Mevlana: Mesnevi-i Manevi ve Ruh-ul Mesnevi | |
---|---|
Mevlana/VP -Mevlana/WP - Mevlana/Sözleri - Mevlana/Resimleri - Mevlana/Kitapları - Mevlana/Vecizeleri - Mevlana/Kaynak - Mevlana/Video - Mevlana/Siteleri | |
Mevlana | Mevlanâ < Mevlânâ < Mevlana Celalleddin-i Rumi < Mevlânâ Celaleddin-i Rumi < Mevlâna Celâleddin-i Rûmî < Mevlana'nın hayatı |
Mesnevi | Mesnevi-i manevi < Mesnevi-i Manevi < Ruh-ul Mesnevi < Rûhû’l Mesnevî < Şablon:Ruh-ul Mesnevi < Şablon:Mesnevi < Mesnevi/Dokument < Mesnevi/Web siteleri < Mesnevi/Araştırmaları < Mesnevi/Kitapları < Mesnevi/Periyodikleri < Mesnevi/Şerhleri <Mesnevi ve sûfi şiirinin poetikası |
Mevlevi | Mevlevilik < Mevlevi Ayinleri < Mevlevi musikisi <Mevlevi bestekarları |
Mesnevihan | Mesnevi/Video < Mesnevi/Sesli <Mesnevi/PPT |
Şablon:Mevlana |
7.BEYİT[]
ORJİNAL METİN |
LATİNO TRANSKRİPTİ |
TÜRKÇE TERCÜMESİ |
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
| |
1. |
سر من از ناله من دور نیست |
seri men ez naleyi men dür nist |
Kamışlıktan kestiklerinden beri. |
What though my strains and sorrows flow combin'd!
|
2. |
لیک چشم و گوش را آن نور نیست |
leek çeşm u goş ra an nor nist, |
lakin göz ve kulakta (anlayan) nur yok |
Yet ears are slow, and carnal eyes are blind.
|
Nîst, mürekkebdir. Bir cüz'ü nî’dır,yok ve değil manasına. Ve bir cüzü de est’dır ki,lisân-ı Fârısî’de râbıtadır. Ve buda lisânda râbıta hazf olunmaz,meğer tekrâr lâzım gele. Onunçun bazı karâinde mâ-kalinde zikr ile iktifâ [31] hazf olunur. Yâni benim sırrım,benim nale vü feryâdımdan dûr u cüdâ değildir.
Zira her sûret bir sırla dâir ve her zâhir bir hakîkat ile kâimdir. Onunçun Allah teealâya kayyum denildi.
Velâkin ceşm-i zâhiri ve gûş-ı sûri için ol nuru idrâk yokdur. Zira havâs-i zâhire ile idrâk olunan ya cism veya cismânidir.
Yâni cism ile kâim olan nesnedir,ruh ve sır değildir ki,bunlar basîret ile idrâk olunurlar. Pes zâhir-bîn olan âdem bu sırrı nice idrâk eyleye,meğer kuvâ-yı hissiyesi bi’l-külliye müteattıl ola. Onunçün ahvâl-i âhiret ihtizâr halinde münkeşif olur. Zira ol vakitte histen eser kalmaz.
Ve bu makâma münâsibdir ki,mesnevî’degelir.
METNİN ORJİNALİ
|
LATİNO TRANSKRİPTİ
|
TÜRKÇE TERCÜMESİ
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
ينبه اين كوش سر كوش سرست نانباشد اين كر آ ن با طن كر ست |
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
|
Baş kulağıma tıkanan pamuk sırrın kulağıdır. Zahir kulağı sağır olmazsa batın kulağı sağır Olur.(mesnevî,1/567)
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
Yani bâtın kulağının inkişâfı zâhir kulağının insidâdına mevkûfdur.
Onunçün Kur’an’da gelir:
Ayet Metni
|
Meali
|
Sure ve Ayet
|
ثم بكم عمى
|
Onlar sağır, dilsiz ve gördürler
|
(Bakara 18)
|
Yani münâfiklar hakk’dan esemm,ve ebkem ve amâ oldukları gibi rah-ı hak’da
Sadıklar dahi cemî mâsivâdan havâssı sedd etmişlerdir. Şöyle ki,vücûdiyyâtdan fenâ-ı küllî gelip bu fenâ-ı tâm içinde cemâl-i hakikati müşâhede eylemişlerdir.
Pes insanda hevâs-hakikiyye gerekdir ki, onunla hakk’ı idrâk eyleye.
Ve Kemâl-i Hucendî kelimâtında gelir:
METNİN ORJİNALİ
|
LATİNO TRANSKRİPTİ
|
TÜRKÇE TERCÜMESİ
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
مكواصحاب دل رفتند شهر عشق شد خالى جهان بر شمس تبريزست مردى كو جومولانا |
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
|
Gönül dostları gitti ve aşk şehri boş kaldı,deme. Dünya şems-i Tebrîzi ile dolu, nerde Mevlânâ gibi Konuşan adam
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
Yâni şems yine şemsdir, ve lâkin huffâş olanlar onu görmezler. Pes şems’i görmeye Mevlânâ didesi gibi bir dîde ve nâyi istimaa onun gûşu gibi bir gûş lazimdir. Maa-hâzâ sedâ nâye mahsûs değildir. Belki vücûd-ı zıllî itlâk olunan kevniyatın cümlesi sadâ hükmünde.
Nitekim Şeyh Irâkî kelimâtındagelir.
METNİN ORJİNALİ
|
LATİNO TRANSKRİPTİ
|
TÜRKÇE TERCÜMESİ
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
همه عالم صداى نغمهء او ست كه شنيد اين جنين صداى دراز |
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
|
Bütün dünya nağmesinin sesidir ki, bu üyle uzun bir ses işitti
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
Yani cemî’i kâinât nefs-i Rahmânîde sâdır olmuş tecellıyâtdır ve bu hod malûmdur ki, eşyâ mezahir-i esmâdır.
Şöyle ki, her vücûd bir isimle kâimdir,savt-ı nefs ile kâim olduğu gibi.
Pes cemî sadâ dahi aks-ı nefs-i Rahmanîden vücûd bulup bir sırr-ı pâk ile kâim olıcak.
Husus üzerine ney ki, hem vücûdu sadâ hükmünde ve hem sadâ-yı mütehakkık ile muttasıfdır.
Nice bir sırr-ı ahadî ve bir nur-i samedî ile kaim olmaya, fefhem
METNİN ORJİNALİ
|
LATİNO TRANSKRİPTİ
|
TÜRKÇE TERCÜMESİ
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
فانه ليس ورأ عيادان قر يه |
LATİNO TRANSKRİPTİ BURAYA YAZILACAKTIR
|
Muhakkak ki,Abadan’ın ötesinde köy yok
|
İNGİLİZCE TERCÜMESİ
|
Li-muharririhi;
- Sedâ-yi nağme-yi neyden bilindi sırr-ı vücûd
{{Mesnevi}