Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Süleymaniye Kürsüsünde 9 ' Mehmet akif ersoyBayrakSuleymaniye
Mehmet Akif Ersoy
Hakkın Sesleri3.Kitap(1913)→
(Süleymaniye Kürsüsünde 32 kb.büyük olduğu için 10 bölüme ayrılmıştır. Bu bölüm 10.sudur)
Disambig Bakınız: Süleymaniye Kürsüsünde 10/1 , Süleymaniye Kürsüsünde 10/2 , Süleymaniye Kürsüsünde 10/3 , Süleymaniye Kürsüsünde 10/4 , Süleymaniye Kürsüsünde 10/İngilizce , Süleymaniye Kürsüsünde 10/Osmanlıca , Süleymaniye Kürsüsünde 10/Farsça , Süleymaniye Kürsüsünde 10/Arapça


Süleymaniye Kürsüsünde
Süleymaniye Kürsüsünde
İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme

Hem o hüsrân-ı müebbeddeki mes´ûliyyet,

Mütefekkirlere râci´ kalacaktır elbet.

Hem o sonsuz acı ve yoklukların sorumluluğu,


Elbet aydınların üzerinde kalacaktır

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Başı boş kaldı mı, zîrâ, şaşırıp ber-mu´tâd,

Bulamaz kendiliğinden yolu aslâ efrâd.

Çünkü başıboş kaldı mı, her zamanki gibi şaşırıp,

Kendiliğinden yolu bulamaz asla fertler

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Yalınız gösterilen yol tutacak yolsa gider;

Hissidir çünkü onun azmine dâim rehber.

Gösterilen yolun tutulacak yol olduğunu hissederse gider;

Çünkü onun azmine kılavuz olan daima duygusudur.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Mütefekkirleriniz anlamıyorlar sanırım,

Ki çemenzâr-ı terakkîde atılmış her adım,

Mütefekkirlerimiz anlamıyorlar sanırım,

Ki ilerilik bahçelerinde atılan her adım,

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Değişir büsbütün, akvâma, cemâ´âte göre;

Başka bir kavmin izinden yürümek, çok kerre,

Kavme veya topluma göre tamamen değişir;

Başka bir kavmin izinden yürümek,çok kere,

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Âdetâ mühlik olur; sonra ne var, her millet,

Gözetir seyr-i tekâmülde birer ayn cihet.

Adeta yıkıcı olur, sonra ne var her millet,

Gözetir tekâmülün seyrinde birer ayrı cihet.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Bir de hâtırlamıyorlar ki, umûmen beşerin,

Dâimâ koştuğu son maksada yükselmek için;

Bir de hatırlamıyorlar ki, genel olarak insanlığın,

Daima koştuğu son maksada yükselmek için

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Tutacak silsile akvâma değildir hep bir;

Belki her milletin için ancak o "mâhiyyet"tir,

Her kavmin kendine göre geçtiği basamaklar vardır.

Belki her millet için bu amaç ancak,

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Ki kopar kendisinin rûh-i umûmîsinden.

Şimdi, bir kavmin içinden mütefekkir geçinen

Kendi millî ruhundan kopup çıkan bir

"esas"tır.


Şimdi, bir milletin içinden mütefekkir geçinen zümre

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Zümre evvelce bu "mâhiyyet"i takdîr ederek,

Sonra kaç safhası mevcûd ise tenvîr ederek,

Önce bu "esası" takdir ederek

Sonra kaç safhası varsa aydınlatarak,

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Çekecek oldu mu önden o İlâhî feneri;

Arkasından da cemâat yürür artık ileri.

Çekecek oldu mu önden o ilâhî feneri;

Arkasından da cemaat yürür artık ileri.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Rûhudur çünkü karanlıkta elinden yedecek,

Yolcu şaşkın mı ki dursun, mütemâdî gidecek.

Ruhudur çünkü karanlıkta elinden tutup götürecek,

Yolcu şaşkın mı ki dursun, tabiî durmaksızın yürüyecek.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Mütefekkirleriniz dîni de hiç anlamamış;

Rûh-i İslâm´ı telâkkîleri gâyet yanlış.

Mütefekkirleriniz dini de hiç anlamamış;

İslam'ın ruhu konusundaki anlayışları çok yanlış.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Sanıyorlar ki: Terakkîye tahammül edemez;

Asrın âsâr-ı kemâliyle tekâmül edemez.

Sanıyorlar ki: Bu ruh ilerlemeye tahammül edemez;

Asrın büyük eserleriyle tekâmül edemez.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Bilmiyorlar ki. Ulûmun ezelî dâyesidir,

Beşerin bir gün olup yükselecek pâyesidir.

Bilmiyorlar ki: ilimleri emzirip geliştiren odur

İnsanlığın bir gün olup yükseleceği mertebedir.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Mündemic sîne-i sâfında bütün insanlık...

Bunu teslîm eder insâfı olanlar azıcık.

Onun temiz sinesi bütün insanlığı barındıran sinedir...

Azıcık insafı olanlar bunu kabul ederler.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Müslüman unsuru gâyet mütedennî, doğru,

Şu kadar var ki değildir bu, onun mahzûru.

Müslüman toplumlar gayet geri kalmıştır, doğru,

Şu kadar var ki değildir bu, İslam'ın kusuru.

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
"Müslümanlık" denilen rûh-i İlâhî, arasak,

"Müslümânız" diyen insan yığınından ne uzak!

"Müslümanlık" denilen ilâhî ruh, arasak,

"Müslümanız" diyen insan yığınından ne uzak!

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Dîni tedkîk edeceksek, dönelim haydi geri;

Alalım neş´et-i İslâm´a yakın bir devri:

Dini inceleyeceksek, dönelim haydi geri;

Alalım İslam'ın ortaya çıkışından hemen sonraki bir devri

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
O ne dehşetli terakkî, o ne müdhiş sür´at!

Öyle bir hârika gösterdi mi insâniyyet?

O ne dehşetli ilerleme, o ne müthiş

sürat! İnsanlık öyle bir hârika gösterdi mi ?

İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Devr-i fetrette kalan, hem de asırlarca kalan;

Vahşetin, gılzetin a´mâkına daldıkça dalan;

Peygamberlerin gelmediği bir devirde kalan,hem de asırlarca kalan;
Vahşiliğin, kabalığın derinliklerine daldıkça dalan;
İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme
Gömerek dipdiri evlâdını kum çöllerine,
Dipdiri evladını kum çöllerine gömerek,
İngilizce Tercüme
Osmanlıca Tercüme



Şiir Metni
Güncel Türkçesi
İngilizce Tercüme
Osmanlıca

Hem o hüsrân-ı müebbeddeki mes´ûliyyet,


Mütefekkirlere râci´ kalacaktır elbet.


Başı boş kaldı mı, zîrâ, şaşırıp ber-mu´tâd,


Bulamaz kendiliğinden yolu aslâ efrâd.


Yalınız gösterilen yol tutacak yolsa gider;


Hissidir çünkü onun azmine dâim rehber.


Mütefekkirleriniz anlamıyorlar sanırım,


Ki çemenzâr-ı terakkîde atılmış her adım,


Değişir büsbütün, akvâma, cemâ´âte göre;


Başka bir kavmin izinden yürümek, çok kerre,


Âdetâ mühlik olur; sonra ne var, her millet,


Gözetir seyr-i tekâmülde birer ayn cihet.


Bir de hâtırlamıyorlar ki, umûmen beşerin,


Dâimâ koştuğu son maksada yükselmek için;


Tutacak silsile akvâma değildir hep bir;


Belki her milletin için ancak o "mâhiyyet"tir,


Ki kopar kendisinin rûh-i umûmîsinden.


Şimdi, bir kavmin içinden mütefekkir geçinen


Zümre evvelce bu "mâhiyyet"i takdîr ederek,


Sonra kaç safhası mevcûd ise tenvîr ederek,


Çekecek oldu mu önden o İlâhî feneri;


Arkasından da cemâat yürür artık ileri.


Rûhudur çünkü karanlıkta elinden yedecek,


Yolcu şaşkın mı ki dursun, mütemâdî gidecek.


Mütefekkirleriniz dîni de hiç anlamamış;


Rûh-i İslâm´ı telâkkîleri gâyet yanlış.


Sanıyorlar ki: Terakkîye tahammül edemez;


Asrın âsâr-ı kemâliyle tekâmül edemez.


Bilmiyorlar ki. Ulûmun ezelî dâyesidir,


Beşerin bir gün olup yükselecek pâyesidir.


Mündemic sîne-i sâfında bütün insanlık...


Bunu teslîm eder insâfı olanlar azıcık.


Müslüman unsuru gâyet mütedennî, doğru,


Şu kadar var ki değildir bu, onun mahzûru.


"Müslümanlık" denilen rûh-i İlâhî, arasak,


"Müslümânız" diyen insan yığınından ne uzak!


Dîni tedkîk edeceksek, dönelim haydi geri;


Alalım neş´et-i İslâm´a yakın bir devri:


O ne dehşetli terakkî, o ne müdhiş sür´at!


Öyle bir hârika gösterdi mi insâniyyet?


Devr-i fetrette kalan, hem de asırlarca kalan;


Vahşetin, gılzetin a´mâkına daldıkça dalan;


Gömerek dipdiri evlâdını kum çöllerine,

Hem o sonsuz acı ve yoklukların
sorumluluğu,


Elbet aydınların üzerinde kalacaktır.


Çünkü başıboş kaldı mı, her zamanki gibi şaşırıp,


Kendiliğinden yolu bulamaz aslafertler


Gösterilen yolun tutulacak yol olduğunu hissederse gider;


Çünkü onun azmine kılavuz olan daima duygusudur.


Mütefekkirlerimiz anlamıyorlar
sanırım,


Ki ilerilik bahçelerinde atılan her
adım,


Kavme veya topluma göre tamamen
değişir;


Başka bir kavmin izinden yürümek,
çok kere,


Adeta yıkıcı olur, sonra ne var her
millet,


Gözetir tekâmülün seyrinde birer ayrı
cihet.


Bir de hatırlamıyorlar ki, genel olarak insanlığın,


Daima koştuğu son maksada
yükselmek için


Her kavmin kendine göre geçtiği basamaklar vardır.


Belki her millet için bu amaç ancak,


Kendi millî ruhundan kopup çıkan bir
"esas"tır.


Şimdi, bir milletin içinden mütefekkir
geçinen zümre


Önce bu "esası" takdir
ederek


Sonra kaç safhası varsa
aydınlatarak,


Çekecek oldu mu önden o ilâhî feneri;


Arkasından da cemaat yürür artık
ileri.


Ruhudur çünkü karanlıkta elinden tutup götürecek,


Yolcu şaşkın mı ki dursun, tabiî durmaksızın yürüyecek.


Mütefekkirleriniz dini de hiç anlamamış;


İslam'ın ruhu konusundaki anlayışları çok yanlış.


Sanıyorlar ki: Bu ruh ilerlemeye tahammül edemez;


Asrın büyük eserleriyle tekâmül


edemez.


Bilmiyorlar ki: ilimleri emzirip geliştiren odur


İnsanlığın bir gün olup yükseleceği


mertebedir.


Onun temiz sinesi bütün insanlığı barındıran sinedir...


Azıcık insafı olanlar bunu kabul ederler.


Müslüman toplumlar gayet geri kalmıştır, doğru,


Şu kadar var ki değildir bu, İslam'ın


kusuru.


"Müslümanlık" denilen ilâhî ruh,


arasak,


"Müslümanız" diyen insan yığınından


ne uzak!


Dini inceleyeceksek, dönelim haydi geri;


Alalım İslam'ın ortaya çıkışından hemen sonraki bir devri


O ne dehşetli ilerleme, o ne müthiş


sürat!


Peygamberlerin gelmediği bir devirde kalan,


hem de asırlarca kalan;


Vahşiliğin, kabalığın derinliklerine daldıkça dalan;


Dipdiri evladını kum çöllerine gömerek,

Of course the respensibility of both endless the pain end the absence will remain on intellectuals

Because when individuals stray as usual they suprised end can’t find themselves.

If he feels the way which is showed is a reliable way he goes


Because guide of his determination is always his feeling.

I think our thinkers don’t understand


Every step is taken in gardens of sophistication is depends on peoples or society

Walk in the footsteps of another peoples is often almost be destructive.


After the course of evolution of our nation observers a distinct slant

They don’t remember generally humanity tor ise runs the last purpose

According to its own peoples which has passed all the steps

The purpose is essential which is break out from its national spirit


Now thinker in a nation living on clan

Before by appreciate this purpose


After ıf you have how many phase

If the flashlight from the front to pull the divine no longer community walk behind

İbecause the spirit of own will take away in darkness from befriend


Do the passenger stop that confused of course ceaselessly walk

Your thinker don’t understand religion,too


Understanding of the spirit of Islam is so wrong

They think this spirit can’t tolerate to move on


Thwey can’t evolve with great Works of the century

They don’t know it’s breast feding and developing science


It’s order one day humanity will rise

Its bosom is bosom which containing all of humanity


People who have a little mercy accept

Muslim communities are lagging behind, true


However this isn’t the fault of Islam

Islam called the divine spirit we will call


It far from human stack who say we are Muslim

If we will examine religious come one let’s go back


We tackle to a period after the Islam

What a horrible advance, what a amazing speed !


Prophets don’t come to a rest period and the remaining ages

Down once we delve deep deep into the wilderness and roughness


Children in the deserts of send burying alive

örnek osmanlıca مقدمة

Süleymaniye camiiSüleymaniye[]

Suleymaniye

Mehmet Akif Ersoy Süleymaniye Kürsüsünde

Safahat logo

Şablon:Düz liseler için safahat projesi
Şablon:Anadolu liseleri için safahat projesi
Şablon:Sosyal Bilimler Liseleri için safahat projesi
Şablon:Türki Dillerde Safahat Projesi
Şablon:Safahat İngilizceye Tercüme Projesi

Advertisement