Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Header blue
Kur'an-ı Kerim Portalına Hoş Geldiniz
Kurann   
Zariyat Suresi Tur Suresi Kurann Necm Suresi
Mekke döneminde inmiştir. 49 âyettir. Sûre, adını birinci âyette geçen

Header blue
Kur'an-ı Kerim Orjinal Metin .
Kurann   

1. وَالطُّورِ

2. وَكِتَابٍ مَّسْطُورٍ

3. فِي رَقٍّ مَّنشُورٍ

4. وَالْبَيْتِ الْمَعْمُورِ

5. وَالسَّقْفِ الْمَرْفُوعِ

6. وَالْبَحْرِ الْمَسْجُورِ

7. إِنَّ عَذَابَ رَبِّكَ لَوَاقِعٌ

8. مَا لَهُ مِن دَافِعٍ

9. يَوْمَ تَمُورُ السَّمَاء مَوْراً

10. وَتَسِيرُ الْجِبَالُ سَيْراً

11. فَوَيْلٌ يَوْمَئِذٍ لِلْمُكَذِّبِينَ

12. الَّذِينَ هُمْ فِي خَوْضٍ يَلْعَبُونَ

13. يَوْمَ يُدَعُّونَ إِلَى نَارِ جَهَنَّمَ دَعّاً

14. هَذِهِ النَّارُ الَّتِي كُنتُم بِهَا تُكَذِّبُونَ

15. أَفَسِحْرٌ هَذَا أَمْ أَنتُمْ لَا تُبْصِرُونَ

16. اصْلَوْهَا فَاصْبِرُوا أَوْ لَا تَصْبِرُوا سَوَاء عَلَيْكُمْ إِنَّمَا تُجْزَوْنَ مَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

17. إِنَّ الْمُتَّقِينَ فِي جَنَّاتٍ وَنَعِيمٍ

18. فَاكِهِينَ بِمَا آتَاهُمْ رَبُّهُمْ وَوَقَاهُمْ رَبُّهُمْ عَذَابَ الْجَحِيمِ

19. كُلُوا وَاشْرَبُوا هَنِيئاً بِمَا كُنتُمْ تَعْمَلُونَ

20. مُتَّكِئِينَ عَلَى سُرُرٍ مَّصْفُوفَةٍ وَزَوَّجْنَاهُم بِحُورٍ عِينٍ

21. وَالَّذِينَ آمَنُوا وَاتَّبَعَتْهُمْ ذُرِّيَّتُهُم بِإِيمَانٍ أَلْحَقْنَا بِهِمْ ذُرِّيَّتَهُمْ وَمَا أَلَتْنَاهُم مِّنْ عَمَلِهِم مِّن شَيْءٍ كُلُّ امْرِئٍ بِمَا كَسَبَ رَهِينٌ

22. وَأَمْدَدْنَاهُم بِفَاكِهَةٍ وَلَحْمٍ مِّمَّا يَشْتَهُونَ

23. يَتَنَازَعُونَ فِيهَا كَأْساً لَّا لَغْوٌ فِيهَا وَلَا تَأْثِيمٌ

24. وَيَطُوفُ عَلَيْهِمْ غِلْمَانٌ لَّهُمْ كَأَنَّهُمْ لُؤْلُؤٌ مَّكْنُونٌ

25. وَأَقْبَلَ بَعْضُهُمْ عَلَى بَعْضٍ يَتَسَاءلُونَ

26. قَالُوا إِنَّا كُنَّا قَبْلُ فِي أَهْلِنَا مُشْفِقِينَ

27. فَمَنَّ اللَّهُ عَلَيْنَا وَوَقَانَا عَذَابَ السَّمُومِ

28. إِنَّا كُنَّا مِن قَبْلُ نَدْعُوهُ إِنَّهُ هُوَ الْبَرُّ الرَّحِيمُ

29. فَذَكِّرْ فَمَا أَنتَ بِنِعْمَتِ رَبِّكَ بِكَاهِنٍ وَلَا مَجْنُونٍ

30. أَمْ يَقُولُونَ شَاعِرٌ نَّتَرَبَّصُ بِهِ رَيْبَ الْمَنُونِ

31. قُلْ تَرَبَّصُوا فَإِنِّي مَعَكُم مِّنَ الْمُتَرَبِّصِينَ

32. أَمْ تَأْمُرُهُمْ أَحْلَامُهُم بِهَذَا أَمْ هُمْ قَوْمٌ طَاغُونَ

33. أَمْ يَقُولُونَ تَقَوَّلَهُ بَل لَّا يُؤْمِنُونَ

34. فَلْيَأْتُوا بِحَدِيثٍ مِّثْلِهِ إِن كَانُوا صَادِقِينَ

35. أَمْ خُلِقُوا مِنْ غَيْرِ شَيْءٍ أَمْ هُمُ الْخَالِقُونَ

36. أَمْ خَلَقُوا السَّمَاوَاتِ وَالْأَرْضَ بَل لَّا يُوقِنُونَ

37. أَمْ عِندَهُمْ خَزَائِنُ رَبِّكَ أَمْ هُمُ الْمُصَيْطِرُونَ

38. أَمْ لَهُمْ سُلَّمٌ

39. أَمْ لَهُ الْبَنَاتُ وَلَكُمُ الْبَنُونَ

40. أَمْ تَسْأَلُهُمْ أَجْراً فَهُم مِّن مَّغْرَمٍ مُّثْقَلُونَ

41. أَمْ عِندَهُمُ الْغَيْبُ فَهُمْ يَكْتُبُونَ

42. أَمْ يُرِيدُونَ كَيْداً فَالَّذِينَ كَفَرُوا هُمُ الْمَكِيدُونَ

43. أَمْ لَهُمْ إِلَهٌ غَيْرُ اللَّهِ سُبْحَانَ اللَّهِ عَمَّا يُشْرِكُونَ

44. وَإِن يَرَوْا كِسْفاً مِّنَ السَّمَاءِ سَاقِطاً يَقُولُوا سَحَابٌ مَّرْكُومٌ

45. فَذَرْهُمْ حَتَّى يُلَاقُوا يَوْمَهُمُ الَّذِي فِيهِ يُصْعَقُونَ

46. يَوْمَ لَا يُغْنِي عَنْهُمْ كَيْدُهُمْ شَيْئاً وَلَا هُمْ يُنصَرُونَ

47. وَإِنَّ لِلَّذِينَ ظَلَمُوا عَذَاباً دُونَ ذَلِكَ وَلَكِنَّ أَكْثَرَهُمْ لَا يَعْلَمُونَ

48. وَاصْبِرْ لِحُكْمِ رَبِّكَ فَإِنَّكَ بِأَعْيُنِنَا وَسَبِّحْ بِحَمْدِ رَبِّكَ حِينَ تَقُومُ

49. وَمِنَ اللَّيْلِ فَسَبِّحْهُ وَإِدْبَارَ النُّجُومِ



Header blue
Latin Harflerine Transkriptli Metin
Kurann   

1. Vet tur

2. Ve kitabim mestur

3. Fi rakkım menşur

4. Vel beytil ma'mur

5. Ves sakfil merfu'

6. Vel bahril mescur

7. İnne azabe rabbike le vakı'

8. Ma lehu min dafi'

9. Yevme temurus semau mevra

10. Ve tesirul cibalu seyra

11. Fe veyluy yevmeizil lil mukezzibin

12. Ellezine hum fi havdıy yel'abun

13. Yevme yude'une ila nari cehenneme de'a

14. Hazihin narulleti kuntum biha tukezzibun

15. E fe sıhrun haza em entum la tubsırun

16. Islavha fasbiru ev la tasbiru sevaun aleykum innema tüczevne ma kuntum ta'melun

17. İnnel muttekıyne fi cennativ ve neıym

18. Fakihine bima atahum rabbuhum ve vekahum rabbuhum azabel cehıym

19. Kulu veşrabu heniem bima kuntam ta'melun

20. Muttekiine ala sururim masfufeh ve zevvecnahum bi hurin ıyn

21. Vellezine amenu vettebeathum zurriyyetuhum bi imanim elhakna bihim zurriyyetehum ve ma eletnahum min amelihim min şey' kullumriim bima kesebe rahin

22. Ve emdednahum bi fakihetiv ve lahmim mimma yeştehun

23. Yetenazeune fiha ke'sel la lağvun fiha ve la te'sim

24. Ve yetufu aleyhim ğılmanil lehum keennehum lu'luum meknun

25. Ve akbele ba'duhum ala ba'dıy yetesaelun

26. Kalu inna kunna kablu fi ehlina muşkikıyn

27. Fe mennellahu aleyna ve vekana azabes semum

28. İnna kunna min kablu ned'uh innehu huvel berrur rahıym

29. Fe zekkir fema ente bi nı'meti rabbike bi kahiniv ve la mecnun

30. Em yekulune şaırun neterabbesu bihi raybel menun

31. Kul terabbesu fe inni meakum minel muterabbisıyn

32. Em te'muruhum ahlamuhum bihaza em hum kavmun tağun

33. Em yekulune tekavveleh bel la yu'minun

34. Felye'tu bi hadisim mislihi in kanu sadikıyn

35. Em huliku min ğayri şey'in em humul halikun

36. Em halekus semavati vel ard bel la yukınun

37. Em ındehum hazainu rabbike em humul musaytırun

38. Em lehum sullemuy yestemiune fih felyeti mustemiuhum bi sultanim mubin

39. Em lehul benatu ve lekumul benun

40. Em tes'eluhum ecran fe hum mim mağramim muskalun

41. Em ındehumul ğaybu fe hum yektubun

42. Em yuridune keyda fellezine keferu humul mekidun

43. Em lehum ilahun ğayrullah subhanellahi amma yuşrikun

44. Ve iy yerav kisfem mines semai sakıtay yekulu sehabum merkum

45. Fe zerhum hatta yulaku yevmehumullezi fihi yus'akun

46. Yevme la yuğni anhum keyduhum şey'ev ve la hum yunsarun

47. Ve inne fillezine zalemu azaben dune zalike ve lakinne ekserahum la ya'lemun

48. Vasbir li hukmi rabbike fe inneke bi a'yunina ve sebbıh bi hamdi rabbike hıyne tekum

49. Ve minel leyli fesebbıhhu ve idbaran nucum


Header blue
Türkçe Transkriptli Metin .
Kurann   

1, 2, 3, 4, 5, 6, 7. Tûr'a, yayılmış ince deri sayfalara düzenle yazılmış kitaba, "Beyt-i Ma'mur"a1, yükseltilmiş tavana (göğe), kabaran denize andolsun ki, şüphesiz Rabbinin azabı mutlaka gerçekleşecektir.

8. Onu geri çevirecek hiçbir şey yoktur.

9. O gün gök şiddetle sallanıp çalkalanır.

10. Dağlar yürüdükçe yürür.

11, 12. İşte o gün, içine daldıkları dünya zevki içinde eğlenip oyalanan yalanlayıcıların vay haline!

13, 14. Cehennem ateşine itilip atılacakları gün onlara, "İşte bu yalanlamakta olduğunuz ateştir" denilir.

15. "Bu Kur'an mı bir büyü imiş, yoksa siz mi (gerçeği) göremiyormuşsunuz?"

16. "Girin oraya. İster dayanın, ister dayanmayın, sizin için birdir. Size ancak yapmakta olduğunuzun karşılığı veriliyor."

17, 18. Şüphesiz Allah'a karşı gelmekten sakınanlar Rablerinin, kendilerine verdiği şeylerle zevk ve mutluluk duyarak cennetlerde ve nimetler içinde bulunurlar. Rableri onları cehennem azabından korumuştur.

19, 20. Onlara, "Dünya'da yapmakta olduklarınızın karşılığında, sıra sıra dizilmiş koltuklara dayanarak afiyetle yiyin için" denir. Biz, onlara, iri gözlü güzel hurileri eş olarak vermişizdir.

21. İman eden ve nesilleri de iman konusunda kendilerinin yoluna uyanlar var ya, biz onların nesillerini kendilerine kattık. Bununla beraber onların amellerinden hiçbir şey eksiltmeyiz. Herkes kazandığı karşılığında rehindir.

22. Onlara canlarının istediği meyve ve etten bol bol verdik.

23. Orada, (içilince) boş söz söyletmeyen, günah işletmeyen dolu bir kadehi elden ele dolaştırırlar.

24. Hizmetlerine verilmiş, kabuğunda saklı inci gibi gençler etraflarında dönüp dolaşırlar.

25. Birbirlerine dönüp ("Ne iyilik yaptınız da bu nimetlere ulaştınız?" diye) sorarlar.

26. Derler ki: "Şüphesiz daha önce biz, ailemiz içinde yaşarken (Allah'a isyandan) korkardık."

27. "Allah da bize lütfetti ve bizi iliklere işleyen cehennem azabından korudu."

28. "Gerçekten biz bundan önce ona yalvarıyorduk. Şüphesiz O iyilik edendir, çok merhametlidir."

29. (Ey Muhammed!) O halde, sen öğüt ver. Rabbinin nimeti sayesinde, sen ne bir kâhinsin, ne de bir deli.

30. Yoksa onlar, "O bir şairdir; onun, zamanın felaketlerine uğramasını bekliyoruz" mu diyorlar?

31. Onlara de ki, "Bekleyin. Ben de sizinle beraber bekleyenlerdenim."

32. Bunu kendilerine akılları mı emrediyor, yoksa onlar azgın bir topluluk mudur?

33. Yoksa, "O Kur'an'ı kendisi uydurup söyledi" mi diyorlar? Hayır, (sırf inatlarından dolayı) iman etmiyorlar.

34. Eğer doğru söyleyenler iseler, haydi onun gibi bir söz getirsinler!

35. Acaba onlar herhangi bir yaratıcı olmadan mı yaratıldılar? Yoksa kendileri mi yaratıcıdırlar?

36. Yoksa, gökleri ve yeri onlar mı yarattılar? Hayır, onlar kesin olarak inanmıyorlar.

37. Yoksa, Rabbinin hazineleri onların yanında mıdır? Ya da her şeye hakim olan kendileri midir?

38. Yoksa onların, kendisi vasıtasıyla (ilahi vahyi) dinleyecekleri bir merdivenleri mi var? (Eğer varsa) dinleyenleri, açık bir delil getirsin!

39. Yoksa, kızlar O'na (Allah'a) da oğullar size mi?

40. Yoksa sen onlardan (tebliğ görevine karşılık) bir ücret istiyorsun da onlar, borçtan ağır bir yük altında mı kalmışlardır?

41. Yoksa, gayb ilmi onların yanında da ondan mı yazıyorlar?

42. Yoksa, bir tuzak mı kurmak istiyorlar? Asıl, inkar edenler tuzağa düşecek olanlardır.2

43. Yoksa onların Allah'tan başka bir ilahı mı var? Allah, onların ortak koştuklarından uzaktır.

44. Gökten düşmekte olan parçalar görseler, "Bunlar, üst üste yığılmış bulutlardır" derler.

45. Artık sen çarpılacakları günlerine kadar onları kendi hallerine bırak.3

46. O gün tuzakları kendilerine hiçbir fayda vermeyecektir ve kendilerine yardım da edilmeyecektir.

47. Şüphesiz zulmedenlere bundan başka bir azap daha var.4 Fakat onların çoğu bilmezler.

48. Rabbinin hükmüne sabret. Çünkü sen gözlerimizin önündesin, kalktığında Rabbini hamd ile tespih et.

49. Gecenin bir kısmında ve yıldızların batışı sırasında O'nu tespih et.




g-t-d

Bu tablonun her surenin başında sunumu için;

Ayet No
Ayet Metni
Elmalı Meali (Orijinali)
İngilizce Meali (Yusuf Ali)
1
Rahmân[4] ve Rahîm olan Allah'ın ismiyle"
Acıyıcı*[5], esirgeyici Allah’ın adıyla başlarım
In the Name of Allâh, the Most Gracious, the Most Merciful
Ayet no
AYET
ELMALI ORİJİNAL MEALİ
SADELEŞTİRME
İNGİLİZCE MEAL

Yukaridaki tablonun kodunu, değiştir anlamına gelen d harfini tıklarsanız görebilirsiniz. Bunu her ayette uygulamak lazım. Bu stili rükuya kadar olan "esas meal" içinde kullanmak lazım.



Advertisement