Mevlana: Mesnevi-i Manevi ve Ruh-ul Mesnevi | |
---|---|
Mevlana/VP -Mevlana/WP - Mevlana/Sözleri - Mevlana/Resimleri - Mevlana/Kitapları - Mevlana/Vecizeleri - Mevlana/Kaynak - Mevlana/Video - Mevlana/Siteleri | |
Mevlana | Mevlanâ < Mevlânâ < Mevlana Celalleddin-i Rumi < Mevlânâ Celaleddin-i Rumi < Mevlâna Celâleddin-i Rûmî < Mevlana'nın hayatı |
Mesnevi | Mesnevi-i manevi < Mesnevi-i Manevi < Ruh-ul Mesnevi < Rûhû’l Mesnevî < Şablon:Ruh-ul Mesnevi < Şablon:Mesnevi < Mesnevi/Dokument < Mesnevi/Web siteleri < Mesnevi/Araştırmaları < Mesnevi/Kitapları < Mesnevi/Periyodikleri < Mesnevi/Şerhleri <Mesnevi ve sûfi şiirinin poetikası |
Mevlevi | Mevlevilik < Mevlevi Ayinleri < Mevlevi musikisi <Mevlevi bestekarları |
Mesnevihan | Mesnevi/Video < Mesnevi/Sesli <Mesnevi/PPT |
Şablon:Mevlana |
18.BEYT[]
ORJİNAL METİN |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
1. |
درنيابد حال بخته هيج خام |
LATİNO TRANSKRİPTİ 1. MISRA BOŞ. |
Bundan evvelki bir zamanda bir padişah vardı. O hem dünya, hem din saltanatına malikti |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ 1. MISRA BOŞ,.
|
2. |
بس سخن كوتاه بايد والسلام |
LATİNO TRANSKRİPTİ 2. MISRA BOŞ, |
Padişah, bir gün hususi adamları ile av için hayvana binmiş, giderken |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ 2. MISRA BOŞ
|
Vesselâm, temme’l-kelâm makâmında müstameldir.
Mana-yı beyt budur ki;] yani pohte olanların hâlini hiç hâm olan bilmez ve idrâk edemez.
Pes bu bâbda söz kısa gerekdir.
Zira itâlenin manâsı yokdur Mesel bal tatlıdır, demekden ağız tatlı olmaz.
Belki bi’l-fiil tatmaya muhtacdır.
Ve kezâlik ınnin olan mücerred vasıfla lezzet-i cimâ'ı [52] nice bulur.
Bunda işaret vardır ki, tabi’ati tennür-iriyâzatde pohte ve nefsi püre-i mücahedede kâl etmekle hârâret-i aşk u âteş-i şevke düşüp yedi deryayı nûş ile seyr-i âb olmayan ehl-i kemâlin hâlini zikrolunan terbiyeden ham kalan ehl-i noksan idrâk edemez.
Zira miyânda bün-ı bâ’id vardır ki biri mâhi ve biri hâki gibidir.
Asl-ı mâhi ise âb ve asl-ı hâki ise kildr.
Pes asamm yanında iksâr-ı kelâm etmek füzuldan madüdve a’mâ katında arz-ı cemal etmek cunündan mahsûbdur.
Onunçün cihet-i câmi’a tahsili için Mesnevi’de bir mahalde gelir:
METNİN ORJİNALİ
|
LATİNO TRANSKRİPTİ
|
TÜRKÇE TERCÜMESİ
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
روبدين بالا ويتيتها بدو تاشوى تشنه وحرارت راكرو |
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
|
Bu iniş çıkışlarla ateş içinde susayıp kalana kadar ona git gel |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
Bade-zâ bu mahalle gelince şerh olunan on sekiz beyt, Mesnevi’nın cild-i evveli mesâbesindedir.
Zira mâ-badi sonradan ilhâk olunmuşdur.
Nitekim bâlada icmâlen işâret olundu.
Pes bu i’tibâr ilemücelledât yedi adet olmuş olur.
Zira sebada esrâr-ı kesire vardır ki sittede yokdur.
Nitekim mahallinde mübeyyendir.
Sual olunursa ki, kaziye-i ilhâk ebyât-ı mezkürenin cild-i vâhıd hükmünde olması müstelzem değildir.
Cevab budur ki, ebyât-ı mezkürenin ulüm-ı ceme ve ahvâl-i mühimmeye istimâlı müdde’â-yı mezkûrun sübütuna delâlet eder.
Pes mâ-badını ilhâk mücelledi mücellede ilhâk gibi olur.
Sual olunursa ki, istimâl-i müşârün ileyh ne vech iledir? Cevâb budur ki, alem-i asidan nüzûl ve yine urüc ve miyânda olan ahvâl-i sülüku beyân etmesi hasebiyledir.
Onunçün on sekiz aded oldu.
Güyâ bu adedin müstemil olduğu sırr-ı ferdaniyyeti tahsil iden on sekiz bin âlemden ubûr etmiş oldu.
Pes on sekiz beyıt, on sekiz bin alemin esrrına mütekeffil ve hakâyıkı ile amel etmek cemî avâlimi güzere tembih etdi.
METNİN ORJİNALİ
|
LATİNO TRANSKRİPTİ
|
TÜRKÇE TERCÜMESİ
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
فرضى الله عمر سرد ها وعلى نهج الحقيقة اوردها |
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
Li-muharririhi;
Sohen-i pâk-i zümre-i kümmel N'ola olsa cevâmi'u'l-kelimât
Hâbbede dâd-ıHak ile vardır Kuvvet-i sünbüle-i pür berekât Şablon:Ruh-ul mesnevi