Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

16.BEYT[]

ORJİNAL METİN
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
1.
روزهاكررفت كوروباكنيست
LATİNO TRANSKRİPTİ 1. MISRA BOŞ.
Kimin aşka meyli yoksa o kanatsız bir kuş gibidir, vah ona!
When the lover feels no longer LOVE's quickening,

He becomes like a bird who has lost its wings. Alas.

2.
تو بمان آى آنكهجون تو باك نيست
LATİNO TRANSKRİPTİ 2. MISRA BOŞ,
Sevgilimin nuru önde, artta olmadıkça ben nasıl önü, sonu idrak edebilirim?
How can I retain my senses about me, When the BELOVED shows not the light of His countenance
Wikisource-logo
Vikikaynak'ta bu konuyla ilgili metin bulabilirsiniz.
Ruh-ul Mesnevi/16


Bi-gâh, lügatde vakitsiz demekdir.

Günler bi-gâh oldu, geçdi, ma’nasınadır.

Bâk, ba-ı Arabî ile kayırmakdır, mübâlât gibi.

Bade-zâ Sürûrî ve şârih-i Mevlevî dahi ona tâbi olup demişlerdir ki, bu kelâm üslüb-ı Hekim kaidesi üzere vârid olmuşdur.

Aslında der-i gam-ı tân idi.

Velâkin imhâznush için Hazret-i Mevlânâ kendiye nisbet etdi.

Bu suretde mana demek olur ki, bizim ol hûşa mahrem olmamız gamında ve nâ-yâftlik elinde günlerimiz söz-güdâzlara mukârin olduğu halde geçdi.

Günlerimiz gitdiyse ve hevâ vü heves evkâtimizi izâ’at etdiyse ol günlere de ki; git, kayırmak yokdur,sen kal ey mürşid-ikâmil ki senin gibi pâk yokdur.

Senin terbiye vü himmetin sebebiyle bize tedârik-i mâfât etmek mümkündür.

Kâın demek isterler ki gerçi evkâtı hevâ ve heves ve ziyâ- yı nefes üzerinegüzer iden kimesneye tedârik-i mâfâtde su’übet vardır.

Onunçün denilmiştir.


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
فى التا خير آفات
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
Geciktirmede afetler vardır
İNGİLİZCE TERCÜMESİ


Zira tarık-ı aşk tarık-ı zühd gibi değildir.

Bu sebebdendir ki kelimât-ı süfiyede gelir:


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
الصوفى بعد الاربعين بارد
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
Kırk yaştan sonraki sufi soğuktur
İNGİLİZCE TERCÜMESİ


Ve ekser kümmel-i insânın sülüku ibtidâ-ı şebâbda vâki olmuşdur ki vakt-i harâret ve rütübetdir.

Ve anlar ki mahrûmu’l-bidâyemerzûku’l-nihâye Fadilıyâz ve Mâlik Dinâr ve nezâiri gibi.

Bunların dahi Hakk’a inâbet ve rücü’ları kable’l-erbâ- in vâki olmuşdur.

Velâkin sâlik bir mürşid-i kâmilce mukârin olıcak, fi’l-cümle tedrik-i mâfât mümkündür

Zira mevt-i sûrinin sinn-i malûmu olmadığı gibi mevt-ı manevinin dahi fazl-ı Hakk’a nisbetle vakt-i ma’hûdu yokdur.

Eğerçi ki evâılmukâşefeden nihâyetü’l-merâtibe vusüle dek, kırk yıl takdir etmişlerdir.

Ve bu manâya sülükzâhiride dahi nazire vardır.

Mesela Kaffâl-ı Şâşi ve İmâm Kuduri rahimellah kiber-i sinn halinde iştigâl-i ulüm edip imdâd-ı Bitri ile fâ- iku’l-akrân olmuşlardır.

Egerçi ki hıfz—ı Kur’an ve te’allüm-i ulüm bi-hasebi’l -gâlib hâl-i şebâbda vâki olmuşdur.

Zira ol vakitde kuvâ-yı müdrikede olan süver-i ıdrâkiye sebât ve istikrâr üzerinedir.

Nitekim hadisde gelir,

Hadis Metni
Meali
Kaynak
العلم فىالصغر كالنفش فىالحجر
Küçük iken öğrenmek taşın üzerindeki nakış gibidir
(Hadis Kaynağı Buraya Yazılacaktır)


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
العلم فىالصغر كالنفش فىالحجر
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
Küçük iken öğrenmek taşın üzerindeki nakış gibidir
İNGİLİZCE TERCÜMESİ


Fe-emmâ bu fakire lâyıh olan budur ki, gam-ı mâda olan izâfât mülâbese içindir.

Hakikâtde rüze muttasıldır.

Takdir-i kelâm rüzhâ-i mâ der gam-ı aşk bi-gâh şod demekdir.

Zira beyne’I-uşşâk gam-ı mutlak gam-ı aşka mahmûldur.

maksûd eyyâmın gam-ı aşkla güzerânı üzerine tehassur ünedâmet değildir.

Zira bi-gam-ı aşk güzer eden evkâtın surûru gamdan mâ'duddur.

Nitekim Kemâl Hucendi divânında gelir:


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
كربيارندبمن شادىءبكريخنه را جه كنمشادىءبىدوست كه صدغم بااوست
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
Eğer kaybettiğim mutluluğu bana getirseler, yüzlerce kederin onunla olduğu dostsuz mutluluğu ne yapayım
İNGİLİZCE TERCÜMESİ


Ve gam-ı aşkla geçen eyyâmın gamı ferahdan mahsubdur.

Nitekim Yunus Emre kelimâtında gelir:

Aşkınla geçüren demi Neylesün gussagamı

Pes Hazret-i Mevlânâ'nın murâdı mutlak eyyâmın mûrûrunu beyândır.

Manâ-yı dü beyt budur ki; Şems-i Tebrîzi kuddise sırrıhüyamukârenet ve câm-ı sohbetindenpür-hâlet olalıdan beri günlerimiz gam-ı aşk u şevkde geçdi.

Ve söz u harâret ü gudâzlere hemrâh u musâhib oldu.

Eger günlerimiz gam-ı aşkla geçdiyse geçsindi.

Günlerin geçdiğini kayırmak yokdur.

Zîra ol dahi arâz makûlesidir.

Araz-ı hod fânizâildir.

fâni ve zâil olan ise sohbete ve sezâver ve irtibâta layık değildir.

Onunçün bazı kibâr buyurmuşlardur;


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
لا تكن زمانياولامكانيا
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
Sen zamana ve mekana bağlı olma
İNGİLİZCE TERCÜMESİ

Sen kal ey Şeyh Hüsâmeddin ki senin gibi pâk-dil ve ehl-i heves ve temeyyüz ve sohbete lâyık aziz yokdur.

Yani maksüd, senün vücûd-ı keder-i eyyâm değildir.

Zira eyyâmın sensiz kâidesi yok ve belki gâ- ilesı pek çokdur.

Nitekim Hâce Hâfız kelimâtında gelir:


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
اوقات خوش آوبيخبرىبودن بود كه با دوست بسررفت باقىهمه بى حاصلى وبيخبرى بود
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
Güzel vakitler dosdla geçen vakitlerdir.Geri kalanın hepsi faydasız ve ondan haber almadan geçer
İNGİLİZCE TERCÜMESİ



• Pes hitâb-ı tomezkûr Şeyh Hüsâmeddin’e müteveccih olur.

Zîra Kitâb-ı Mesnevi’de Hazret-i Mevlânâ’nın her yerde muhâtabı odur.

Şems-i Tebrizi değildir.

Zira Hazret-i Mevlânâ’nın Hüsâmeddin’e nisbetle Şems ile sohbeti azdır.

Hususan Şems te’lif-i kitabdan mukaddem vedâ-ı âlem-i fâni etmiş ve dâire-i sohbetden çıkıp gitmişdir.

Hüsâmeddin ise kitâb-ı mezkürun nazm-ı te’lifine bâ’is ü bâdi ve hîn-i imlâ’da dahi sohbeti mütemâdidir.

Bâ-husus Mevlânâ’nın nazm-ı Mesnevi’ye mübâşeretine Hüsâm’ın işâretinde Mevlanâ’nın ser-i destândan bir varak pâre üzerinde ünvân-ı kitâb müştemil olduğu ebyât-ı hecede çıkarıp Hüsâm’a sunduğu inde uli’l-elbâb-ı mezküre göre karine-i kaviyyedır.

Bu râyiha-ı Rabbaniye’den âyine-i cânına tecelli hâsıl olduysa ve bu makâle-i Hakkâniyeden dil-i pür-ızdırâbınâ sükün ve teselli geldiyse bildin ki, kelâm-ı Mevlevi’de zikr olunan üslûb-ı hikemîden gayrıya mesâğ yokdur, diyen kimesne dâyire-i feyzitazyîk ve kelâm-i câmi’i kendi hesâbı mertebesine [49] kasrıyla istib’âd ve tevfîk etdi.


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
الافوسعوا رحمةالله الواسعة تاءملوا فانه لا ينقضى عجايب كلماته الجمعة
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
Allah’ın bol olan rahmetini genış tutun ve hepsini tefekkür edin.Çünkü Allah’ın mâna yüklü sözlerinin yeni ve şaşırtıcı mânaları hiç bitmez
İNGİLİZCE TERCÜMESİ



Li-muharririhi;

Hoş gör efendi suhen-i kâbiri


METNİN ORJİNALİ
LATİNO TRANSKRİPTİ
TÜRKÇE TERCÜMESİ
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
كم ترك الاول للللأخر
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
son için ilki nasıl terk eder?
İNGİLİZCE TERCÜMESİ

Hususan unvân-ı dibâce-i hümayundan bu mahallemüntehi olunca nigâşte-i kalem-i anber-rakam olan ebkâr-ı me’âni ilâ e’l-ân kimesnenin âğüş-ı idrâkine girmemiş ve bir fikr-i dakîk ol sırr-ı amika ermemişdir.

Kâle tealâ,

Ayet Metni
Meali
Ayet no
قل بفضل اله وبر حمته فبذلك فليفر حوا
De ki ancak Allah’ın lütfu ve rahmetiyle,işte bunlara sevinsinler
(Yunus 58)

Şablon:Ruh-ul mesnevi

Advertisement