Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Saffat Suresi/75-113- Saffat Suresi/Elmalı/75-113 Saffat Suresi/114-138
Disambig Bakınız: Saffat Suresi, Saffat Suresi/MEAL, Saffat Suresi/VİDEO, Saffat Suresi/TEFSİR, Saffat Suresi/TEZHİB, Saffat Suresi/HAT, Saffat Suresi/FAZİLETİ, Saffat Suresi/HİKMETLERİ, Saffat Suresi/, Saffat Suresi/KERAMETLERİ, Saffat Suresi/AUDİO, Saffat Suresi/HADİSLER, Saffat Suresi/NAKİLLER, Saffat Suresi/EL YAZMALARI
Saffat Suresi/139-182- Saffat Suresi/Elmalı/139-182
Önemli!!! düzenlenen sayfalar ayn harfli fasılalara kadar yapılması gerekmektedir. Elmalı Tefsiri (Orjinal)
Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (M. Pickthall )
37/114
وَلَقَدْ مَنَنَّا عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَارُونَ
Celâlim hakkı için Musâ ile Harûnu da minnetdâr eyledik
Andolsun ki biz Musa ile Harun'a da nimetler verdik.
And We verily gave grace unto Moses and Aaron,
37/115
وَنَجَّيْنَاهُمَا وَقَوْمَهُمَا مِنَ الْكَرْبِ الْعَظِيمِ
Hem kendilerini ve kavmlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık
Hem kendilerini ve kavimlerini o büyük sıkıntıdan kurtardık.
And saved them and their people from the great distress,
37/116
وَنَصَرْنَاهُمْ فَكَانُوا هُمُ الْغَالِبِينَ
Hem yardım ettik onlara da galibler onlar oldular
Hem yardım ettik onlara da, galip gelenler onlar oldular.
And helped them so that they became the victors.
وَآتَيْنَاهُمَا الْكِتَابَ الْمُسْتَبِينَ
Hem kendilerine o belli kitabı verdik
Hem kendilerine o belli kitabı (Tevrat'ı) verdik.
And We gave them the clear Scripture
37/118
وَهَدَيْنَاهُمَا الصِّرَاطَ الْمُسْتَقِيمَ
Ve kendilerini doğru yola çıkardık
Kendilerini doğru yola çıkardık.
And showed them the right path.
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِمَا فِي الْآخِرِينَ
Sonrakiler içinde de namlarına şunu bıraktık
Sonrakiler içinde onlara iyi bir nam bıraktık:
And We left for them, among the later folk (the salutation):
37/120
سَلَامٌ عَلَىٰ مُوسَىٰ وَهَارُونَ
Selam olsun, Musa ile Harun'a.
Peace be unto Moses and Aaron!
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ
Biz böyle mükâfat ederiz iştemuhsinîne
İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.
Lo! thus do We reward the good.
37/122
إِنَّهُمَا مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِنِينَ
Çünkü ikisi de bizim mü'min kullarımızdan
Çünkü onların ikisi de bizim mümin kullarımızdandı.
Lo! they are two of our believing slaves.
37/123
وَإِنَّ إِلْيَاسَ لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ
Şübhesiz İlyas da mürselînden
Şüphesiz İlyas da gönderilen peygamberlerdendir.
And lo! Elias was of those sent (to warn)
37/124
إِذْ قَالَ لِقَوْمِهِ أَلَا تَتَّقُونَ
Zira kavmine demişti: siz Allahdan korkmaz mısınız?
Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız? Yaratanların en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?" dedi.
When he said unto his folk: Will ye not ward off (evil)?
أَتَدْعُونَ بَعْلًا وَتَذَرُونَ أَحْسَنَ الْخَالِقِينَ
Bir ba'le mi yalvarıyorsunuz bırakıb da o ahsenülhâlikîni
Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız? Yaratanların en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?" dedi.
Will ye cry unto Baal and forsake the best of Creators,
اللَّهَ رَبَّكُمْ وَرَبَّ آبَائِكُمُ الْأَوَّلِينَ
O rabbınız ve evvelki atalarınızın da rabbı olan Allahı?
Hani o kavmine: "Siz Allah'tan korkmaz mısınız? Yaratanların en güzeli olan, sizin de Rabbiniz, daha önceki atalarınızın da Rabbi bulunan Allah'ı bırakıp da "Ba'l'e" (Ba'l ismindeki puta) mi yalvarıyorsunuz?" dedi.
Allah, your Lord and Lord of your forefathers?
37/127
فَكَذَّبُوهُ فَإِنَّهُمْ لَمُحْضَرُونَ
O vakıt onu tekzib ettiler, şübhesiz ki onlar da ıhzâr edildiler
Fakat onlar, onu yalanladılar. Bu yüzden onlar mutlaka (cehennemde) hazır bulundurulacaklardır.
But they denied him, so they surely will be haled forth (to the doom)
37/128
إِلَّا عِبَادَ اللَّهِ الْمُخْلَصِينَ
Ancak Allah'ın ihlaslı kulları müstesna.
Save single minded slaves of Allah.
وَتَرَكْنَا عَلَيْهِ فِي الْآخِرِينَ
Ona da sonrakilerde şunu bıraktık
Ona da sonrakiler içinde şunu bıraktık:
And we left for him among the later folk (the salutation):
37/130
سَلَامٌ عَلَىٰ إِلْ يَاسِينَ
Peace be unto Elias!
إِنَّا كَذَٰلِكَ نَجْزِي الْمُحْسِنِينَ
Biz böyle mükâfat ederiz işte muhsinîne
İşte biz iyilik yapanları böyle mükafatlandırırız.
Lo! thus do We reward the good.
37/132
إِنَّهُ مِنْ عِبَادِنَا الْمُؤْمِنِينَ
Çünkü o bizim mü'min kullarımızdan
Çünkü o bizim mümin kullarımızdandı.
Lo! he is one of our believing slaves.
37/133
وَإِنَّ لُوطًا لَمِنَ الْمُرْسَلِينَ
And lo! Lot verily was of those sent (to warn),
37/134
إِذْ نَجَّيْنَاهُ وَأَهْلَهُ أَجْمَعِينَ
Zira kurtardık onu ve bütün ehlini
Hani biz onu ve ailesinin tamamını kurtarmıştık.
When We saved him and his household, every one,
37/135
إِلَّا عَجُوزًا فِي الْغَابِرِينَ
kalan bir karıdan başka batanlar içinde
Ancak geride kalıp batanlar içinde kalan yaşlı bir kadın hariç.
Save an old woman among those who stayed behind;
37/136
ثُمَّ دَمَّرْنَا الْآخَرِينَ
Sonra diğerlerini tedmir eyledik
Sonra diğerlerini helak etmiştik.
Then We destroyed the others.
37/137
وَإِنَّكُمْ لَتَمُرُّونَ عَلَيْهِمْ مُصْبِحِينَ
Ve siz elbette onlara uğrar ve üzerinden geçerseniz, sabahleyin
Ve siz elbette sabahleyin ve -geceleyin onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz. Hâlâ akıl edip düşünmez misiniz?
And Lo! ye verily pass by (the ruin of) them in the morning
37/138
وَبِاللَّيْلِ ۗ أَفَلَا تَعْقِلُونَ
Ve -geceleyin, ya akıl edip de düşünmez misiniz
Ve siz elbette sabahleyin ve -geceleyin onlara uğrar ve üzerlerinden geçersiniz. Hâlâ akıl edip düşünmez misiniz?
And at night time; have ye then no sense?
Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET




|

Advertisement