıfatlarıdır. Tahmid de sıfati sübutiyyeye işarettir ki bunlar da ikram sıfatlarıdır �açg�.
Şu halde tesbîh ile hamdin cem'i zül'celâli vel'ikram ismi hukmünce celâl ve ikram sıfatlarının isbat ve ızharı
Sh:»6243[]
demek olur. Bu şöyle de iyzah olunur: Yine müfessirînin zikr ettikleri vechile Resulullah sallâllahü aleyhi veselleme tesbihten suâl olunduğunda buyurmuştur ki: « �m 䤌¡íé¢ aÛÜ£¨é¡ ß¡å¤ ×¢3£¡ ¢ìõ§� = Allah tealâyı her ârızadan, şâibeden tenzihtir �açg�.» Bu ise gerek sıfati zatiyyesinde ve gerek sıfati fi'linde nefiy veya isbatı câiz ve lâyık olmıyacak her nakîsadan nezîh demek olur, binaenaleyh tesbîh Allah tealânın zatinde, sıfatında, ef'alinde esmâsında nezâhet ve pâkliğini ifade eder. Bu da hadîsat ve mümkinatın şanından olan çirkinliklere, eksikliklere ve kemali ilâhiye münafî bulunan ahvale karşı sıfatı fi'ilden olan gadab ve celâl sıfatının tecellisini ve zatında hiç bir noksan kabul etmiyen sıfatı cemalin, hüsni ekmelin bütün pâkliğile tahakkukunu istilzam eyler. Bundan dolayıdırki « ��ë í¢ j£¡|¢ aÛŠ£ Ǥ†¢ 2¡z आ¡ê© ë aÛ¤à ܨ¬÷¡Ø ò¢ ß¡å¤ ©î1 n¡é©7� » kavliilâhîsi tesbihin sıfatı celâl ile alâkasını açık olarak ifade etmektedir. O halde tesbihin hakikati, hamdin hakikati gibi doğrudan doğru Allah tealânın kendisine mahsus olan ve subbuh, kuddûs Hamîd ismi şeriflerinin muktezası bulunan fi'ildir. Mahlûkata aid olan tesbih ise her birinin mevahibi fıtriyyesine göre mümkin olabilen istitaati mahsusası nisbetinde gerek fi'len ve gerek kavlen ve gerek i'tikaden onun ızhar ve i'lânı için emriilâhîye ittiba'dan ıbarettir. Bu haysiyyetledirki tesbih kavil, fi'il, niyyet ve ı'tikada şâmil olmak üzere ve bilassa namaz ma'nasına ve sübhâneke ve sübhanâllah gibi tenzihi ifade eden ezkâr ile sena ma'nalarına gelmektedir, ve onun için burada ekser müfessirîn mutlâka tenzîh ile, ba'zıları da namaz ile, diğer ba'zıları da subhânallah demek ile tefsir eylemişler, ba'zıları da « ��¢j¤z bæ aÛ£ ˆ©ô ‚£ Š Û ä b 稈 a� » gibi tesbîhi teaccub olarak bu muvaffakıyyetin şayanı hayret bir surette büyüklüğünü tes'ıyd için olduğunu anlatmışlardır. Ebüssûud bu vecihleri şöyle hulâsa eylemiştir: Rabbına hamd ederek sübhânallah, de, yâhud kimsenin kalbine hutur etmiyecek
Sh:»6244[]
vechile sana o şayanı hayret galebe ve muvaffakıyyetleri müyesser kıldığından dolayı onun o güzel, o bedî' sun'una hamd ederek teaccub et, yâhud ziyade in'amından dolayı ziyade ibadet ve senâ olmak üzere onu tesbîh ve hamd ederek zikret. Yâhud ni'metine hamd ederek onun için namaz kıl. Kâ'benin kapısını açtığı zaman Resulullahın sekiz rek'at kuşluk namazı kılmış olduğu rivayet olunmuştur. Yâhud va'dini yerine getirdiğinden dolayı hamd ederek onu zalimlerin söylediklerinden tenzih et, yâhud ikram sıfatlarına hamd ederek celâl sıfatlarıyla senâ et �açg�.
Resulullahın birçok âyetlerde geçtiği üzere daha evvelden dahi tesbîh ve hamd ile emr olunduğu ve binaenaleyh fetihten evvel dahi tesbîh ve hamd etmekte bulunduğu ma'lûm olmak hasebiyle buradaki emrin devam, veya tezyid veya diğer bir nükte ile bir ma'nayı mahsus ifade etmesi lâzım geleceğinden zikr olunan vucuh ile müfessirîn bunu anlatmak istemişlerdir. Şu muhakkaktırki Allah tealânın celâl ve ikram tecelliyâtı hiç bir lâhza munkati' olmadığından dolayı her zaman ona tesbîh ve hamd vazîfedir, ve hamd Fatihada iyzah olunduğu üzere yalnız ni'meti gayri vâsıleden dolayı değil, ni'meti vâsıleden dolayı da olur. Ve o zaman hamd, şükür ma'nasında olur. Binaenaleyh celâl ve ikram tecelliyâtı tezayüd ettiği nisbette de tesbîh ve hamdin tezyidi icyab eder. Zira ni'met ve ikrama irince mün'imi ve sıfatı celâlini unutmak ve celâl eseri karşısında cemal ve ikrâm tecelliyâtını unutmak, husrana götüren cehil ve küfrân huylarındandır. Nasr-u fetihte ise bir taraftan izharı celâl, bir taraftan da ikram ile va'de vefa vardır. Binaenaleyh bunların tehakkukiyle tesbîh ve hamd vazîfesi bitmiş olmayıp asıl bu muvaffakıyyeti müşahededen sonra tesbîh ve hamdin ziyadesiyle iyfası maksuddur. En yüksek pâklik ile en yüksek hamd-ü şükür zevkı asıl o zamandır. Ve asıl o zamandır
Sh:»6245[]
ki kalbin daha yüksek bir ferağ ve temizlikle Hak tealânın celâl ve cemali neş'esini duyarak ona müteveccih olması lâzımdır. Netekîm « ��Ï b¡‡ a Ï Š ˤo Ï b㤖 k¤= ë a¡Û¨ó ‰ 2£¡Ù Ï b‰¤Ë k¤� » buyurmuştu, ve onun için ehli Cennetin bütün da'vası da tesbîh ve hamddir. İşte « ��¢j¤z bæ aÛÜ£¨é¡ ë 2¡z आ¡ê©� » diye zikre müvazabet de bu zevk-u neş'e ile cemali hakka olan o şevk-u rağbetin i'lân ve izharı ve ruhun bütün külliyyetiyle ona tevcihi demek olduğu gibi ta ibtidai risalette « ��ë aÛŠ£¢u¤Œ Ï bç¤v¢Š¤=� » buyurulmuş olan asnâmın bu feth-u zafer üzerine kırılması ve zâhir-ü bâtında şirk âsâr ve ahlak ve âdâtının silinmesi için tathirat icrası da o tesbîh ve tenzihin muktezasıdır. Bundan dolayı burada « �� j£¡|¤� » emri, Allah tealâyı zikr-ü tenzihin teksirini ifade ederken zâhir-ü bâtının tathiri emrini de ifade etmiş olur. Fakat ânifen ıhtar olunduğu üzere tesbîh ve tahmidin hakıkati yine Allaha mahsus olduğu için her kim olursa olsun Dünyada hiç bir mahlûkun onu bütün kemaliyle iyfası kabil olmaz, abid, ma'sum olsa da münezzeh sübhan olamaz. Her ne kadar hulükı azîm olan ilâhî ahlak ile tehalluk etse, « ��Ó bl Ó ì¤ ,î¤å¡ a ë¤ a …¤ã¨ó7� » olsa dahi Halık tealânın « ��Û î¤ × à¡r¤Ü¡é© ‘ ó¤õ¥7� » olan zati sübhânîsine nisbetle mahlûkun kusur ve noksanı mahiyyetinin lâzımıdır, onun bütün kemali « ��a¡í£ bÚ ã Ȥj¢†¢ ë a¡í£ bÚ ã ¤n È©îå¢6� » mîsakıyle Allah tealânın avn-ü ınayetinden aldığı feyzı imdada bağlıdır. Her hususta nasr-u fetih ondandır, netekim Resulullah « �Û b a¢y¤–©ó q ä bõ¦ Ç Ü î¤Ù a ã¤o × à b a q¤ä î¤o Ç Ü¨ó ã 1¤¡Ù � = ben sana senayı sayıp tüketemem, sen kendi senâ ettiğin gibisin» demiştir. « �ß b Ç j †¤ã bÚ y Õ£ Ç¡j b… m¡Ù � » vârid olmuştur. Bu kusuru örtecek, bu eksikliği ikmâl edecek olan da ancak Allah tealânın mağfiretidir. O da taleb edene mev'ud olduğundan buna işaret olarak da buyuruluyor ki ��ë a¤n ̤1¡Š¤ê¢6›� ve ona istiğfar et -Sûreyi Muhammedde « ��Ï bÇ¤Ü á¤ a ã£ é¢ Û b¬ a¡Û¨é a¡Û£ b aÛÜ£¨é¢ ë a¤n ̤1¡Š¤ Û¡ˆ ã¤j¡Ù ë ۡܤà¢ìª¤ß¡ä©îå ë aÛ¤à¢ìª¤ß¡ä bp¡6� »
Sh:»6246[]
buyurulduğu üzere gerek kendin ve gerek ümmetin için mağfiretini dile, ki « ��Û¡î ̤1¡Š Û Ù aÛÜ£¨é¢ ß bm Ô †£ â ß¡å¤ ‡ ã¤j¡Ù ë ß b m b £ Š � » hukmü de zâhir olarak bütün temizlikle Rabbına rucu' edesin ��a¡ã£ é¢ × bæ m ì£ a2¦b›� çünkü o muhakkak bir tevvab bulunuyor- tevbe ile kendine rucu' edenleri ötedenberi kabul ile mağfiret ede gelmiştir. Binaenaleyh istiğfar ve tevbe edenler kabulünü ümid etsinler. Kelâmın zâhir « �Ë 1£ b‰¦a� » denilmek iken « ��m ì£ a2¦b� » buyurulması nüktelidir. Tesbîhin hamde ıktiranı gibi bununla istiğfarın tam faidesi tevbeye iktiranı halinde olacağına bir tenbih vardır. İstiğfar, « ��‰ 2£ ä b aˤ1¡Š¤ Û©ó� » yâhud « �a ÛÜ£¨è¢á£ a¡ã£©ó a ¤n ̤1¡Š¢Ú � » «yarab bana mağfiret et, bize mağfiret buyur, mağfiretini niyaz ederim» gibi duâ ve niyaz ile mağfiret istemektir. Tevbe ise yukarılarda iyzah olunduğu üzere günaha nedamet ve bir daha yapmamak üzere azm ile rucu'dur, insan başkalarının günahları için de istiğfar edebilir, Kur'ânda « ��‰ 2£ ä b aˤ1¡Š¤ Û©ó ë Û¡ì aÛ¡† ô£ ë ۡܤà¢ìª¤ß¡ä©îå í ì¤â í Ô¢ì⢠aÛ¤z¡ bl¢;� » gibi bunun pek güzel misâlleri vardır. Onun için buradada « ��ë a¤n ̤1¡Š¤ê¢6� » emri Peyamberin sade kendisi için olmak lâzım gelmeyip ümmeti için de olur. Ve hattâ daha ziyade ümmeti için denilmiştir. Lâkin kimse başkasının namına tevbe edemez, bununla beraber istiğfar tevbeyi de tezammun edebilir. Âlûsînin nakl ettiği vechile İbni Receb demiştirki: mücerred istiğfar, duâda mağfiret talebiyle beraber tevbedir, « ��aª ¤n ̤1¡Š¢ aÛÜ£¨é ë aª m¢ìl¢ a«¡Û î¤é¡� » gibi tevbeyi de zikr ederek istiğfar ise sade mağfiret talebiyle duâdır. Bir de demiştirki mücerred istiğfar geçmiş günaha nedametle onun şerrinden vikayeyi duâ ile taleb ve gelecek günahın şerrinden de onu yapmamağa azm ile vikayeyi talebdir. Ve işte « �Û b • Ì¡îŠ ñ ß É a¤Ûb¡•¤Š a‰¡ ë Û b × j¡îŠ ñ ß É a¤Ûb¡¤n¡Ì¤1 b‰¡� = ısrar ile sagîre yoktur, istiğfar ile de kebîre yoktur» gibi vârid olan eserlerde ısrarı men'eden ve mücerred olarak zikr edilen istiğfardan murad böyle nedamet ve azm ile tevbeyi mutazammın olan istiğfardır,
Sh:»6247[]
eğer geçmiş günâha nedamet yoksa o sade duâdır, nedamete mukarin ise tevbedir �açg�. Bunun hâsılı; şer'an istiğfara mev'ud ve müterettib olan ahkâm, tevbe ma'nasında olan istiğfardadır, mutlak olarak istiğfar denildiği zaman o murad olunur, tevbe, nedamet ma'nası bulunmıyan ve günâhına peşiman olmaksızın sadece onun afv-u mağfiretini istemekten ibaret kalan istiğfar, sade bir duâdır, makbul olmamak gerektir. Çünkü hem günaha peşimanlık duymamak hem de onun mağfiretini istemek Allah karşı sû'i edebdir, ancak bu kişinin kendi günahı hakkındadır. Bir de bu Âyette ihtibâk san'atı olduğu söylenmiştir. Asıl kelâm «ona istiğfar et, çünkü o bir gaffardır, ve tevbe et çünkü o bir tevvabdır» demek olup her birinden birinin hazfiyle diğerine işaret edilmiştir.
Sûrenin başında da işaret olunduğu üzere imam Ahmed ibni Hanbelin Müsnedinde ve sahihi Müslimde ve daha başkalarında Hazreti Aişeden rivayet olunmuşturki: Resulullah son zamanlarında « ��¢j¤z bæ aÛÜ£¨é¡ ë 2¡z आ¡ê© aª ¤n ̤1¡Š¢ aÛÜ£¨é ë aª m¢ìl¢ a«¡Û î¤é¡� » kavlini çok söyler olmuştu, ve sorulduğunda: Rabbım bana ümmetimde bir alemet göreceğimi haber verdi, ve onu gördüğüm zaman hamd ile tesbîh ve istiğfar etmemi emir buyurdu, demişti. Tefsiri Keşşafta derki; tesbîh emriyle beraber istiğfar emri dînin kıvamı olan emr ile emri tekmil içindir, ya'ni dînin kıvamı tâat ile ma'sıyetten korunmak beynini cemi'dedir, bir de Resullahın ısmetiyle beraber bu emr ümmetine lûtf olmak içindir. Bir de istiğfar Allah için tevazu'dan ve hazmı nefsidendir ve ondan dolayı nefsinde bir ibadettir. Peygamber sallallâhu aleyhi vesellem Hazretlerinin «ben gece ve gündüz yüz kerre istiğfar ederim» dediği de rivayatı sahiha cümsindendir �açg�.
Âlûsî derki: âbid her ne kadar bezli mechûd etse de ma'budun celâline lâyık olanı gereğî gibi iyfade kusurdan halî olamıyacağına işaret için birçok taatlardan sonra istiğfar
Sh:»6248[]
da meşru' kılınmıştır, onun için zikretmişlerdirki: farz namazı kılan kimse için akıbinde üç kerre istiğfar etmesi, teheccüd kılanın sehar vakıtleri dilediği kadar istiğfar etmesi, ve hâcının hacdan sonra istiğfar etmesi meş'ru' kılınmıştır, « ��ë aۤࢤn ̤1¡Š©íå 2¡bÛ¤b ¤z b‰¡›P q¢á£ a ϩìa ß¡å¤ y î¤s¢ a Ï b aÛä£ b¢ ë a¤n ̤1¡Š¢ëa aÛÜ£¨é 6 a¡æ£ aÛÜ£¨é Ë 1¢ì‰¥ ‰ y©îᥛ� » Kezalik abdestin nihayetinde ve her meclisin hıtamında istiğfarın meşru' olduğu da rivayet olunmuştur: Resulullah her hangi bir meclisten kalkarken de « ��¢j¤z bã Ù a ÛÜ£¨è¢á£ ë 2¡z आ¡Ú P a ¤n ̤1¡Š¢Ú ë a m¢ìl¢ a¡Û î¤Ù � » derdi. Bu vechile istiğfar emrinden anlaşıldığı nakl edilen vefat haberine bir remiz var demektir, meşhuru da bu işaret, emri dînin tekâmüliyle da'vet vazîfesinin temama yaklaşmış olduğuna delâletten anlaşılmıştır �açg�.
« ��ç¢ì aÛ£ ˆ©¬ô a ‰¤ 3 ‰ ¢ìÛ é¢ 2¡bۤ袆¨ô ë …©íå¡ aÛ¤z Õ£¡ Û¡î¢Ä¤è¡Š ê¢ Ç Ü ó aÛ†£©íå¡ ×¢Ü£¡é©� » âyetleri Resulullahın irsali, Hak dîninin bütün dînlere karşı ızharı hikmeti için olduğunu anlattığı ve « ��Ï b¡ß£ b 㢊¡í ä£ Ù 2 Ȥœ aÛ£ ˆ©ô ã È¡†¢ç¢á¤ a ë¤ ã n ì Ï£ î ä£ Ù � » gibi âyetlerde de kâfirlere karşı yapılmış olan vaîdlerin ba'zısı Peygamberin vefatından evvel Dünyada göreceğine işaret buyurulduğu gibi bu Sûrede de nasır ve fethin geleceği ve halkın alay alay dîni hakka girmeğe başladıklarını Resulûllahın muhakkak göreceği va'd olunarak bu görüş tehakkuk ettiği zaman tesbîh ve hamd ile istiğfarın emr olunması ve sonra buna ta'lil makamında tevvab ismi şerifiyle hıtam verilmesi ve tesbîh ve hamd ehli Cennetin evvel ve âhir gayesi da'vası olduğunun ma'lûm bulunması ve mağfirette örtmek, tevvabda rücuu kabul etmek ma'nalarının da esas olması düşünülünce muhakkak bir va'di kerîm ile onun sureti kat'iyyede incazını ifade eden bu « ��a¡‡ a u b¬õ P ë ‰ a í¤o P Ï j£¡|¤� » ta'likın bir çok nüktelere delâlet eyliyen müfadinin hasılı: o vakıt gelince, va'din temam olup risalet vazîfesinin hıtama irerek « ���a¡‰¤u¡È©¬ó�� » emrinin tehakkuk edeceğini ve binaenaleyh o alâmetler görülünce va'din sıdkını ve hakkındaki ınayet ve tecelliyâtı ilâhiyyenin kudsiyyet ve azametini görmüş, kevserin zevkı
Sh:»6249[]
cereyanını müşahede eylemiş olan zati Muhammedînin o neşei muvaffakıyyetle mutmainn ve müsaffa lekesiz olarak bu âlemi fânîden, bu dari imtihan ve ma'rekei zünüb olan Dünyadan çekilip ruhi kâk ve sirri pâk ile hakkal'yakîn likaullaha kavuşmak üzere tesbîh, hamd ve en ziyade ümmeti için istiğfar ederek « ��a¡ã£ b Û¡Ü£¨é¡ ë a¡ã£b ¬ a¡Û î¤é¡ ‰ au¡È¢ìæ 6� » hukmüne hâzır ve âmade bulunması lüzumunu iş'ar olduğu sezilir, ki bunda « ��ë Û¡ó …©íå¡� » mazmunundaki ıhlâs ve tebşirin de bir îyzah ve incazı vardır. Rivayet olunmuştur ki: bu Sûre, nâzil olduğunda Resulullah sallâllahü aleyhi vesellem bir hutbe iyrad edip şöyle buyurmuştu: « �a¡æ£ Ç j¤†¦a î£ Š ê¢ aÛÜ£¨é¢ 2 î¤å aÛ†£¢ã¤î b ë 2 î¤å Û¡Ô bö¡é¡ Ï b¤n b‰ Û¡Ô bõ aÛÜ£¨é¡� = bir kul, Allah onu Dünya ile kendi likası arasında muhayyer kıldı, o Allahın likasını ihtiyar eyledi». Bunun ne demek olduğunu Ebu Bekir radıyallahü anh anlamıştı da: nefislerimiz ve mallarımız, atalarımız ve evlâdlarımızla sana feda olalım! Demişti, yine rivayet olunmuştur ki: Resullûllah bunu ashabına okuduğu vakıt sevinmişler, fakat Hazreti Abbas radıyallahü anh ağlamıştı, aleyhissalâtü vesselâm neye ağlıyorsun amuca? Buyurdu, sana vefatın haber veriliyor « �ã¢È¡îo a¡Û î¤Ù ã 1¤ Ù � » dedi, evet dediğin gibi « �a¡ã£ è b Û Ø à b m Ô¢ì4¢� » buyurdu. Hazreti Ömerin ve İbni Abbasın bunu anlayışları da yukarıda zikrolunmuştu.
Nasır, fetih ve ru'yet bu üç şarta tesbîh ve hamd, istiğfar, bu üç emrin terettübüne müteallık nükteleri beyan ederken Râzî, tefsirinde derki: Hak yolcularının seyrinde iki tarik vardır; kimisi « �ß b ‰ a í¤o¢ ‘ î¤÷¦b a¡Û£ b ë ‰ a í¤o aÛÜ£¨é 2 Ȥ† ê¢� = hiç birşey görmedim ille ondan sonra Allahı gördüm» demiştir. Kimisi de « ����ß b ‰ a í¤o¢ ‘ î¤÷¦b a¡Û£ b ë ‰ a í¤o aÛÜ£¨é Ó j¤Ü é¢�� = hiç birşey görmedim ille ondan evvel Allahı gördüm» demiştir. Şek yok ki bu tarik daha ekmeldir, zira mealimi hikemiyye i'tibariyle müessirden esere inmek eserden müessire çıkmaktan mertebece daha yüksektir. Riyazât erbabının fikirlerince
Sh:»6250[]
de nur kaynağı vâcibülvücud, zulmet kaynağı mümkinülvücud olduğundan vâcibülvucudda istiğrak elbette daha eşreflidir, hem asl ile tâbi'a istidlâl tâbi' ile asla istidlâldan daha kuvvetlidir. Bu anlaşıldıktan sonra bu âyet de işte bu iki tarikın eşrefi olan tarika delâlet eylemektedir. Zira Halık ile iştiğali nefs ile iştiğale takdim ederek evvela Halika âid iki emr: tesbîh ve hamd zikr olunmuş, sonra da üçüncü mertebede istiğfar zikredilmiştirki hem Halika, hem de halka iltifat olan memzuc bir halettir. Tesbîh, sıfatı celâl olan sıfâtı selbiyyeye, tahmid de sıfatı ikram olan sıfâtı sübutiyyeye delâlet ettiğinden dolayı celâli mülâhaza ikramı mülâhazaya takdim olunmak için tesbîh, hamde takdim olunmuş, sonra da Halıktan halka nüzul tarikıyle istiğfar zikredilmiştir. Çünkü bunda nefsin kusurunu ve hakkın cudunu görmek ve nefs için aslâh ve ekmel olanı taleb etmek vardır. Ma'lûmki kul, Allahdan gayrisinin mütaleasiyle meşgul olduğu nisbette Allah tealânın Hazreti celâlini mütaleadan mahrum olur, istiğfarın tesbîh ve tahmidden sonraya te'hîri bu dakikaya işaret eyler �açg�. Lâkin şunu da unutmamak lâzım gelirki burada halka olan bu nuzul halkta kalmak için değil, halktan halika ekmel vechile rucu' ve onun mağfiretiyle lütfi cemaline müstağrak olmak üzere huzurı ehadiyyetine kabul için olduğuna tenbihen nihayeti tevvab ismi şerifiyle hatm olunmuştur. Bunda zikrolunan iki tarikın ikisini de câmi' olmak üzere halka nüzulden sonra yine Halika rucu' ve evvel ve âhir tevhid ile mead ve müntehada karar vardır. « ��ë a æ£ a¡Û¨ó ‰ 2£¡Ù aÛ¤à¢ä¤n è¨ó=›P ç¢ì aÛ¤b ë£ 4¢ ë aÛ¤b¨¡Š¢›P a¡ã£ b Û¡Ü£¨é¡ ë a¡ã£b ¬ a¡Û î¤é¡ ‰ au¡È¢ìæ 6›� »
Kevser kendisine verilmiş olan Fahriâlem sallâllahü aleyhi vesellem nihayet böyle mansur ve muzaffer olarak kendisine fütuhat kapıları açıldığı ve halkın alay alay, akın akın Allah dînine girmeğe başladıklarını gördüğü ve bu suretle dîn tekâmül ederek
Sh:»6251[]
risalet vazîfesi hıtama irip mucebince Dünyada icrayı ahkâm etmek üzere bütün Dünya maddeten ve ma'nen kendisine teveccüh eylemiş bulunduğu sırada « ��Û î¤ Û¡Ü¤b¡ã¤ bæ¡ a¡Û£ b ß b Ȩó= ë a æ£ È¤î é¢ ì¤Ò í¢Š¨ô: q¢á£ í¢v¤Œ¨íé¢ aÛ¤v Œ a¬õ aÛ¤b ë¤Ï¨ó= ë a æ£ a¡Û¨ó ‰ 2£¡Ù aÛ¤à¢ä¤n è¨ó=� » hukmünce iki mükâfatın tecellîsi karşısında bulunuyordu. Birisi: zafer ve fethin muktezası olarak Dünya saltanat ve ganîmetinin teveccühü, birisi de onu kazandıran Allah dîninin muktezası olarak o fâni Dünya ıkbaline meyl-ü iltifat etmeyip Allahın lûtf-ü ınayetiyle mahza Allah için yapılmış olan o mesai, ve mücahedenin ecrini hiç bir dünyevî garazla kirletmiyerek « ��ë Û Ü¤b¨¡Š ñ¢ ¥ Û Ù ß¡å aÛ¤b¢ë@Û¨ó6� » hukmünü tehakkuk ettirmek üzere bu muvaffakıyyetle şükran içinde pâk, musaffâ olarak Allaha kavuşmak. Bir nâmi de Tevdî' Sûresi olan bu Sûre işte bu saatin hulûlünde onun artık tesbih ve hamd ederek bundan böyle bu dîni ekmelin icrayı ahkâmını ümmetine tevdi' ve mihnet-ü fena âlemi olan bu cismaniyyet âlemine veda' edip Rabbın likasını istemesine işaret ediyordu. Hazreti Yusüf mülkte muvaffakıyyetinin neticesinde « ��‰ l£¡ Ó †¤ a¨m î¤n ä©ó ß¡å aÛ¤à¢Ü¤Ù¡ ë Ç Ü£ à¤n ä©ó ß¡å¤ m b¤ë©í3¡ aÛ¤b y b…©ís¡7 Ï bŸ¡Š aÛ£ à¨ì ap¡ ë aÛ¤b ‰¤¡ a ã¤o ë ۡ Ï¡ó aÛ†£¢ã¤î b ë aÛ¤b¨¡Š ñ¡7 m ì Ï£ ä©ó ߢ¤Ü¡à¦b ë a Û¤z¡Ô¤ä©ó 2¡bÛ–£ bÛ¡z©îå � » diye müslim olarak alınıp salihlere ilhakını istediği gibi Resuli Ekrem sallâllahü aleyhi vesellem de hutbesinde « ��a¡æ£ Ç j¤†¦a î£ Š ê¢ aÛÜ£¨é¢ 2 î¤å aÛ†£¢ã¤î b ë 2 î¤å Û¡Ô bö¡é¡ Ï b¤n b‰ Û¡Ô bõ aÛÜ£¨é¡� » diye işaret eylediği vechile Dünyayı bırakıp Allahın likasını ihtiyar eyledi.
Hicretin onuncu senesi « ��a Û¤î ì¤â a פà ܤo¢ Û Ø¢á¤ …©íä آᤠë a m¤à à¤o¢ Ç Ü î¤Ø¢á¤ ã¡È¤à n©ó ë ‰ ™©îo¢ Û Ø¢á¢ aÛ¤b¡¤Ü bâ …©íä¦6b� » âyetinin nâzil olduğu veda' haccini yaptıktan
Sh:»6252[]
ve « ��a Û b ç 3¤ 2 Ü£ ̤o¢ a Û b ç 3¤ 2 Ü£ ̤o¢� = Bakınız tebliğ ettimmi? Bakınız tebliğ ettimmi?» Diye diye iyrad buyurduğu meşhur veda' hutbesini iyrad eyledikten sonra Medîneye avdet buyurmuştu, hem hamd ile tesbih ediyordu. Bu arada son âyet olarak « ��ë am£ Ô¢ìa í ì¤ß¦b m¢Š¤u È¢ìæ Ï©îé¡ a¡Û ó aÛÜ£¨é¡ q¢á£ m¢ì Ï£¨ó ×¢3£¢ ã 1¤§ ß b × j o¤ ë ç¢á¤ Û b í¢Ä¤Ü à¢ìæ ;� » âyeti nâzil olmuştu, derken on birinci senei hicriyyesi Saferinin sonlarında bir baş ağrısından rahatsızlanarak Rebiulevvelin on ikinci gününe kadar devam eden bu rahatsızlığı esnasında dahi son üç günden maadasında mescidi saadet çıkıp namazı kıldırmaktan kalmamıştı, bu esnada birgün Fadl ibni Abbas ile Aliyy ibni ebî Talib Hazretlerinin ikisi arasında minbere çıkıp hamd-ü sena ettikten sonra iyrad buyurduğu hutbesinde: « ��a í£¢è b aÛä£ b¢� » ben kimin sırtına bir değnek vurdumsa işte sırtım benden kısas etsin ve eğer ben bir kimsenin ırzına şetm etmiş isem işte ırzım ona kısas etsin, ben kimsenin malını almışsam işte malım ondan alsın ve benim tarafımdan husumet olur diye korkmasın o benim şanımdan değildir, dedi indi, öğle namazını kıldıktan sonra yine minbere döndü, evvelki sözünü tekrar eyledi. Bunun üzerine üç dirhem iddia eden bir kişiye derhal bedelini verdi, sonra şöyle buyurdu: haberiniz olsun Dünya mahcubluğu Âhıret mahcubluğndan ehvendir, sonra ashabi Uhude duâ etti ve onlar için istiğfar eyledi, sonra da bâlâda zikr olunduğu üzere: bir kul, Allah onu Dünya ile likası beyninde muhayyer kıldı da o Allahın likasını ağlamıştı da « �Ï † í¤ä bÚ 2¡b ã¤1¢¡ä b ë a ߤì aÛ¡ä b ë a¨2 bö¡ä b ë a ë¤Û b…¡ã b� » demişti, sonra da Ensarı tavsıye buyurdu. Ancak üç gün mescide çıkamamıştı, ezan okununca Ebu Bekre emr edin nâsa namazı kıldırsın buyurdu, Rebîul'evvelin on ikinci günü, Pazartesi günü -ki mevlidi günüdür- Hazreti Âişeden rivayet olunduğu vechile önündeki bardağa mübarek elini batırıp su ile yüzünü mesh ediyor, « �a ÛÜ£¨è¢á£ a ǡ䣩ó Ç Ü¨ó Ø Š ap¡ aÛ¤à ì¤p¡� = Allahım
Sh:»6253[]
bana ölüm sekeratına karşı yardım buyur» diye duâ ediyordu, kuşluk vaktı idi derken ağırlaştı Hazreti Aişe kucağına almıştı, bu fanî âleme gözünü yumdu, son kelâmı « �2 3¡ aÛŠ£ Ï¡îÕ¡ a¤Ûb Ǥܨó� = hayır refık a'lâ» diye rabbine arzı iştiyak oldu, maksudu olan likaullaha kavuştu ( ��ë ß b ߢz ࣠†¥ a¡Û£ b ‰ ¢ì4¥7 Ó †¤ Ü o¤ ß¡å¤ Ó j¤Ü¡é¡ aÛŠ£¢¢3¢6� bak). sallâllahü aleyhi ve alâ alihi ve sahbihi.
��aÛn£ z¡î£ bp¢ Û¡Ü£¨é¡ ë aÛ–£ Ü ì ap¢ ë aÛÀ£ j bp¢ a Û£ Ü bâ¢ Ç Ü î¤Ù a í£¢è b aÛä£ j¡ó£¢ ë ‰ y¤à ò¢ aÛÜ£¨é¡ ë 2 Š × bm¢é¢ a Û£ Ü bâ¢ Ç Ü î¤ä b ë Ç Ü ó Ç¡j b…¡ aÛÜ£¨é¡ aÛ–£ bÛ¡z¡îå aª ‘¤è †¢ aª æ¤ Û b a«¡Û¨é a«¡Û£ b aÛÜ£¨é¢ ë aª ‘¤è †¢ aª æ£ ß¢z ࣠†¦a Ç j¤†¢ê¢ ë ‰ ¢ìÛ¢é aÛÜ£ è¢á£ • 3£¡ Ç Ü¨ó ߢz ࣠†§ ë Ç Ü¨ó a¨4¡ ߢz ࣠†§ × à b • Ü£ î¤o Ç Ü¨ó a«¡2¤Š¨ç©îá ë Ç Ü¨ó a¨4¡ a«¡2¤Š¨ç©îá a¡ã£ Ù y à©î†¥ ß v©î†¥P ‰ l£¡ au¤È ܤä©ó ߢԩîá aÛ–£ ܨìñ¡ ë ß¡å¤ ‡¢‰£¡í£ n©ó> ‰ 2£ ä b ë m Ô j£ 3¤ …¢Ç b¬õ¡P ‰ 2£ ä b aˤ1¡Š¤ Û©ó ë Û¡ì aÛ¡† ô£ ë ۡܤà¢ìª¤ß¡ä©îå í ì¤â í Ô¢ì⢠aÛ¤z¡ bl¢;P a ÛÜ£¨è¢á£ a y¤î¡ä b Ç Ü¨ó …¡íä¡é¡ ë a ߤn¡ä bÇ Ü¨ó ¢ä£ n¡é¡ ë ay¤’¢Š¤ã b m z¤o Û¡ì aö¡é¡P ¢j¤z bã Ù aÛÜ£¨è¢á£ ë 2¡z आ¡Ú ë ã ¤n ̤1¡Š¢Ú ë ã n¢ìl¢ a¡Û ٠P Ï Ü¤î Ø¢å¤ a¨¡Š¢ … Ǥì aã b a æ¡ aÛ¤z आ¢ Û¡Ü£¨é¡ ‰ l£¡ aÛ¤È bÛ à¡îå P�
Bu muvaffakıyyete, bu güzel hâtimeye, böyle tesbîh ve hamd ile Allahın mağfiretine kavuşturan Allah dînine mukabil bu ni'metin kadrini bilmeyip küfr-ü küfranda ısrar eden ve kendilerine « ��Û Ø¢á¤ …©íä¢Ø¢á¤� » denilen ve tevbeye yanaşmıyan kâfirlerin sui akıbetleriyle cezaları da en bâriz bir misal ile gösterilmek ve Peygamberin vefatiyle islâmın fütuhat ve intişarına halel gelmeyip ona düşmanlık edenlerin yine muradlarına iremiyecekleri anlatılmak üzere bunun akıbinde Hazreti Peygamberin amucası iken ona iyman şerefine nâil olmayıp küfür ve husumet edenlerle beraber olduğundan dolayı haseb-ü nesebi, servet-ü mesaîsi kendisine fâide vermemiş olan Ebu Lehebin ebedî husranını anlatan « ��m j£ o¤� » Suresi gelecektir.
Portal:Kur'an - Kur'an - Kur'an Fihristi/A - Şablon:KÇG
ACİL "ORİJİNAL ELMALI TEFSİRİ"NE İÇ LİNK VER. | |
---|---|
Hak Dini Kur'an Dili
ORJİNAL ELMALI TEFSİRİNDE ARAPÇA KARAKTERLERDE ORTAYA ÇIKAN ANLAMSIZ SEMBOLLERLE ARAPÇA KARAKTERLER ACİL EKLE 2010 Kur'an Yılında başlayan dünyanın en kapsamlı Kur'an- Kerim Projesidir. Amaç: Kur'an portallerinde ilk kez wiki yazılımını kullanarak her ayet üzerine yapılan tefsirleri tek sayfada vermek, Her sûre için videolar eklemek ve yeni video edisyonları yaparak tek sayfada vermek. Öncelikle Elmalı olmak üzere her meal ve tefsiri siteye önce müstakil sonra da ilgili ayete ekleyerek dünyanın en zengin içerikli ve en kolay ulaşılır sitesini yapmaktır. | |
Sorular | Kur'andaki tekrar |
HAT ESERLERI | Husrev Altınbaşak Hattı Kur'an-ı Kerim |
KÇG'nun İş Bölümü | *Genel Koordinatör ve sorumlu:
|
Yapılacaklar ve dikkat edilecek hususlar | *RUKU' ayetine kadar olan kısımları TABLO şeklinde sunmak esas olmalı. ( Bakınız: Fatiha Suresi )
|
Koordinasyon ve iş bölümü | Ayet başı şablonu: x tarafından / Ayet aslı x tafından / Elmalı meali x tarafından / sadeleştirme x tarafından /İngilizce meal x tarafından |
Yapılan yanlışlar | 1- Rüku ayetine kadar olan ayet elmalı meali sadeleştirme ve ingilizce meal bitmeden ayet ayet meal ve tefsirlere girmemek lazım.(Bkz:Fatiha Suresi) gibi 2 - Şayet ayet ayet wikiaya girersek her mealci için alt başlıklar açmamak lazım. Sadece yıldızla hangi mealci olduğunu ayırmak lazım. Rağıbın fronpage uygulaması da güzel ama sade ve kolay edit edilebilir değil. 3- Tefsirleride alt başlıklar halinde koymak lazım. |
Kaynaklar Alt başlıkları nereden eklerim? | TEFSIRLER
TRASNKRIPTLER
MEALLER
|
Şablonlar | Şablon:KK - Şablon:ET - Şablon:Elmalı Tefsiri - Şablon:Muhammed Esed Tefsiri - Şablon:Rüku KK - Şablon:Alfabetik Kur'an-ı Kerim Sureleri - Şablon:a-Bakara Suresi - Şablon:ET - Şablon:Sure - listesi|—|— - Şablon:K.K Sureleri - Şablon:KK - Şablon:Kur'an Şablon:Kur'an-ı Kerim - Şablon:a-Bakara Suresi - Şablon:Kur'an-ı Kerim Sureleri - Şablon:K.K Sureleri - Şablon:Nisa |
3'LÜ TABLOLU SAYFA Uyumlu Kur'an | Şablon:3'LÜ TABLOLU SAYFA Uyumlu Kur'an |
Şablon:Örnek sure kodunu kopyalama işlemi için tıklayınız
[[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - Video Kur'an [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] : Fihrist - [[Kullanıcı:]] : Mu'cem-ul Müfehres [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] - [[Kullanıcı:]] |
Kitabi sıraya göre Kur'an | |
---|---|
2010 Kur'an Yılı içerisinde Mersin Yenişehir Kaymakamlığı koordinesinde Yenişehir ilçesinde görevli 'diyanet personeli ve din dersi öğretmenleri nin kollektif ve kollebratif bir projesidir. Kaynak belirtilmeden alıntılanamaz | |
KİTABİ sıraya göre Kur'an | 1-Fatiha ● 2-Bakara ● 3-Al-i İmran ● 4-Nisa ● 5-Maide ● 6-Enam ● 7-A'raf ● 8-Enfal ● 9-Tevbe ● 10-Yunus ● 11-Hud ● 12-Yusuf ● 13-Rad ● 14-İbrahim ● 15-Hicr ● 16-Nahl ● 17-İsra ● 18-Kehf ● 19-Meryem ● 20-Ta Ha ● 21-Enbiya ● 22-Hac ● 23-Müminun ● 24-Nur ● 25-Furkan ● 26-Şuara ● 27-Neml ● 28-Kasas ● 29-Ankebut ● 30-Rum ● 31-Lokman ● 32-Secde ● 33-Ahzab ● 34-Sebe ● 35-Fatır ● 36-Yasin ● 37-Saffat ● 38-Sad ● 39-Zümer ● 40-Mümin ● 41-Fussilet ● 42-Şura ● 43-Zuhruf ● 44-Duhan ● 45-Casiye ● 46-Ahkaf ● 47-Muhammed ● 48-Fetih ● 49-Hucurat ● 50-Kaf ● 51-Zariyat Suresi ● 52-Tur ● 53-Necm ● 54-Kamer ● 55-Rahman ● 56-Vakıa ● 57-Hadıd ● 58-Mücadele ● 59-Haşr ● 60-Mümtehine ● 61-Saf ● 62-Cuma ● 63-Münafikun ● 64-Tegabun ● 65-Talak ● 66-Tahrim ● 67-Mülk ● 68-Kalem ● 69-Hakka ● 70-Mearic ● 71-Nuh ● 72-Cin ● 73-Müzzemmil ● 74-Müddessir ● 75-Kıyamet ● 76-İnsan ● 77-Mürselat ● 78-Nebe ● 79-Naziat ● 80-Abese ● 81-Tekvir ● 82-İnfitar ● 83-Mutaffifın ● 84-İnşikak ● 85-Büruc ● 86- Tarık ● 87-Ala ● 88-Gaşiye ● 89-Fecr ● 90-Beled ● 91-Şems ● 92-Leyl ● 93-Duha ● 94-İnşirah ● 95-Tin ● 96-Alak ● 97-Kadir ● 98-Beyyine ● 99-Zilzal ● 100-Adiyat ● 101-Karia ● 102-Tekasür ● 103-Asr ● 104-Hümeze ● 105-Fil ● 106-Kureyş ● 107-Maun ● 108-Kevser ● 109-Kafirun ● 110-Nasr ● 111-Tebbet ● 112-İhlas ● 113-Felak ● 114-Nas |
Alfabetik sıraya göre Kur'an | |
---|---|
2010 Kur'an Yılı içerisinde Mersin Yenişehir Kaymakamlığı koordinesinde Yenişehir ilçesinde görevli 'diyanet personeli ve din dersi öğretmenleri nin kollektif ve kollebratif bir projesidir. Kaynak belirtilmeden alıntılanamaz | |
ALFABETİK sıraya göre Kur'an | 80-Abese ● 100-Adiyat ● 46-Ahkaf ● 33-Ahzab ● 87-Ala ● 96-Alak ● 3-Al-i İmran ● 29-Ankebut ● 7-A'raf ● 103-Asr ● 2-Bakara ● 90-Beled ● 98-Beyyine ● 85-Büruc ● 45-Casiye ● 72-Cin ● 62-Cuma ● 93-Duha ● 44-Duhan ● 6-Enam ● 21-Enbiya ● 8-Enfal ● 35-Fatır ● 1-Fatiha ● 89-Fecr ● 113-Felak ● 48-Fetih ● 105-Fil ● 25-Furkan ● 41-Fussilet ● 88-Gaşiye ● 22-Hac ● 57-Hadıd ● 69-Hakka ● 59-Haşr ● 15-Hicr ● 49-Hucurat ● 11-Hud ● 104-Hümeze ● 14-İbrahim ● 112-İhlas ● 82-İnfitar ● 76-İnsan ● 84-İnşikak ● 94-İnşirah ● 17-İsra ● 97-Kadir ● 50-Kaf ● 109-Kafirun ● 68-Kalem ● 54-Kamer ● 101-Karia ● 28-Kasas ● 18-Kehf ● 108-Kevser ● 75-Kıyamet ● 106-Kureyş ● 92-Leyl ● 31-Lokman ● 5-Maide ● 107-Maun ● 70-Mearic ● 19-Meryem ● 47-Muhammed ● 83-Mutaffifın ● 58-Mücadele ● 74-Müddessir ● 67-Mülk ● 40-Mümin ● 23-Müminun ● 60-Mümtehine ● 63-Münafikun ● 77-Mürselat ● 73-Müzzemmil ● 16-Nahl ● 114-Nas ● 110-Nasr ● 79-Naziat ● 78-Nebe ● 53-Necm ● 27-Neml ● 4-Nisa ● 71-Nuh ● 24-Nur ● 13-Rad ● 55-Rahman ● 30-Rum ● 38-Sad ● 61-Saf ● 37-Saffat ● 34-Sebe ● 32-Secde ● 91-Şems ● 26-Şuara ● 42-Şura ● 20-Ta Ha ● 66-Tahrim ● 65-Talak ● 86-Tarık ● 111-Tebbet ● 64-Tegabun ● 102-Tekasür ● 81-Tekvir ● 9-Tevbe ● 95-Tin ● 52-Tur ● 56-Vakıa ● 36-Yasin ● 10-Yunus ● 12-Yusuf ● 51-Zariyat Suresi ● 99-Zilzal ● 43-Zuhruf ● 39-Zümer |
Rakamsal sıraya göre Kur'an | |
---|---|
2010 Kur'an Yılı içerisinde Mersin Yenişehir Kaymakamlığı koordinesinde Yenişehir ilçesinde görevli 'diyanet personeli ve din dersi öğretmenleri nin kollektif ve kollebratif bir projesidir. Kaynak belirtilmeden alıntılanamaz | |
RAKAMSAL sıraya göre Kur'an | 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 26 27 28 29 30 31 32 33 34 35 36 37 3839 40 41 42 43 44 45 46 47 48 49 50 51 52 53 54 55 56 5758 59 60 61 62 6364 65 66 67 68 69 70 71 72 73 74 75 76 77 78 79 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 90 91 92 93 94 95 96 97 98 99 100 101 102 103 104 105 106 107 108 109 110 111 112 113 114 |
Kur'an-ı Kerim Hattı - Sayfa Sayfa Kur'an-ı Kerim Kur'an-ı Kerim sayfaları hat resimli ve altında tablolu meal ve tefsirleri ve videoları çalışması (Yapılacaklar: Sayfalar arası geçiş yapılacak ve sure şablonu hazırlanacak ve Video eklenecek ve Elmalı orijinal meali eklenecek ) | |
---|---|
2010 Kur'an Yılı içerisinde Mersin Yenişehir Kaymakamlığı koordinesinde Yenişehir ilçesinde görevli 'diyanet personeli ve din dersi öğretmenleri nin kollektif ve kollebratif bir projesidir. Kaynak belirtilmeden alıntılanamaz | |
Surelere göre Sayfa sayfa Kur'an-ı Kerim | *1. Cüz: Fatiha Suresi : K1 - Bakara Suresi : K2 - K3 - K4 - K5 - K6 - K7 - K8 - K9 - K10 - K11 - K12 - K13 - K14 - K15 - K16 - K17 - K18 - K19 - K20 -
|
Sayfalara göre Kur'an-ı Kerim | |
---|---|
2010 Kur'an Yılı içerisinde Mersin Yenişehir Kaymakamlığı koordinesinde Yenişehir ilçesinde görevli 'diyanet personeli ve din dersi öğretmenleri nin kollektif ve kollebratif bir projesidir. | |
Sayfalara göre Kur'an | 1 - 2 - 3- 4 - 5 -- 6 - 7 - 8 - 9 - 10 - 11 - 12 - 13 - 14 15 - 16 - 17 - 18 - 19 - 20 - 21 - 22 - 23 - 24 - 25 - 26 - 27 - 28 - 29 - 30 - 31 - 32 - 33- 34 - 35 - 36 - 37 - 38 - 39 - 40 - 41 - 42 - 43 - 44 45 - 46 - 47 - 48 - 49 - 50 - 51 - 52 - 53 - 54 - 55 - 56 - 57 - 58 - 59 - 60 - 61 - 62 - 63- 64 - 65 -- 66 - 67 - 68 - 69 - 70 - 71 - 72 - 73- 74 - 75 - 76 - 77 - 78 - 79 - 80 - 81 - 82 - 83- 84 - 85 -- 86 - 87 - 88 - 89 - 90 - 91 - 92 - 93- 94 - 95 - 96 - 97 - 98 - 99 -
100 - 101 - 102 - 103- 104 - 105 - 106 - 107 - 108 - 109 - 110 - 111 - 112 - 113- 114 - 115 - 116 - 117 - 118 - 119 - 120 - 121 - 122 - 123- 124 - 125 - 126 - 127 - 128 - 129 - 130 - 131 - 132 - 133- 134 - 135 - 136 - 137 - 138 - 139 - 140 - 141 - 142 - 143- 144 - 145 - 146 - 147 - 148 - 149 - 150 - 151 - 152 - 153- 154 - 155 - 156 - 157 - 158 - 159 - 160 - 161 - 162 - 163- 164 - 165 - 166 - 167 - 168 - 169 - 170 - 171 - 172 - 173- 174 - 175 - 176 - 177 - 178 - 179 - 180 - 181 - 182 - 183- 184 - 185 - 186- 187 - 188 - 189- 190 - 191 - 192- 193 - 194 - 195- 196 - 197 - 198- 199 - 200 - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]]- [[]] - [[]] - [[]] 600 - 601 - 602 - 604 - 605 - 607 |
Cüzlere göre Kur'an-ı Kerim - Hat taramaları ile | |
---|---|
Şablon:30.Cüz - Şablon:29.Cüz - Şablon:28.Cüz - Şablon:27.Cüz
2010 Kur'an Yılı içerisinde Mersin Yenişehir Kaymakamlığı koordinesinde Yenişehir ilçesinde görevli 'diyanet personeli ve din dersi öğretmenlerinin kollektif ve kollebratif bir projesidir. Kaynak belirtilmeden alıntılanamaz | |
Cüzlerdeki sureler | 29.Cüz :67-Mülk ● 68-Kalem ● 69-Hakka ● 70-Mearic ● 71-Nuh ● 72-Cin ● 73-Müzzemmil ● 74-Müddessir ● 75-Kıyamet ● 76-İnsan ● 77-Mürselat 30.Cüz :Amme cüzü - Şablon:30.Cüz : Şablon:Amme - Şablon:Nas |
Cüz şablonları | Şablon:30.Cüz - Şablon:29.Cüz - Şablon:28.Cüz - Şablon:27.Cüz |
Cüzlere göre Kur'an-ı Kerim Sayfa tarama | 1.Cüz . 2.Cüz . 3.Cüz . 4.Cüz . 5.Cüz . 6.Cüz . 7.Cüz . 8.Cüz . 9.Cüz . 10.Cüz . 11.Cüz . 12.Cüz . 13.Cüz . 14.Cüz . 15.Cüz . 16.Cüz . 17.Cüz . 18.Cüz .19.Cüz . 20.Cüz . 21.Cüz . 22.Cüz . 23.Cüz . 24.Cüz . 25.Cüz . 26.Cüz . 27.Cüz . 28.Cüz . 29.Cüz . 30.Cüz |
Medenî sureler | |
---|---|
Medenî sureler-Abdulvahap Gözcü | 1-Bakara ● 2-Al-i İmran ● 3-Nisâ ● 4-Mâide ● 5-Enfâl ● 6-Tevbe ● 7-Hac ● 8-Nûr ● 9-Ahzâb ● |
Mekki sureler | |
---|---|
2010 Kur'an Yılı içerisinde Mersin Yenişehir ilçesinde görevli 'diyanet personeli tarafından hazırlanmaktadır. | |
Mekki sureler Veli Özdemir | -Fatiha - Enam - A'raf - Yunus - Hud - Yusuf - Rad - İbrahim - Hicr - Nahl - İsra - Kehf - Meryem - Ta Ha - Enbiya -Mü'minun -Furkan -Şu'ara -Neml -Kasas -Ankebut -Rum -Lokman -Secde -Sebe -Fatır -Yasin -Saffat -Sad -Zümer -Mü'min -Fussilet -Şura -Zuhruf -Duhan -Casiye -Ahkaf -Kaf -Zariyat -Tur -Necm -Kamer -Vakıa -Mülk -Kalem -Hakka -Me'aric -Nuh -Cin -Müzzemmil -Müddessir - |
Nas - Felak - İhlas | |
Eksik sureler eklenecek, 2-Enam olmaz. 2 - En'am olabilir ama bence 2 yede gerek yok - koy yeterli |
Şablon:Sadeleştirilmiş ET
Hak Dini Kur'an Dili burada koordine olmali Şablon:ET Fatiha Nasr -Tebbet - İhlas - Felak- Nas - (Alak suresi güzel oldu ve tefsir eklendi.) | |
---|---|
ToDo:Doğrudan PDF linki ver:Yapılan yanlışlar: 1- Rüku ayetine kadar olan ayet elmalı meali sadeleştirme ve ingilizce meal bitmeden ayet ayet meal ve tefsirlere girmemek lazım.(Bkz:Fatiha Suresi) gibi 2 - Şayet ayet ayet wikiaya girersek her mealci için alt başlıklar açmamak lazım. Sadece yıldızla hangi mealci olduğunu ayırmak lazım. 3- Tefsirleride alt başlıklar halinde koymak lazım. | |
KİTABİ sıraya göre Elmalı Tefsiri | Fatiha sadelestirme var asli ve mukayeses' yok - Bakara - Ali İmran - Nisa -Maide - En'am -Araf -Enfal - Tevbe -Yunus -Hud -Yusuf - Rad -İbrahim- Hicr - Nahl - İsra -Kehf -Meryem -Taha - Enbiya -Hac - Mu'minun -Nur - Furkan -Şuara - Neml -Kasas -Ankebut -Rum -Lokman -Secde -Ahzab -Sebe -Fatır -Yasin -Saffat -Sad -Zümer -Mü'min -Fussilet -Şura -Zuhruf -Duhan-Casiye-Ahkaf -Muhammed - Fetih -Hucurat - Kaf - Zariyat - Tur - Necm - Kamer - Rahman - Vakıa -Hadid -Mücadele -Haşr -Mümtehıne -Saf - Cuma -Munafikun -Teğabun -Talak -Tahrim -Mülk -Kalem -Hakka -Mearic -Nuh -Cin -Muzzemmil -Muddessir -Kıyamet -İnsan -Mürselat -Nebe -Naziat -Abese -Tekvir -İnfitar -Mutaffifin -İnşikak -Buruc - Tarık -A'la - Gaşiye -Fecr -Beled -Elmalı Şems -Leyl -Duha - İnşirah -Tin -Alak -Kadir - Beyyine -Zelzele -Adiyat -Karia - Tekasür -Asr -Hümeze -Fil -Kureyş -Ma'un -Kevser -Kafirun -Nasr -Tebbet - İhlas - Felak- Nas |
ALFABETİK sıra Elmalı Tefsiri Düzenle | ToDo Abese Surei/Elmalı yazılacak 80-Abese ● 100-Adiyat ● 46-Ahkaf ● 33-Ahzab ● 87-Ala ● 96-Alak ● 3-Al-i İmran ● 29-Ankebut ● 7-A'raf ● 103-Asr ● 2-Bakara ● 90-Beled ● 98-Beyyine ● 85-Büruc ● 45-Casiye ● 72-Cin ● 62-Cuma ● 93-Duha ● 44-Duhan ● 6-Enam ● 21-Enbiya ● 8-Enfal ● 35-Fatır ● 1-Fatiha ● 89-Fecr ● 113-Felak ● 48-Fetih ● 105-Fil ● 25-Furkan ● 41-Fussilet ● 88-Gaşiye ● 22-Hac ● 57-Hadıd ● 69-Hakka ● 59-Haşr ● 15-Hicr ● 49-Hucurat ● 11-Hud ● 104-Hümeze ● 14-İbrahim ● 112-İhlas ● 82-İnfitar ● 76-İnsan ● 84-İnşikak ● 94-İnşirah ● 17-İsra ● 97-Kadir ● 50-Kaf ● 109-Kafirun ● 68-Kalem ● 54-Kamer ● 101-Karia ● 28-Kasas ● 18-Kehf ● 108-Kevser ● 75-Kıyamet ● 106-Kureyş ● 92-Leyl ● 31-Lokman ● 5-Maide ● 107-Maun ● 70-Mearic ● 19-Meryem ● 47-Muhammed ● 83-Mutaffifın ● 58-Mücadele ● 74-Müddessir ● 67-Mülk ● 40-Mümin ● 23-Müminun ● 60-Mümtehine ● 63-Münafikun ● 77-Mürselat ● 73-Müzzemmil ● 16-Nahl ● 114-Nas ● 110-Nasr ● 79-Naziat ● 78-Nebe ● 53-Necm ● 27-Neml ● 4-Nisa ● 71-Nuh ● 24-Nur ● 13-Rad ● 55-Rahman ● 30-Rum ● 38-Sad ● 61-Saf ● 37-Saffat ● 34-Sebe ● 32-Secde ● 91-Şems ● 26-Şuara ● 42-Şura ● 20-Ta Ha ● 66-Tahrim ● 65-Talak ● 86-Tarık ● 111-Tebbet ● 64-Tegabun ● 102-Tekasür ● 81-Tekvir ● 9-Tevbe ● 95-Tin ● 52-Tur ● 56-Vakıa ● 36-Yasin ● 10-Yunus ● 12-Yusuf ● 51-Zariyat Suresi ● 99-Zilzal ● 43-Zuhruf ● 39-Zümer |
HTML ET | Şablon:HTML ET - Orijinal HTML formatında wikili Hak Dini Kur'an Dili Tefsiri - ACİL: Arapça karakterler anlamsız resim olarak var , ACİL yazılmalı. Mahdumlarının önsözü - Mukaddime - Fatiha - Bakara - Ali İmran - Nisa -Maide - En'am -Araf -Enfal - Tevbe -Yunus -Hud -Yusuf - Rad -İbrahim- Hicr - Nahl - İsra -Kehf -Meryem -Taha - Enbiya -Hac - Mu'minun -Nur - Furkan -Şuara - Neml -Kasas -Ankebut -Rum -Lokman -Secde -Ahzab -Sebe -Fatır -Yasin -Saffat -Sad -Zümer -Mü'min -Fussilet -Şura -Zuhruf -Duhan-Casiye-Ahkaf -Muhammed - Fetih -Hucurat - Kaf - Zariyat - Tur - Necm - Kamer - Rahman - Vakıa -Hadid -Mücadele -Haşr -Mümtehıne -Saf - Cuma -Munafikun -Teğabun -Talak -Tahrim -Mülk -Kalem -Hakka -Mearic -Nuh -Cin -Muzzemmil -Muddessir -Kıyamet -İnsan -Mürselat -Nebe -Naziat -Abese -Tekvir -İnfitar -Mutaffifin -İnşikak -Buruc - Tarık -A'la - Gaşiye -Fecr -Beled -Elmalı Orijinal Şems -Leyl -Duha - İnşirah -Tin -Alak -Kadir - Beyyine -Zelzele -Adiyat -Karia - Tekasür -Asr -Hümeze -Fil -Kureyş -Ma'un -Kevser -Kafirun -Nasr -Tebbet - İhlas - Felak- Nas |
Şablonlar | Şablon:KK -
Şablon:ET - Şablon:Elmalı Tefsiri - Şablon:HDKD - Şablon:Elmali Tefsir - Elmalılı Orjinal Tefsiri - Şablon:Elmalıbakınız Şablon:PDF ET Şablon:HTML ET Şablon:Muhammed Esed Tefsiri - Şablon:Rüku KK - Şablon:Alfabetik Kur'an-ı Kerim Sureleri - Şablon:a-Bakara Suresi - Şablon:ET - Şablon:Sure - listesi|—|— - Şablon:K.K Sureleri - Şablon:KK - Şablon:Kur'an Şablon:Kur'an-ı Kerim - Şablon:a-Bakara Suresi - Şablon:Kur'an-ı Kerim Sureleri - Şablon:K.K Sureleri - Şablon:Nisa |
Kaynaklar Alt başlıkları nereden eklerim? | * Bir ayetin kısmen tüm mealleri[9] - [10]
-Elmalı meallerinin karşılaştırılması : http://www.kuranmeali.com/surekarsilastirma.asp
|
Yapılacaklar ve dikkat edilecekler | *Meal ve tefsirlerde İÇ LİNK mutalaka eklenecek. |
Koordinasyon ve iş bölümü | Ayet başı şablonu: .... tarafından/ Ayet aslı....tarafından / Elmalı meali ....tarafından / sadeleştirme .... tarafından/İngilizce meal .... tarafından yapılmaktadır. |
Portal:Kur'an - Portal:Hadis - Kur'an Meal ve Tefsiri - Elmalı Tefsiri |
HDKD/Sadeleştirilmiş[13] - Sadeleştirilmiş Elmalı Tefsiri - Sadeleştirme mi? - HDKD/Parantezli sadeleştirme
HDKD -Elmalı Tefsiri - Elmalı Orjinal Meali - Elmalı Tefsiri (Orjinal) - Elmalı Orjinal Tefsir PDF formatında | |
---|---|
Elmalı Tefsirinin Güncel Türkçe ile sadeleştirilmesi Sure adı/x Alt başlık ve linkler oluşturulacak | Fatiha sadelestirme var asli ve mukayeses' yok - Bakara - Ali İmran - Nisa -Maide - En'am -Araf -Enfal - Tevbe -Yunus -Hud -Yusuf - Rad -İbrahim- Hicr - Nahl - İsra -Kehf -Meryem -Taha - Enbiya -Hac - Mu'minun -Nur - Furkan -Şuara - Neml -Kasas -Ankebut -Rum -Lokman -Secde -Ahzab -Sebe -Fatır -Yasin -Saffat -Sad -Zümer -Mü'min -Fussilet -Şura -Zuhruf -Duhan-Casiye-Ahkaf -Muhammed - Fetih -Hucurat - Kaf - Zariyat - Tur - Necm - Kamer - Rahman - Vakıa -Hadid -Mücadele -Haşr -Mümtehıne -Saf - Cuma -Munafikun -Teğabun -Talak -Tahrim -Mülk -Kalem -Hakka -Mearic -Nuh -Cin -Muzzemmil -Muddessir -Kıyamet -İnsan -Mürselat -Nebe -Naziat -Abese -Tekvir -İnfitar -Mutaffifin -İnşikak -Buruc - Tarık -A'la - Gaşiye -Fecr -Beled -Şems Suresi/HDKD/Sadeleştirilmiş/Şems -Leyl -Duha - İnşirah -Tin -Alak -Kadir - Beyyine -Zelzele -Adiyat -Karia - Tekasür -Asr -Hümeze -Fil -Kureyş -Ma'un -Kevser -Kafirun -Nasr -Tebbet - İhlas - Felak- Nas |
HDKD/Sadeleştirilmiş | Bakara - HDKD/Bakara - HDKD/Fatiha/Sadeleştirilmiş -HDKD/Fatiha Fatiha sadelestirme var asli ve mukayeses' yok - Bakara - Ali İmran - Nisa -Maide - En'am -Araf -Enfal - Tevbe -Yunus -Hud -Yusuf - Rad -İbrahim- Hicr - Nahl - İsra -Kehf -Meryem -Taha - Enbiya -Hac - Mu'minun -Nur - Furkan -Şuara - Neml -Kasas -Ankebut -Rum -Lokman -Secde -Ahzab -Sebe -Fatır -Yasin -Saffat -Sad -Zümer -Mü'min -Fussilet -Şura -Zuhruf -Duhan-Casiye-Ahkaf -Muhammed - Fetih -Hucurat - Kaf - Zariyat - Tur - Necm - Kamer - Rahman - Vakıa -Hadid -Mücadele -Haşr -Mümtehıne -Saf - Cuma -Munafikun -Teğabun -Talak -Tahrim -Mülk -Kalem -Hakka -Mearic -Nuh -Cin -Muzzemmil -Muddessir -Kıyamet -İnsan -Mürselat -Nebe -Naziat -Abese -Tekvir -İnfitar -Mutaffifin -İnşikak -Buruc - Tarık -A'la - Gaşiye -Fecr -Beled -Şems Suresi/HDKD/Sadeleştirilmiş/Şems -Leyl -Duha - İnşirah -Tin -Alak -Kadir - Beyyine -Zelzele -Adiyat -Karia - Tekasür -Asr -Hümeze -Fil -Kureyş -Ma'un -Kevser -Kafirun -Nasr -Tebbet - İhlas - Felak- Nas |
http://www.kuranikerim.com/t_elmalili_index.htm
Şablon:KK - Şablon:HDKD - Şablon:HDKD/Sadeleştirilmiş |
Elmalı meali | |
---|---|
Tablolu Elmalı Meali ve alt kısmında | Fatiha - Bakara - Ali İmran - Nisa -Maide - En'am -Araf -Enfal - Tevbe -Yunus -Hud -Yusuf - Rad -İbrahim- Hicr - Nahl - İsra -Kehf -Meryem -Taha - Enbiya -Hac - Mu'minun -Nur - Furkan -Şuara - Neml -Kasas -Ankebut -Rum -Lokman -Secde -Ahzab -Sebe -Fatır -Yasin -Saffat -Sad -Zümer -Mü'min -Fussilet -Şura -Zuhruf -Duhan-Casiye-Ahkaf -Muhammed - Fetih -Hucurat - Kaf - Zariyat - Tur - Necm - Kamer - Rahman - Vakıa -Hadid -Mücadele -Haşr -Mümtehıne -Saf - Cuma -Munafikun -Teğabun -Talak -Tahrim -Mülk -Kalem -Hakka -Mearic -Nuh -Cin - Muzzemmil -Muddessir -Kıyamet -İnsan -Mürselat -Nebe -Naziat -Abese -Tekvir -İnfitar -Mutaffifin -İnşikak -Buruc - Tarık -A'la - Gaşiye -Fecr -Beled -Elmalı Şems -Leyl -Duha - İnşirah -Tin -Alak -Kadir - Beyyine -Zelzele -Adiyat -Karia - Tekasür -Asr -Hümeze -Fil -Kureyş -Ma'un -Kevser -Kafirun -Nasr -Tebbet - İhlas - Felak- Nas |
Kur'an-ı Kerim Alfabetik İndeksi | |
---|---|
Bu proje Yenişehir Müftülüğü'nün online A/V(Audio-Video) Kur'an meali, tefsiri ve kıraatının presentasyonu projesidir. | |
Allah (c.c) | Allah, çocuk edinmemiştir. * Allah, eş edinmemiştir. * Allah korkusu * Allah sevgisi * Allah yolunda harcamak (infak) * Allah'ın Kâinattaki kanunu * Allah yolunda savaş * Allah yolunda alıkoymak * Allah'a yaklaşmak * Allah'a derinden saygı (Huşû) * Allah'a İbadet * Allah'a iman * Allah'a isyan edenlerin cezası * Allah'a karşı gelmekten sakınmak (takva) * Allah'a karşı gelmekten sakınanların mükâfatı * Allah'a karşı gelmekten sakınanların nitelikleri * Allah'a karşı gelmekten sakınmaya teşvik * Allah'a ortak koşmak(şirk) * Allah'a ortak koşanlar * Allah'a ortak koşmaktan sakındırma * Allah'ı anmak (Zikir) * Allah'ı ananların nitelikleri * Allah'ı anmaya teşvik * Allah'ı hakem kabul etmek * Allah'ı tespih etmek * Allah'ın adaleti * Allah'ın ayetlerini menfaat aracı yapmak * Allah'ın bağışlamasını dilemek * Allah'ın benzeri yoktur * Allah'ın birliği * Allah'ın birliğinin delilleri * Allah'ın dilemesi (Meşieti) * Allah'ın dostları * Allah'ın emrine uymak * Allah’ın emrine uymak * Allah’ın hikmeti * Allah’ın ilmi * Allah’ın indirdiği ile hükmetmek * Allah’ın insanları doğru yola iletmesi * Allah’ın iradesi * Allah’ın isimleri * Allah’ın İslam Dinini tamamlaması * Allah’ın işitmesi * Allah’ın konuşması * Allah’ın kudreti * Allah’ın lütfu * Allah’ın mahlukâtı üzerinde düşünmek * Allah’ın rahmeti * Allah’ın rahmetine hak kazananlar * Allah’ın rahmetini dilemek * Allah’ın sevdiği kimseler * Allah’ın sevmediği kimseler * Allah’ın sözü doğrudur * Allah’ın şahitliği * Allah’ın taraftarları * Allah’ın va’di doğrudur * Allah’ın varlığının delilleri * Allah’ın yaratması * Allah’ın, mülkünde tasarrufu * Allah’tan başka tapınılan şeyler * Allah’tan korkmak (Haşyet) * Allah’tan korkanların nitelikleri * Allah’tan korkmaya teşvik |
A Harfi | Abdest * Adak * Adalet * Adam Öldürmek * Âdem (a.s.) * Âdem ve eşinin cennetten indirilmesi * Affetmek * Ahde vefa * Ahiret Hayatının ebediliği * Ahiret Yurdu * Ailede Erkek * Ailede Kadın * Âişe'ye(r.a.)iftira * Aklı Kullanmak * Akrabalar * Akrabalık bağları * Alay etmek * Aldatmak * Alım-Satım * Âlimler * Amel terazisi * Anne babaya ne zaman itaat edilmez? * Anne-babaya iyilik * Antlaşmalar ne zaman bozulabilir? * Arabuluculuk * Arafat * Arş * Ashab-ı Kehf * Atlar * Avlanmak * Ay hali * Ay ve güneş * Ayet * Ayetleri alaya almak * Azap * Azer * Azgınlar |
B Harfi | Bağışlanma dilemek * Baskı ve işkence * Batıl inançlar * Batılcılar * Bedeviler * Bedir Savaşı * Besmele ayeti * Biat * Birlik-beraberlik * Borçlanma * Boş söz * Boşama * Bozgunculuk * Bozgunculuk çıkaranlar * Bulutlar * Büyü * Burçlar |
C-Ç Harfi | Cahillerden yüz çevirmek * Calut * Cariyeler * Cebrail * Cehennem * Cehennemden sakınmak * Cehennemlikler * Cennet * Cennetlikler * Cennetlikler-cehennemlikler * Cezanın suça denkliği * Cihad * Cihad edenlerin nitelikleri * Cimrilik ve cimriler * Cinler * Cömertlik * Cudi * Cuma namazı * Cumartesi * Çalışmak * Çocuklar * Çocukları öldürmenin haram kılınması * Çok kadınla evlilik |
D Harfi | Dağlar * Davud (a.s.) * Demir * Deniz avı * Denizler * Dırar Mescidi * Dikili taşlar * Diller * Din Kardeşliği * Dinde zorlama * Dinden dönenler (Mürtedler) * Dinden dönme (İrtidat) * Dini Allah’a has kılmak * Doğru kimseler * Doğru yola erdirilen kimseler * Doğru yolu tutmak (Hidayet) * Doğru yolu tutanların nitelikleri * Doğruluk (Sıdk) * Domuz * Dönüş ancak Allah’adır * Dua etmek * Dua ayetleri * Dünya hayatı * Dünya hayatını tercih edenler * Düşmana karşı hazırlıklı olmak * Düşünmek |
E Harfi | Ebû Leheb ve Karısı * Ecel * Elyesa’ (a.s.) * Emanet * Emanete hıyanet * Esirler * Eşine yaklaşmamaya yemin etmek * Eşler arasında sevgi * Eşleri ölen kadınlar * Evlatlar * Evlat edinme * Evlenilmesi haram olan kadınlar * Eyke halkı * Eyyûb (a.s.) |
F Harfi | Fal okları * Fasıklar * Fil sahipleri (Ashab-ı Fil) * Firavun’un karısı * Firavun’un ailesi * Firavun * Fitne * Faiz |
G Harfi | Gemiler * Gafiller * Gaflet * Ganimetler * Gayb bilgisi * Gayri müslimlere benzemek * Gazaba uğratılanlar * Gece ibadeti * Gece-Gündüz * Gece ve gündüz uyumak * Gece ve gündüzün faydaları * Geçmiş milletlerin başına gelen ibretlik olaylar * Gıybet etmek * Gökler ve yeryüzü * Gösteriş yapmak * Gülmek * Güneş * Güneş ve Ay |
İ Harfi | İbadeti Allah’a has kılmak * İbrahim(a.s.) * İbrahim ailesi * İbrahim (a.s.)’ın karısı * İbrahim (a.s.)’ın soyu * İçki * İddet * İdris (a.s.) * İffet * İftiracılar * İhlaslı kimselerin nitelikleri * İlyas (a.s.) * İlim * İman (Ye’s halinde) iman * İman-Salih amel ilişkisi * İmran ailesi * İmran’ın karısı * İncil * İnkar edenler * İnkar edenlerden yüz çevirmek * İnkar edenlere mühlet tanınması * İnkar edenlerin kıyamet günü dünyaya dönme arzuları * İnsan hayatının devreleri * İnsan ve nitelikleri * İnsan ve tabiat * İnsanın Rablerine karşı düşmanlığı * İnsanın yaratılışı * İnsanın yaratılış evreleri * İnsanın yeryüzünde halife oluşu * İntihar * İrem * İsa’nın babasız olarak doğması * İsa’nın havarileri * İsa’nın Hz. Muhammed’in geleceğini müjdelemesi * İsa’nın mucizeleri * İsa’nın nitelikleri * İsa’nın tevhide çağırması * İsa’ya İncil’in ve mucizelerin verilmesi * İshak (a.s.) * İslam bütün peygamberlerin dinidir * İslam(a) * İslam’a teşvik * İslam ümmetinin nitelikleri * İsmail (a.s.) * İsra ve Miraç * İsraf * İsrailoğulları:Allah’ı görmek istemeleri * İsrailoğulları:Allah’ın İsrailoğullarına lütfu * İsrailoğulları:Allah’ın İsrailoğullarından istedikleri * İsrailoğulları:Buzağıyı ilah edinmeleri * İsrailoğulları:Cebrail’e düşmanlıkları * İsrailoğulları:Cumartesi yasağına uymamaları * İsrailoğulları:Hayata aşırı düşkünlükleri * İsrailoğulları:Helal şeyleri kendilerine haram kılmaları * İsrailoğulları:İsrailoğulları ve Firavun * İsrailoğulları:İsrailoğullarının nitelikleri * İsrailoğulları:İsyan etmeleri ve cezalandırılmaları * İsrailoğulları:Mukaddes topraklara girmeleri * İsrailoğulları:Musa (a.s.)’a eziyetleri * İsrailoğulları:Hz. Peygamber’i yalanlamaları * İsrailoğulları:Peygamberleri öldürmeleri * İsrailoğulları:Sığır kesmeleri olayı * İsrailoğulları:Tevrat’ı ihmal etmeleri * İsrailoğulları:Tevrat’ı tahrif etmeleri * İsrailoğulları:Tevrat’ın bazı hükümlerini gizlemeleri * İsrailoğulları:Tîh’te dolaşmaları * İstikamet (Ayrıca bak. Doğruluk) * İyi kimseler * İyilik etmek (İhsan) * İyilik edenlerin mükafatları * İyiliğin mükâfatı * İyiliği emredip kötülükten men etmek * İzzet ve şeref |
L Harfi | Lakap takmak * Lanete uğratılanlar * Lat (Put) * Leş(a) * Levh-i Mahfuz * Lokman (a.s.) * Lût (a.s.) * Lut (a.s.)’ın karısı * Lut ailesi |
N Harfi | Nadiroğulları * Nafaka * Namaz kılanların mükâfatı * Namaz kılınması emri * Namaz kılmaya teşvik * Namaz vakitleri * Namaza dair bazı hükümler * Nefis arzusuna uyanlar * Nehirler * Nesh * Nesr (Put) * Nikah * Nimetler ve sıkıntılar karşısında insanın tutumu * Nuh (a.s.) * Nuh Tufanı |
O-Ö Harfi | Organların şahitliği * Oruç * Oturma adabı * Öğüt almak (Tezekkür) * Ölçü-tartı * Ölçü ve tartıda hile yapanlar * Öldükten sonra dirilmek * Örnekleme(Darb-ı mesel) * Örtünme * Ölüm |
P Harfi | Peygamber (s.a.s.)’in hanımları * Peygambere tabi olmak * Peygamberlerin gönderilmesi * Peygamberlerin gönderilmelerinin hikmetleri * Peygamberler birer insandır * Peygamberler günahtan korunmuşlardır * Peygamberler tebliğ görevi için ücret istemezler * Peygamberlere itaat * Peygamberleri alaya almak * Peygamberlerin Allah tarafından korunması * Peygamberlerin bir kısmı diğerlerinden üstün kılınmıştır * Peygamberlerin ilahi lütfa nail olmaları * Peygamberlerin ilahi yardıma nail olmaları * Peygamberlerin imtihan edilmesi * Peygamberlerle Allah arasında geçen diyaloglar * Peygamberlerle melekler arasında geçen diyaloglar * Putlar: (Ayrıca bak. Allah’tan başka tapınılan şeyler.) |
R Harfi | Ramazan * Rehin * Res Halkı * Rızık(a) * Rızık talep etmek * Riya * Ruh * Ruhbanlık * Ruhu’l-Kudüs (Cebrail) * Rumlar * Rüşvet * Rüya * Rüzgar * Rab (Allah) |
S-Ş Harfi | Sabır * Sabiiler * Sabredenlerin nitelikleri * Sadaka * Sadaka verenlerin nitelikleri * Safa * Safra * Salat-ü Selam * Salih (a.s.) * Salih ameller * Samiri * Sapıklar * Saptırıcılar * Sarhoşluk * Savaş esirleri * Savaşılması yasak olan yerler * Savaşta başarılı olmanın etkenleri * Savaştan istisna edilenler * Savaştan kaçanların nitelikleri * Savaştan kaçmak * Sebe Melikesi (Belkıs) * Sebe’ halkı * Secde âyetleri * Selam(a) * Semavi dinler temelde birdir * Semud Kavmi * Sığınma talebi * Sırat-ı Müstakim * Siccin * Sidretü’l-Münteha * Sihir ve sihirbazlar * Sohbet adabı * Sorumluluk eylem ilişkisi * Söz ve iş birliği * Su(a) * Suçlular (Mücrimler) * Sur(a)
|
T Harfi | Tağut * Taklit(a) * Taklitçiler * Talut * Tebliğ * Tedbirli olmak * Temizlik * Tevazu * Tevekkül * Tevekkül edenler * Tevrat * Teyemmüm * Ticaret * Tövbe edenlerin nitelikleri * Tövbe(a) * Tövbenin kabul şartları * Tövbesi kabul edilmeyenler * Tur(a) * Tuva vadisi * Tübba’ Kavmi |
U-Ü Harfi | Uhut savaşı * Ulu’l-emre itaat * Uyku * Uzlaşma * Uzza (Put) * Ümitsizliğe düşmenin yasaklanması * Ümmi * Üzeyir (a.s.) |
V Harfi | Vahy * Vasiyet * Vedd (Put) * Verilen Söze bağlı kalmak |
Y Harfi | Yaratıkların Allah’ın emrine boyun eğmesi * Yardımlaşma * Yağmur * Yahudi bilginleri (Ahbar) * Yahudilerle hıristiyanlar arasındaki ihtilaf * Yahya (a.s.) * Yakup ailesi * Yalan söyleyenler * Yalancı şahitlikten kaçınmak * Yalanlayanlar * Yalanlayanlara mühlet verilmesi * Yaratıkların Allah’ı tespih etmesi * Yardımlaşmak * Ye’cûc-Me’cûc * Ye’uk (Put) * Yegus (Put) * Yemin(a) * Yemin keffareti * Yetimler * Yıldırım * Yıldızlar * Yıldızların faydaları * Yol kesenler * Yolcu namazı * Yunus (a.s.) * Yusuf (a.s.) |
Z Harfi | Zan(a) * Zebur * Zekat(a) * Zekatın Verileceği Yerler * Zekeriyya (a.s.) * Zekeriyya’nın karısı * Zeyd * Zıhar * Zina(a) * Zina isnadında bulunmak * Ziyana uğrayanlar * Ziyaret adabı * Zulmedenler * Zülkarneyn * Zülkifl (a.s.) |
H Harfi | Habil ve Kabil * Hac * Haddi aşanlar * Haddi aşmak * Hainler * Hak-Batıl * Hakkın üstünlüğü * Haksız iktisab * Haman * Hamd * Haram aylar * Haram yiyecekler * Harun (a.s.) * Harut-Marut * Haşr * Hayasızlık * Hayır işlemek * Hayırda yarış * Hayvanlar * Helal yemek * Helal yiyecekler * Helalinden yemek * Hendek Savaşı * Hesap * Hırsızlık * Hıyanet(a) * Hicr Halkı * Hicret * Hikmet(a) * Homoseksüellik * Hoş görmek * Hristiyanlar * Hud (a.s.) * Hudeybiye Sözleşmesi * Huneyn Gazvesi * Hüdhüd * Hüküm Allah’ındır |
K Harfi | Ka’be * Kabir * Kader * Kadın hakları * Kadının boşanmak için bedel vermesi * Kadının mahremleri * Kadınlar * Kadir gecesi * Kafirleri dost edinmek * Kalem * Kalp * Kan(a) * Karınca * Karun * Kazanç * Kent halkı kıssası * Kevser * Kıblenin değişmesi * Kıbleye yönelmek * Kısas * Kıskanmak * Kıyamet gününe hazırlanmak * Kıyamet gününün alametleri * Kıyamet gününün nitelikleri * Kıyamet gününün vakti Kibirlenmek * Kibirlenenler * Kibirlenenlerin nitelikleri * Kilise * Kin tutmak * Kitap Ehli * Kitapları sağ tarafından verilenler * Komşu * Korku namazı * Köle azad etmek * Kötülüğün cezası * Kötülük işleyenlerin cezası * Kötülüklerin örtülmesi * Kumar * Kur’an(a) * Kur’an’a sarılmak * Kur’an’ın isimleri * Kurban * Kurtuluşa ermek * Kurtuluşa erenler * Kurtuluşa eremeyecek olanlar * Kutsal topraklar |
M Harfi | Madenler * Mal sevgisi * Medine * Medyen * Mehir * Mekke(a) * Mekke’nin Fethi * Meleklerin nitelikleri * Menat (Put) * Merhamet * Merve * Meryem * Mescid-i Aksa * Mescid-i Haram * Mescitler * Mescidleri imar edenler * Mısır * Miras * Muhacirler ve Ensar * Muhammed (s.a.s.):Hz. Muhammed’e Kur’an-ı Kerim’in indirilmesi * Muhammed (s.a.s.):Vahy esnasında Kur’an’ı acele okumaktan men edilmesi * Muhammed (s.a.s.):İnkarcıların, vahyin inmesine hayretle bakmaları * Muhammed (s.a.s.):Allah’ın Hz. Muhammed’e gaybı bildirmesi
|
Kur'an Kelimeleri Fihristi (İnternetin en kapsamlısı)
Mu'cem-ul Müfehres - Mucem - Meani - Corpus birleşiyor. http://www.almaany.com/ kuranmeali.com corpus quran kuran analizial maany quran ا ب ت ث ج ح خ د ذ ر ز س ش ص ض ط ظ ع غ ف ق ك ل م ن ه و ؤ ى ي ئ ة | |
---|---|
Kur'anda her kelimenin geçtiği ayetlere iç link eklenecek (kelime meali ve okunuşu da eklenecek.) | |
MMÇG | *Mu'cemu-l Müfehres Çalışma Grubu:Kullanıcı:Abdmelet - Kullanıcı:Abdurrahman Ağın -
|
Portal:Mu'cem-ul Müfehres http://www.e-kuran.net/site/indir/M.Mufehres.pdf Meal gir:http://www.kuranmeali.org/kuran_meali.aspx |
Kur'an Terimleri Fihristi - KTF A - B - C - Ç - D - E - F - G - Ğ - H - I - İ - K(Kef) - Q (Qaf) - L - M - N - O - Ö- R - S - Ş - T - U - Ü- V - W Y - Z | |
---|---|
KUR'ÂN TERİMLERİ SÖZLÜĞÜ (EL-EŞBÂH VE'N-NEZÂİR Fİ'L-QUR'ÂNİ'L KERÎM)
Kur'an Konu Fihristi - (KKF) [14] Mukâtil b. Süleyman el-Belhî el-Horâsânî - Mucem-ul Müfehres |
Kur'an Konu Fihristi[15] - KKF - KTF A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü -V - Y - Z | |
---|---|
Lütfen buradaki ayetlere iç link ekleyelim. İnternette en kapsamlı Kur'an fihristi, Harun Yahya'nınkidir. Bizim hedefimiz; bu çalışmayı aşmaktır. Sorumlu: Bursa Merkez İHL | |
Alfabetik fihrist | A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü -V - Y - Z |
Yapılacaklar | *Bütün fihristler ve yapılacaklar
|
Konular alfabetik fihrist olarak düzenlenmiş ve ilgili ayetlere rakamsal link verilmiştir. |
Kur'an Konu Fihristi[20] - KKF - KTF A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü -V - Y - Z | |
---|---|
Lütfen buradaki ayetlere iç link ekleyelim. İnternette en kapsamlı Kur'an fihristi, Harun Yahya'nınkidir. Bizim hedefimiz; bu çalışmayı aşmaktır. Sorumlu: Bursa Merkez İHL | |
Alfabetik fihrist | A - B - C - Ç - D - E - F - G - H - İ - K - L - M - N - O - Ö - P - R - S - Ş - T - U - Ü -V - Y - Z |
Yapılacaklar | *Bütün fihristler ve yapılacaklar
|
Konular alfabetik fihrist olarak düzenlenmiş ve ilgili ayetlere rakamsal link verilmiştir. |
Kelime Anlamlı KK surelere göre | |
---|---|
Fatiha Suresi | 1-Fatiha Suresi 1.Sayfa |
Bakara Suresi | Bakara Suresi 2.Sayfa ●
Bakara Suresi 3.Sayfa ● Bakara Suresi 4.Sayfa ● Bakara Suresi 5.Sayfa ● Bakara Suresi 6.Sayfa ● Bakara Suresi 7.Sayfa ● Bakara Suresi 8.Sayfa ● Bakara Suresi 9.Sayfa ● Bakara Suresi 10.Sayfa ● Bakara Suresi 11.Sayfa ● Bakara Suresi 12.Sayfa ● Bakara Suresi 13.Sayfa ● Bakara Suresi 14.Sayfa ● Bakara Suresi 15.Sayfa ● Bakara Suresi 16.Sayfa ● Bakara Suresi 17.Sayfa ● Bakara Suresi 18.Sayfa ● Bakara Suresi 19.Sayfa ● Bakara Suresi 20.Sayfa ● Bakara Suresi 21.Sayfa ● Bakara Suresi 22.Sayfa ● Bakara Suresi 23.Sayfa ● Bakara Suresi 24.Sayfa ● Bakara Suresi 25.Sayfa ● Bakara Suresi 26.Sayfa ● Bakara Suresi 27.Sayfa ● Bakara Suresi 28.Sayfa ● Bakara Suresi 29.Sayfa ● Bakara Suresi 30.Sayfa ● Bakara Suresi 31.Sayfa ● Bakara Suresi 32.Sayfa ● Bakara Suresi 33.Sayfa ● Bakara Suresi 34.Sayfa ● Bakara Suresi 35.Sayfa ● Bakara Suresi 36.Sayfa ● Bakara Suresi 37.Sayfa ● Bakara Suresi 38.Sayfa ● Bakara Suresi 39.Sayfa ● Bakara Suresi 40.Sayfa ● Bakara Suresi 41.Sayfa ● Bakara Suresi 42.Sayfa ● Bakara Suresi 43.Sayfa ● Bakara Suresi 44.Sayfa ● Bakara Suresi 45.Sayfa ● Bakara Suresi 46.Sayfa ● Bakara Suresi 47.Sayfa ● Bakara Suresi 48.Sayfa ● Bakara Suresi 49.Sayfa |
Kelime Anlamlı KK cüzlere göre | 1.Cüz ● 2.Cüz ● 3.Cüz ● 4.Cüz ● 5.Cüz ● 6.Cüz ● 7.Cüz ● 8.Cüz ● 9.Cüz ● 10.Cüz ● 11.Cüz ● 12.Cüz ● 13.Cüz ● 14.Cüz ● 15.Cüz ● 16.Cüz ● 17.Cüz ● 18.Cüz ● 19.Cüz ● 20.Cüz ● 21.Cüz ● 22.Cüz ● 23.Cüz ● 24.Cüz ● 25.Cüz ● 26.Cüz ● 27.Cüz ● 28.Cüz ● 29.Cüz ● 30.Cüz |
Kur'an Çalışmaları Grubu - Şablon:Ayet Ayet KK -
http://www.kuranmeali.org - KÇG/Görev dağılımı | |
---|---|
Bu şablon Kur'an Çalışmaları Grubu (KÇG)'nun Diyanet ve DKAP öğretmenlerinin kollektif ve kolebratif olarak hazırladığı Portal:Kuran çalışmalarını organize için hazırlandı. KÇGdaki kullanıcıların mesaj sayfasından haberleşmeleri ve tabloları nasıl yapacaklarının öğretilmesi için vardır. | |
RBT | Genel koordinatör : Kullanıcı:Maep Okul koordinatörü: [[Kullanıcı:]] |
Ayet Ayet Kur'an Mealli Çalışması [25] | Mu'cem çalışmaları içerisinde Bursa Merkez İHL
Metnin alınacağı link: Eğer İskender Mihr'in meali sakıncalı görülürse Orijinal Elmalı meali interwiki linkli olarak en başa yerleştirilmesi münasip olur. |
Elmalı tefsiri grubu KÇG/HDKD/Sadeleştirme grubu | Eksik :HDKD/Sadeleştirilmiş de eksik sureler tamamlanacaktır. Maalesef Kur'an çalışmaları içeren hiç bir sitede en muteber Türkçe tefsir olan HDKD tefsirinin sadeleştirilmesi olmasına rağm içerisinde Arabi huruf içeren metinler yoktur. Hatta Latin harfleriyle okunuşu bile yoktur. Biz Arabi harfleri içren kısımları hem Arabi harflerle aslını hem Latin harfleriyle okunuşunu hem de mealini ekleyeceğiz. <r>
Yapılacaklar
|
Hak Dini Kur'an Dili | *Hak Dini Kur'an Dili/Kitabi sıraya göre : ??? |
Eski gruplar | Yenişehir Müftülüğü Personeli Yenişehir Din Kültürü Öğretmenleri |
Şablon:MM | Mucem-ül Müfehres - Bursa Merkez İHL |
İç link grubu | Kullanıcı:Abdulvahap Gözcü (Müftülük) |
Türki dillerde KÇG | x |
Din dersi öğretmenleri iletişim | Yenişehir Din Kültürü Öğretmenleri |
Diyanet Personeli görev dağılımı | *Genel Koordinatör:Vaiz Yüksel Çelik - User:Yüksel Çelik
|
Din kültürü Öğretmenleri görev dağılımı | *Japonca Kur'an Portali - User:Veli Özdemir
|
Diyanet personeli iletişim | Yenişehir Müftülüğü Personeli |
KÇG Ad Soyad Görev Dağılımı ve Email ve GSM bilgileri |