Yenişehir Wiki
Register
Advertisement


Şablon:Sebeb bakınız

[]

Ico libri Anlamlar

[1] Vâsıta. Âlet.
[2] Alâka.
[3] Bahane.
[4] Edb: Harekeli bir harf ile sâkin bir harften veya iki harekeli harften meydana gelen parça. (Bak: Esbab, Esbabperest)

Nuvola apps bookcase Köken

[1]

Balance icon Eş Anlamlılar Esbab (Sebeb. C.) Sebebler.

  • Bir şeye vâsıta olanlar. Sebeb olanlar.

Misaller[]

  • (Evet, izzet ve azamet ister ki; esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında. Tevhid ve Celâl ister ki; esbab, ellerini çeksinler te'sir-i hakikiden. M. N.)
  • (Cenab-ı Hak, müsebbebatı esbaba bağlamakla, intizamı, temin eden bir nizamı kâinatta vaz'etmiş. Ve her şeyi, o nizama müraat etmeğe ve o nizamla kalmaya tevcih etmiştir. Ve bilhasa insanı da, o daire-i esbaba mürâat ve merbutiyet etmeğe mükellef kılmıştır. Her ne kadar dünyada, daire-i esbab, daire-i itikada galip ise de; Ahirette hakaik-i itikadiye tamamen tecelli etmekle, daire-i esbaba galebe edecektir. Buna binaen, bu dairelerin herbirisi için ayrı ayrı makamlar, ayrı ayrı hükümler vardır. Ve her makamın iktiza ettiği hükme göre hareket lâzımdır. Aksi takdirde daire-i esbabda iken; tabiatiyle, vehmiyle, hayaliyle daire-i itikada bakan; Mu'tezile olur ki, te'siri esbaba verir. Ve keza, daire-i itikadda iken, ruhuyle, imaniyle daire-i esbaba bakan da, esbaba kıymet vermeyerek Cebriye mezhebi gibi tenbelcesine bir tevekkül ile nizâm-ı âleme muhalefet eder. İ.İ.)
Disambig Bakınız: [[Esbab, esbap ]]

[]

[]

Ico libri Anlamlar

[1] (Sebeb. C.) Sebebler. Bir şeye vâsıta olanlar. Sebeb olanlar.

Örnekler[]

  • İzzet ve azamet ister ki; esbab, perdedar-ı dest-i kudret ola aklın nazarında.
  • Tevhid ve Celâl ister ki; esbab, ellerini çeksinler te'sir-i hakikiden.
  • Cenab-ı Hak, müsebbebatı esbaba bağlamakla, intizamı, temin eden bir nizamı kâinatta vaz'etmiş. Ve her şeyi, o nizama müraat etmeğe ve o nizamla kalmaya tevcih etmiştir. Ve bilhasa insanı da, o daire-i esbaba mürâat ve merbutiyet etmeğe mükellef kılmıştır. Her ne kadar dünyada, daire-i esbab, daire-i itikada galip ise de; Ahirette hakaik-i itikadiye tamamen tecelli etmekle, daire-i esbaba galebe edecektir. Buna binaen, bu dairelerin herbirisi için ayrı ayrı makamlar, ayrı ayrı hükümler vardır. Ve her makamın iktiza ettiği hükme göre hareket lâzımdır. Aksi takdirde daire-i esbabda iken; tabiatiyle, vehmiyle, hayaliyle daire-i itikada bakan; Mu'tezile olur ki, te'siri esbaba verir. Ve keza, daire-i itikadda iken, ruhuyle, imaniyle daire-i esbaba bakan da, esbaba kıymet vermeyerek Cebriye mezhebi gibi tenbelcesine bir tevekkül ile nizâm-ı âleme muhalefet eder. (İ.İ.)

Nuvola apps bookcase Köken

[1]

Balance icon Eş Anlamlılar

[1]
  • Hz Muhammedin saçı veya sakalı.

Bediüzzamanın Yorumu[]

Hâtime

Bugün Re'fet Bey'in bir mektubunu aldım.

Lihye-i Şerife hakkındaki suali münasebetiyle diyorum ki:

Hadîsçe sabittir ki, Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'ın Lihye-i Saadetinden düşen saçların taneleri mahduddur. Otuz kırk tane veya elli altmış tane gibi az bir mikdarda iken, binler yerde Lihye-i Saadetin saçları bulunması, beni bir zaman çok düşündürdü.

O vakit hatırıma gelmiş ki:

Lihye-i Saadet, yalnız Lihye-i Şerifin saçlarından ibaret değil, belki re's-i mübarekinin traş oldukça hiçbir şeyini kaybetmeyen Sahabeler, o nurlu ve mübarek ve daimî yaşayacak saçları muhafaza etmişler. Onlar binlerdir. Şimdiki mevcuda müsavi gelebilirler.

Yine o vakit hatırıma geldi ki:

Acaba her câmide bulunan, sened-i sahih ile bu saç Hazret-i Risalet'in saçı olduğu sabit midir ki, ona karşı ziyaret makul olabilsin?

Birden hatıra geldi ki:

O saçların ziyareti, vesiledir. Resul-i Ekrem Aleyhissalâtü Vesselâm'a karşı salavat getirmeye sebeb ve bir hürmet ve muhabbete medardır.

Vesilelik ciheti o şeyin zâtına bakmaz, vesilelik cihetine bakar.

Onun için eğer bir saç hakikî olarak Lihye-i Saadet'ten olmazsa, madem zahir hale göre öyle telakki edilmiş ve o vesilelik vazifesini yapıyor ve hürmete ve teveccühe ve salavata vesile oluyor; kat'î sened ile o saçın zâtını teşhis ve tayin lâzım değildir.

Yalnız, aksine kat'î delil olmasın, yeter.

Çünki telakkiyat-ı âmme ve kabul-ü ümmet, bir nevi' hüccet hükmüne geçer.

Bazı ehl-i takva böyle işlerde, ya takva veya ihtiyat veya azimet noktasında ilişseler de, hususî ilişirler.

Bid'a da deseler, bid'a-i hasene nev'inde dâhildir. Çünki vesile-i salavattır.

Re'fet Bey mektubunda diyor:

"Bu mes'ele ihvanlar beyninde medar-ı münakaşa olmuş."

Kardeşlerime tavsiye ediyorum ki:

İnşikaka ve iftiraka sebebiyet veren münakaşa etmesinler.

Yalnız müdavele-i efkâr suretinde niza'sız mübahaseye alışsınlar.


704-15

Sebeb kamusu Türki

704-16

Şablon:GerekçeŞablon:NedenŞablon:SebeplerŞablon:Nedenler

Advertisement