Tabi' olma. Arkasından gitme. İtaat etme. Tebaiyyet ve imtisal etme. (Mariz bir asrın, hasta bir unsurun, alil bir uzun reçetesi: İttiba-ı Kur'andır! M.) (Muhabbetullah, Sünnet-i Seniyyenin ittibaını istilzam edip intac ediyor. Ne mutlu o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeye ittibaından hissesi ziyade ola. Veyl o kimseye ki, Sünnet-i Seniyyeyi takdir etmeyip, bid'alara giriyor! L.) (Eğer Allah'a muhabbetiniz varsa, Habibullah'a ittiba' edilecek. İttiba' edilmezse, netice veriyor ki, Allah'a muhabbetiniz yoktur! L.)
[]
Ad[]
- [1] (eskimiş) bağımlı
- [2] (eskimiş) bağlı
- [3] (eskimiş) basan
- [4] (eskimiş) basıcı
- [5] (eskimiş) basımcı
- [6] (eskimiş) uyruk
[]
Ad[]
- [1]Tabi olma. Arkasından gitme. İtaat etme.