Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Nisa Suresi/113-126 - Nisa Suresi/Elmalı/113-126 Nisa Suresi/127-134 Nisa Suresi/Elmalı/135-141-Nisa Suresi/135-141
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
[[وَيَسْتَفْتُونَكَ فِي النِّسَاء قُلِ اللّهُ يُفْتِيكُمْ فِيهِنَّ وَمَا يُتْلَى عَلَيْكُمْ فِي الْكِتَابِ فِي يَتَامَى النِّسَاء الَّلاتِي لاَ تُؤْتُونَهُنَّ مَا كُتِبَ لَهُنَّ وَتَرْغَبُونَ أَن تَنكِحُوهُنَّ وَالْمُسْتَضْعَفِينَ مِنَ الْوِلْدَانِ وَأَن تَقُومُواْ لِلْيَتَامَى بِالْقِسْطِ وَمَا تَفْعَلُواْ مِنْ خَيْرٍ فَإِنَّ اللّهَ كَانَ بِهِ عَلِيمًا]]
Bir de senden kadınlar hakkında fetvâ isteyorlar, de ki onlar hakkındaki fetvâyi size Allah veriyor: Yazılmış hakları olan mirası kendilerine vermediğiniz ve nikâhlamayı istemediğiniz öksüz kızlar hakkında,ve mağdur çocuklar hakkında, ve yetimlere insaf ile bakmanız hakkında kitabda yüzünüze karşı okunub duran âyetler var, daha da hayra dâir ne yaparsanız şüphe yok ki Allah ona da alîm bulunuyor
Kadınlar hakkında senden fetva isterler. De ki: Onlar hakkındaki fetvayı size Allah veriyor: Yazılmış hakları olan mirası kendilerine vermediğiniz ve nikahlanmayı istemediğiniz öksüz kızlar ve zavallı çocuklara ve bir de yetimlere adaletle davranmanız hakkında Kitap'ta size okunan âyetler vardır. Sizin her yaptığınız iyiliği, muhakkak Allah bilir.
They consult thee concerning women. Say: Allah give to you decree concerning them, and the Scripture which hath been recited unto you (giveth decree), concerning female orphans unto whom ye give not that which is ordained for them though ye desire to marry them, and (concerning) the weak among children, and that ye should deal justly with orphans. Whatever good ye do, lo! Allah is ever Aware of it.
[[وَإِنِ امْرَأَةٌ خَافَتْ مِنْ بَعْلِهَا نُشُوزًا أَوْ إِعْرَاضًا فَلَا جُنَاحَ عَلَيْهِمَا أَنْ يُصْلِحَا بَيْنَهُمَا صُلْحًا وَالصُّلْحُ خَيْرٌ وَأُحْضِرَتِ الْأَنْفُسُ الشُّحَّ وَإِنْ تُحْسِنُوا وَتَتَّقُوا فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ بِمَا تَعْمَلُونَ خَبِير]]
Ve eğer bir kadın kocasının serkeşliğinden veya yüz çevirmesinden endişe ediyorsa bir sulh ile aralarını düzeltmelerinde kendilerine bir günâh yoktur, sulh hep hayırdır, nefislerse kıskançlığa hazırlana gelmiştir, eğer arayı düzeltir ve geçimsizlikten sakınırsanız şüphe yok ki Allah her ne yaparsanız habîr bulunuyor
Eğer bir kadın kocasının geçimsizliğinden, yahut kendisinden yüz çevirmesinden endişe ederse, aralarında bir sulh yapmalarında, onlara bir günah yoktur. Sulh hep hayırlıdır. Zaten nefisler kıskançlığa hazırdır. Eğer iyi geçinir ve geçimsizlikten sakınırsanız, şüphesiz Allah yaptıklarınızdan haberdardır.
If a woman feareth ill treatment from her husband, or desertion, it is no sin for them twain if they make terms of peace between themselves. Peace is better. But greed hath been made present in the minds (of men). If ye do good and keep from evil, Lo! Allah is ever Informed of what ye do.
[[وَلَنْ تَسْتَطِيعُوا أَنْ تَعْدِلُوا بَيْنَ النِّسَاءِ وَلَوْ حَرَصْتُمْ فَلَا تَمِيلُوا كُلَّ الْمَيْلِ فَتَذَرُوهَا كَالْمُعَلَّقَةِ وَإِنْ تُصْلِحُوا وَتَتَّقُوا فَإِنَّ اللَّهَ كَانَ غَفُورًا رَحِيمًا]]
Kadınlarınız arasında her veçhile âdil davranmıya ne kadar hırs besleseniz yine muktedir olamazsınız, bâri büsbütün meyledib de ötekini askıda kalmış gibi bırakmayın, ve eğer arayi düzeltir ve haksızlıktan korunursanız şüphe yokki Allah gafur, rahîm bulunuyor
Kadınlarınız arasında her yönden adaletli davranmaya ne kadar uğraşsanız buna güç yetiremezsiniz. Bari birisine tamamen kapılıp da diğerini askıya alınmış gibi bırakmayın. Eğer arayı düzeltir ve haksızlıktan korunursanız, şüphesiz Allah çok bağışlayıcı ve esirgeyicidir.
Ye will not be able to deal equally between (your) wives, however much ye wish (to do so): But turn not altogether away (from one), leaving her as in suspense. If ye do good and keep from evil, lo! Allah is ever Forgiving, Merciful.
وَإِنْ يَتَفَرَّقَا يُغْنِ اللَّهُ كُلًّا مِنْ سَعَتِهِ وَكَانَ اللَّهُ وَاسِعًا حَكِيمًا
Yok eğer ayrılırlarsa Allah kudretiyle her birini diğerinden müstağni kılar, Allah kudreti geniş bir hakîm bulunuyor
Eğer karı-koca birbirlerinden ayrılacak olurlarsa, Allah, onların her birini geniş lutfuyla muhtaç bırakmaz. Allah'ın lutfu geniştir, hikmeti büyüktür.
But if they separate, Allah will compensate each out of His abundance. Allah is ever All Embracing, All Knowing.
[[وَللّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَلَقَدْ وَصَّيْنَا الَّذِينَ أُوتُواْ الْكِتَابَ مِن قَبْلِكُمْ وَإِيَّاكُمْ أَنِ اتَّقُواْ اللّهَ وَإِن تَكْفُرُواْ فَإِنَّ لِلّهِ مَا فِي السَّمَاوَاتِ وَمَا فِي الأَرْضِ وَكَانَ اللّهُ غَنِيًّا حَمِيدًا]]
Allahındır bütün göklerdeki, yerdeki, celalim hakkı için sizden evvel kitab verilenlere de tavsıye ettik size de ki Allahdan korkun, ve eğer tanımamazlık ederseniz haberiniz olsun ki Allahındır bütün Göklerdeki ve Yerdeki, ve Allah bir ganiy, hamîd bulunuyor
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Sizden önce kendilerine kitap verilenlere ve size Allah'tan korkmanızı emrettik. Eğer inkâr ederseniz, biliniz ki, göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Allah hiçbir şeye muhtaç değildir, hamd ve senâ O'na yakışır.
Unto Allah belongeth whatsoever is in the heavens and whatsoever is in the earth And We charged those who received the Scripture before you, and (We charge) you, that ye keep your duty toward Allah. And if ye disbelieve, lo! unto Allah belongeth whatsoever is in the heavens and whatsoever is in the earth, and Allah is ever Absolute, Owner of Praise.
وَلِلَّهِ مَا فِي السَّمَوَاتِ وَمَا فِي الْأَرْضِ وَكَفَى بِاللَّهِ وَكِيلًا
Allahındır bütün göklerdeki, yerdeki; dayanılacak (vekil) de Allah yeter
Göklerde ve yerde ne varsa hepsi Allah'ındır. Vekil olarak Allah yeter.
Unto Allah belongeth whatsoever is in the heavens and whatsoever is in the earth. And Allah is sufficient as Defender.
إِنْ يَشَأْ يُذْهِبْكُمْ أَيُّهَا النَّاسُ وَيَأْتِ بِآخَرِينَ وَكَانَ اللَّهُ عَلَى ذَلِكَ قَدِيرًا
Dilerse sizleri giderir de ey insanlar! Başkalarını getirir, Allah ona da kadîr bulunuyor
Ey insanlar! Eğer Allah dilerse sizi giderir de başkalarını getirir. Ve Allah, buna kadirdir.
If He will, He can remove you, O people, and produce others (in your stead) . Allah is Able to do that.
مَنْ كَانَ يُرِيدُ ثَوَابَ الدُّنْيَا فَعِنْدَ اللَّهِ ثَوَابُ الدُّنْيَا وَالْآخِرَةِ وَكَانَ اللَّهُ سَمِيعًا بَصِيرًا
Kim Dünya sevabı isteyorsa bilsin ki Dünya sevabı da Ahıret sevabı da Allahın yanındadır, ve Allah bir semî' basîr bulunuyor
Kim dünya nimetini isterse, bilsin ki dünya ve ahiret nimeti Allah katındadır. Allah her şeyi çok iyi işiten ve çok iyi görendir.
Whoso desireth the reward of the world, (let him know that) with Allah is the reward of the world and the Hereafter. Allah is ever Hearer, Seer.
Disambig Bakınız: Nisa suresi, Nisa suresi/MEAL, Nisa suresi/VİDEO, Nisa suresi/TEFSİR, Nisa suresi/TEZHİB, Nisa suresi/HAT, Nisa suresi/FAZİLETİ, Nisa suresi/HİKMETLERİ, Nisa suresi/, Nisa suresi/KERAMETLERİ, Nisa suresi/AUDİO, Nisa suresi/HADİSLER, Nisa Suresi/NAKİLLER, Nisa suresi/EL YAZMALARI
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement