Yenişehir Wiki
Register
Advertisement
Bakınız

Şablon:Tahabakınız - d


Taha
Taha suresi
Taha sûresi
Taha Suresi
Taha suresi/MEAL HDKD/Tâhâ/Meal
Taha suresi/Tefsir Dosya:20-Taha.pdf
Taha Suresi/1-24
Taha Suresi/105-115
Taha Suresi/116-128
Taha Suresi/128-135
Kavramlar
20/80 - Tur'un sağ tarafı
20/130 Sabret denenlere. Tesbih et. Hamd ile - Tulu-i şems

Arapça karakterlerin görüldüğü pdf formatı için : tıklayınız

Dosya:20-Taha.pdf

�sh:»3317[]

TAAHA

��PR› ¢ì‰ ñ¢ Ÿ¨é¨�

�Ÿé� Sûresi mekkîdir. İbni Abbastan ve Cabir ibni Zeydden (radıyallahü anhüm) rivayet olunduğuna göre sûrei «Meryem» den sonra nâzil olmuştur.

  • Âyetleri - Kûfi ta'dâdında yüz otuz beş, Hicazî de yüz otuz dört, Basrîde yüz otuz iki, Şamîde yüz kırktır.
  • Kelimeleri - Bin üç yüz kırk bir.
  • Harfleri - Beş bin iki yüz kırk ikidir.
  • Fasılası - �íìâ› ëPâPôPa� harfleridir. Mim « �Ë’îèá� » vav « �™Üìa� » dadır.

Bu Sûrenin bir ismi de « ��ì‰ñ aÛØÜîá� » olduğunu Alûsî, Sehavînin Cemali kurrasından naklen zikretmiştir.

��2¡Ž¤ggggggggggggá¡ aÛÜ£¨é¡ aÛŠ£ y¤à¨å¡ aÛŠ£ y©îggggggggggggá¡

�Q› Ÿ¨é¨ R› ß b¬ a ã¤Œ Û¤ä b Ç Ü î¤Ù  aÛ¤Ô¢Š¤a¨æ  Û¡n ’¤Ô¨ó= S› a¡Û£ b m ˆ¤×¡Š ñ¦ Û¡à å¤ í ‚¤’¨ó= T› m ä¤Œ©íܦb ß¡à£ å¤  Ü Õ  aÛ¤b ‰¤ž  ë aێ£ à¨ì ap¡ aۤȢܨó6 U› a ÛŠ£ y¤à¨å¢ Ç Ü ó aۤȠŠ¤”¡ a¤n ì¨ô V› Û é¢ ß bÏ¡ó aێ£ à¨ì ap¡ ë ß b Ï¡ó aÛ¤b ‰¤ž¡ ë ß b 2 î¤ä è¢à b ë ß b m z¤o  aÛr£ Š¨ô W› ë a¡æ¤ m v¤è Š¤ 2¡bÛ¤Ô ì¤4¡ Ï b¡ã£ é¢ í È¤Ü á¢ aێ£¡Š£  ë a ¤1¨ó X› a ÛÜ£¨é¢ Û b¬ a¡Û¨é  a¡Û£ b ç¢ì 6 Û é¢ aÛ¤b ¤à b¬õ¢ aÛ¤z¢Ž¤ä¨ó›�

Sh:»3318[]

��Y› ë ç 3¤ a m¨îÙ  y †©ís¢ ߢ써ó<›�

Meali Şerifi

�Ÿé� 1 Kur'anı sana bedbaht olasın diye indirmedik 2 Ancak saygısı olana tezkir için 3 Bir tenzil olarak indirdik o yaradandan ki hem Arzı yarattı hem o yüksek yüksek Gökleri 4 O rahmâni Arş üzerine istivâ buyurdu 5 Bütün Semavâttakiler ve bütün Arzdakiler ve bütün bunların aralarındakiler ve bütün yerin dibindekiler hep onun 6 Sen bu sözü ı'lan edeceksen de o hem sirri bilir hem daha gizlisini 7 Allah, başka tanrı yok ancak o Hep onundur o en güzel isimler (esmâihusnâ) 8 Hem geldi mi Musânın kıssası sana? 9

1.��Ÿ¨é¨›� �Ÿé� - Allahü a'lem, emsali gibi hurufi hecadır, esmai husnâdan kasem olduğu söylenmiş, ba'zı lûgatlerde ya recül, behey adam! Demek olduğu da rivayet edilmiştir, bir de �Ÿb� , « �ëŸbª� » den emri hazır, ha, zamir olarak: bas onu, yâhud çiğne onu, diye Resulullaha hıtab olduğu zikredilmiştir. Çünkü Resulullah, teheccüdünde bir ayak üzerinde durmakla iki ayağı da yere basması emrolunmuştur. Zamir, kademe, yâhud Arza raci'dir. Bu vechile ayağını bas, yâhud Arzı çiğne demek de olabilir. Bu ma'nâ mühimdir. Şu kadar ki buna göre « �Ÿbçb� ta ha» yazılması lâzım gelirdi.

5.��a ÛŠ£ y¤à¨å¢ Ç Ü ó aۤȠŠ¤”¡ a¤n ì¨ô›� - İstivâ mes'elesi için sûrei «A'raf» a bak.

7.��í È¤Ü á¢ aێ£¡Š£  ë a ¤1¨ó›� - Sirr içinden kendine söylediğin, ahfâ olacak fakat henüz olmamış bulunandır. Yâhud sirr başkasına gizli söylediğin, ahfâ, nefsinde gizlediğindir. Bir de «ahfâ» fi'li mazı olmak üzere ma'nâ verilmiştir, ya'ni kulların sirrini bilir kendi sirrini ise gizlemiştir. 8. ��aÛ¤b ¤à b¬õ¢ aÛ¤z¢Ž¤ä¨ó›� - Bir hadîsi şerifte doksan

Sh:»3319[]

dokuz sayılmış ve bunu sayan, Cennete girer buyurulmuştur.

��PQ› a¡‡¤ ‰ a¨ ã b‰¦a Ï Ô b4  Û¡b ç¤Ü¡é¡ aߤآr¢ì¬a a¡ã£©ó¬ a¨ã Ž¤o¢ ã b‰¦a ۠Ƞܣ©ó¬ a¨m©îآᤠߡä¤è b 2¡Ô j § a ë¤ a u¡†¢ Ç Ü ó aÛ䣠b‰¡ 碆¦ô QQ› Ϡܠ࣠b¬ a m¨îè b ã¢ì…¡ô  í b ߢ써ó RQ› a¡ã£©ó¬ a ã¯ b ‰ 2£¢Ù  Ï b¤Ü É¤ ã È¤Ü î¤Ù 7 a¡ã£ Ù  2¡bÛ¤ì a…¡ aÛ¤à¢Ô †£ ¡ Ÿ¢ì¦ô6 SQ› ë a ã b a¤n Š¤m¢Ù  Ï b¤n à¡É¤ Û¡à b í¢ìy¨ó TQ› a¡ã£ ä©ó¬ a ã¯ b aÛÜ£¨é¢ Û b¬ a¡Û¨é  a¡Û£ b¬ a ã b Ï bǤj¢†¤ã©ó= ë a Ó¡á¡ aÛ–£ Ü¨ìñ  Û¡ˆ¡×¤Š©ô UQ› a¡æ£  aێ£ bÇ ò  a¨m¡î ò¥ a × b…¢ a¢¤1©îè b Û¡n¢v¤Œ¨ô ×¢3£¢ ã 1¤§ 2¡à b m Ž¤È¨ó VQ› Ï Ü b í –¢†£ ã£ Ù  Ç ä¤è b ß å¤ Û b í¢ìª¤ß¡å¢ 2¡è b ë am£ j É  ç ì¨íé¢ Ï n Š¤…¨ô WQ› ë ß b m¡Ü¤Ù  2¡î à©îä¡Ù  í b ߢ써ó XQ› Ó b4  ç¡ó  Ç – bô 7 a m ì ×£ ìª¢¯a Ç Ü î¤è b ë a ç¢“£¢ 2¡è b Ǡܨó Ë ä à©ó ë Û¡ó  Ï©îè b ß b¨‰¡l¢ a¢¤Š¨ô YQ› Ó b4  a Û¤Ô¡è b í b ߢ써ó PR› Ï b Û¤Ô¨îè b Ï b¡‡ a ç¡ó  y î£ ò¥ m Ž¤È¨ó QR› Ó b4  ¢ˆ¤ç b ë Û b m ‚ Ñ¤®  ä¢È©î†¢ç b ©,m è b aÛ¤b¢ë@Û¨ó›�

Sh:»3320[]

��RR› ë a™¤à¢á¤ í † Ú  a¡Û¨ó u ä by¡Ù  m ‚¤Š¢x¤ 2 î¤š b¬õ  ß¡å¤ Ë î¤Š¡ ¢ì¬õ§ a¨í ò¦ a¢¤Š¨ô= SR› ۡ䢊¡í Ù  ß¡å¤ a¨í bm¡ä b aۤآj¤Š¨ô7 TR› a¡‡¤ç k¤ a¡Û¨ó Ï¡Š¤Ç ì¤æ  a¡ã£ é¢ Ÿ Ì¨ó; UR› Ó b4  ‰ l£¡ a‘¤Š €¤ Û©ó • †¤‰©ô= VR› ë í Ž£¡Š¤ Û©¬ó a ß¤Š©ô= WR› ë ay¤Ü¢3¤ Ç¢Ô¤† ñ¦ ß¡å¤ Û¡Ž bã©ó= XR› í 1¤Ô è¢ìa Ó ì¤Û©ó: YR› ë au¤È 3¤ Û©ó ë ‹©íŠ¦a ß¡å¤ a ç¤Ü©ó= PS› 稊¢ëæ  a ©ó7 QS› a¢‘¤†¢…¤ 2¡é©¬ a ‹¤‰©ô= RS› ë a ‘¤Š¡×¤é¢ Ï©¬ó a ß¤Š©ô= SS› × ó¤ 㢎 j£¡z Ù  × r©îŠ¦=a TS› ë ã ˆ¤×¢Š Ú  × r©îŠ¦6a US› a¡ã£ Ù  ×¢ä¤o  2¡ä b 2 –©îŠ¦a VS› Ó b4  Ó †¤ a¢ë@m©îo  ¢ìª¤Û Ù  í b ߢ써ó WS› ë Û Ô †¤ ß ä ä£ b Ç Ü î¤Ù  ß Š£ ñ¦ a¢¤Š¨ô= XS› a¡‡¤ a ë¤y î¤ä b¬ a¡Û¨¬ó a¢ß£¡Ù  ß b í¢ìy¨ó= YS› a æ¡ aÓ¤ˆ¡Ï©îé¡ Ï¡ó aÛn£ b2¢ìp¡ Ï bÓ¤ˆ¡Ï©îé¡ Ï¡ó aÛ¤î á£¡ Ϡܤî¢Ü¤Ô¡é¡ aÛ¤î á£¢ 2¡bێ£ by¡3¡ í b¤¢ˆ¤ê¢ Ç †¢ë£¥ Û©ó ë Ç †¢ë£¥ Û é¢6 ë a Û¤Ô î¤o¢ Ç Ü î¤Ù  ß z j£ ò¦ ߡ䣩ó7 ë Û¡n¢–¤ä É  Ǡܨó Ç î¤ä©óe< PT› a¡‡¤ m à¤’©¬ó a¢¤n¢Ù  Ï n Ô¢ì4¢ ç 3¤ a …¢Û£¢Ø¢á¤ Ǡܨó ß å¤ í Ø¤1¢Ü¢é¢6 Ï Š u È¤ä bÚ  a¡Û¨¬ó a¢ß£¡Ù  × ó¤ m Ô Š£  Ç î¤ä¢è b ë Û b m z¤Œ æ 6 ë Ó n Ü¤o  ã 1¤Ž¦b Ï ä v£ î¤ä bÚ  ß¡å  a̠ۤᣡ ë Ï n ä£ bÚ  Ï¢n¢ì㦮b Ï Ü j¡r¤o  ¡ä©îå  Ï©¬ó a ç¤3¡ ß †¤í å  q¢á£  u¡÷¤o  Ǡܨó Ó † ‰§ í b ߢ써ó›�

Sh:»3321[]

��QT› ë a•¤À ä È¤n¢Ù  Û¡ä 1¤Ž©ó7 RT› a¡‡¤ç k¤ a ã¤o  ë a ¢ìÚ  2¡b¨í bm©ó ë Û b m ä¡î b Ï©ó ‡¡×¤Š©ô7 ST› a¡‡¤ç j b¬ a¡Û¨ó Ï¡Š¤Ç ì¤æ  a¡ã£ é¢ Ÿ Ì¨ó7 TT› Ï Ô¢ìÛ b Û é¢ Ó ì¤Û¦b ۠ä¦b ۠Ƞܣ é¢ í n ˆ ×£ Š¢ a ë¤ í ‚¤’¨ó UT› Ó bÛ b ‰ 2£ ä b¬ a¡ã£ ä b ã ‚ bÒ¢ a æ¤ í 1¤Š¢Â  Ç Ü î¤ä b¬ a ë¤ a æ¤ í À¤Ì¨ó VT› Ó b4  Û b m ‚ bÏ b¬ a¡ã£ ä©ó ߠȠآà b¬ a ¤à É¢ ë a ‰¨ô WT› Ï b¤m¡î bê¢ Ï Ô¢ìÛ b¬ a¡ã£ b ‰ ¢ìÛ b ‰ 2£¡Ù  Ï b ‰¤¡3¤ ß È ä b 2 ä©ó¬ a¡¤Š a¬ö©î3  ë Û b m¢È ˆ£¡2¤è¢á¤6 Ó †¤ u¡÷¤ä bÚ  2¡b¨í ò§ ß¡å¤ ‰ 2£¡Ù 6 ë aێ£ Ü b⢠Ǡܨó ß å¡ am£ j É  aۤ袆¨ô XT› a¡ã£ b Ó †¤ a¢ë@y¡ó  a¡Û î¤ä b¬ a æ£  aۤȠˆ al  Ǡܨó ß å¤ × ˆ£ l  ë m ì Û£¨ó YT› Ó b4  Ï à å¤ ‰ 2£¢Ø¢à b í b ߢ써ó PU› Ó b4  ‰ 2£¢ä b aÛ£ ˆ©¬ô a Ç¤À¨ó ×¢3£  ‘ ó¤õ§  Ü¤Ô é¢ q¢á£  ç †¨ô QU› Ó b4  Ï à b 2 b4¢ aÛ¤Ô¢Š¢ëæ¡ aÛ¤b¢ë@Û¨ó RU› Ó b4  ǡܤà¢è b ǡ䤆  ‰ 2©£ó Ï©ó סn bl§7 Û b í š¡3£¢ ‰ 2©£ó ë Û b í ä¤Ž¨ó9 SU› a Û£ ˆ©ô u È 3  ۠آᢠaÛ¤b ‰¤ž  ߠ褆¦a 렍 Ü Ù  ۠آᤠϩîè b ¢j¢Ü¦b ë a ã¤Œ 4  ß¡å  aێ£ à b¬õ¡ ß b¬õ¦6 Ï b ¤Š u¤ä b 2¡é¬© a ‹¤ë au¦b ß¡å¤ ã j bp§ ‘ n£¨ó›�

Sh:»3322[]

��TU› עܢìa ë a‰¤Ç ì¤a a ã¤È bߠآá¤6 a¡æ£  Ï©ó ‡¨Û¡Ù  Û b¨í bp§ Û¡b¢ë¯Û¡ó aÛ䣢è¨ó;›�

Meali Şerifi

Bir vakıt o beni ateş gördü de ehline durun, dedi: benim gözüme bir ateş ilişti belki size ondan bir yalın getiririm, yâhud üzerinde bir kılağuz bulurum 10 Vaktâki ona vardı kendine şöyle nidâ olundu 11 Ya Musâ haberin olsun benim, ben rabbım, hemen papuşlarını çıkar çünkü sen mukaddes vadide tuvadasın 12 Ve ben, seni ıhtiyar buyurdum şimdi verilecek vahyi dinle 13 Hakıkaten benim ben Allah, benden başka ilâh yok 14 Onun için bana ıbadet et ve zikrim için namaz kıl 15 Çünkü saat muhakkak gelecek, ben, hemen hemen onu gizliyorum ki her nefis sa'yiyle cezalansın, binaenaleyh sakın ona inanmayıp da kendi hevasına uyan kimse seni ondan alıkoymasın sonra helâk olursun 16 O yeminindeki de ne ya Musâ? 17 O dedi: asâm, üzerine dayanırım ve onunla davarlarıma yaprak çırparım, benim onda daha diğer hacetlerim de vardır 18 Buyurdu ki bırak onu ya Musâ! 19 Bıraktı ne baksın o bir yılan olmuş koşuyor 20 Tut onu, buyurdu: ve korkma biz onu evvelki sîretine iade edeceğiz 21 Bir de elini koynuna sok, çıksın bembeyaz bir afetsiz diğer bir âyet olarak 22 ki sana en büyük âyetlerimizden gösterelim 23 Git Fir'avna zira o pek azdı 24 Dedi: ya rab! benim göğsüme genişlik ver 25 Ve bana işimi kolaylaştır 26 Ve dilimden ukdeyi çöz * Sözümü iyi anlasınlar 28 Ve bana ehlimden bir vezir ver o Kardeşim Harunu 30 Onunla sırtımı pekit 31 Ve onu işimde şerik et 32 Ki seni çok tesbih edelim 33 Ve çok zikreyleyelim 34 Şüphe yok ki sen bizi görüp duruyorsun 35 Haydi! Buyurdu: irdirildin dileğine ya Musâ 36 Şanım hakkı için biz lûtfeylemiştik sana diğer bir def'a daha 37 O vakıt ki anana verilen şu ilhamı verdik 38 Onu tabut içine koy da deryayı bırak derya da onu sahile, bıraksın, onu hem bana düşman hem ona düşman biri alsın, ve üzerine benden bir sevgi koydum ki hem nezaretim altında yetiştirilesin 39 O vakıt hemşiren gidiyor da diyordu: "ona

Sh:»3323[]

iyi bakacak birini buluvereyim mi size?" Bu suretle seni anana iade ettik ki gözü aydın olsun da mahzun olmasın, hem bir adam öldürdün de seni gamdan kurtardık, ve türlü mihnetlerle seni imtihan ettik bu sebeble senelerce Ehli Medyen içinde kaldın, sonra da bir kader üstüne geldin ya Musâ 40 Ben seni kendim için yetiştirdim 41 Git âyetlerimle sen ve biraderin Ve benim zikrimde gevşeklik etmeyin 42 Fir'avna gidin çünkü o pek azdı 43 Varın da ona belki dinler veya korkar diye yumuşak dille söyleyin 44 Rabbenâ dediler, korkarız ki bize şiddetle saldırır, yâhud tuğyanını artırır 45 Korkmayın buyurdu: çünkü ben sizinle beraberim, işitirim ve görürüm 46 Haydin varın da ona deyin ki haberin olsun biz rabbının Resulleriyiz, artık Benî İsraîli bizimle gönder ve onları ta'zib etme, biz sana rabbından bir âyetle geldik, selâm da doğruya tabi' olanadır47 İnan ki bize şöyle vahyolundu: her halde azâb, tekzib edin yüz çevirenedir 48 Hele, dedi: sizin rabbınız kim ya Musâ? 49 Bizim dedi: rabbımız her şey'e hılkatini veren sonra da yolunu gösterendir 50 Dedi: ya öyle ise kurunıûlânın hali ne?51 Onun dedi: ılmi rabbımın ındinde bir kitabdadır, rabbım şaşmaz ve unutmaz 52 O ki sizin Arzı bir beşik yaptı ve onda size yollar açtı ve Semadan bir su indirdi de bu sebeble muhtelif nebattan çiftler çıkarmaktayız 53 Hem yiyiniz hem hayvanlarınızı güdünüz, her halde bunda ülinnühâ için çok âyetler var 54

51.��Ó b4  Ï à b 2 b4¢ aÛ¤Ô¢Š¢ëæ¡ aÛ¤b¢ë@Û¨ó›� Fir'avn dedi ki ya öyle ise kuruni ûlânın hali ne? -Ya'ni dediğin gibi her şeyin hılkatini verdikten sonra hidayet edip olunu dahi göstermiş ise kururi ûlâ neye o hidayete irmemiş de putlara tapmış? Neye cehalette kalmış? Fir'avn, bu suretle Allah tarafından hidayet ve irşadı ve binaenaleyh nübüvveti inkâr etmek istiyor. Fir'avn kuruni ûlâ demekle kendi zamanına tekaddüm eden karınları kasdetmiş olmakla beraber kendisi de onlardan ayrılmak istemediği cihetle o kuruna dahil olmuş bulunuyor.

Sh:»3324[]

Sûrei «Kasas» ta geleceği üzere Kur'an lisanında kuruni ûlâ Fir'avnın helâkiyle hıtam bulmuştur.

Bu nükteye mebniy olmalıdır ki Hazreti Musâ cevabda Allah onlara da Peygamberler göderdi deyivermeyip de

52.�Ó b4 ›� şöyle dedi ��Ç¡Ü¤à¢è b ǡ䤆  ‰ 2©£ó Ï©ó סn bl§7›� ya'ni onların hali bana gâibdir gaybe ılim de ancak rabbımın ındinde bir kitabdadir.

Onların hali ne olduğunu ve ne olacağını ancak o, bilir her halde ��Û b í š¡3£¢ ‰ 2©£ó ë Û b í ä¤Ž¨ó9›� rabbım şaşmaz ve unutmaz - o, yol göstermiş, onlar, kabul etmemişlerdir, zira

53.��a Û£ ˆ©ô›� o rabbımdır ki ��u È 3  ۠آᢠaÛ¤b ‰¤ž  ߠ褆¦a›� ilh... Bu görülen bir hidayettir. ��Ï b ¤Š u¤ä b 2¡é¬©›� - burada gıyabdan tekellüme iltifat vardır ����aÛ䣢è¨ó;›�� - �ãèó� bâtıla ve fena şeylere uymaktan nehyeden akıl demektir.

��UU› ß¡ä¤è b  Ü Ô¤ä bעᤠë Ï©îè b ã¢È©î†¢×¢á¤ ë ß¡ä¤èb  㢂¤Š¡u¢Ø¢á¤ m b‰ ñ¦ a¢¤Š¨ô VU› ë Û Ô †¤ a ‰ í¤ä bê¢ a¨í bm¡ä b עܣ è b Ï Ø ˆ£ l  ë a 2¨ó WU› Ó b4  a u¡÷¤n ä b Û¡n¢‚¤Š¡u ä b ß¡å¤ a ‰¤™¡ä b 2¡Ž¡z¤Š¡Ú  í b ߢ써ó XU› Ï Ü ä b¤m¡î ä£ Ù  2¡Ž¡z¤Š§ ß¡r¤Ü¡é© Ï bu¤È 3¤ 2 î¤ä ä b ë 2 î¤ä Ù  ß ì¤Ç¡†¦a Û b㢂¤Ü¡1¢é¢ ã z¤å¢ ë Û b¬ a ã¤o  ß Ø bã¦b ¢ì¦ô YU› Ó b4  ß ì¤Ç¡†¢×¢á¤ í ì¤â¢ aÛŒ£©íä ò¡ ë a æ¤ í¢z¤’ Š  aÛ䣠b¢ ™¢z¦ó PV› Ï n ì Û£¨ó Ï¡Š¤Ç ì¤æ¢ Ï v à É  נ ê¢ q¢á£  a m¨ó QV› Ó b4  Û è¢á¤ ߢ써ó ë í¤Ü Ø¢á¤ Û b m 1¤n Š¢ëa Ç Ü ó aÛÜ£¨é¡ × ˆ¡2¦b Ϡ¤z¡n Ø¢á¤ 2¡È ˆ al§7 ë Ó †¤  bl  ß å¡ aϤn Š¨ô›�

Sh:»3325[]

��RV› Ï n ä b‹ Ç¢ì¬a a ß¤Š ç¢á¤ 2 î¤ä è¢á¤ ë a  Š£¢ëa aÛ䣠v¤ì¨ô SV› Ó bÛ¢ì¬a a¡æ¤ 稈 aæ¡ Û Ž by¡Š aæ¡ í¢Š©í† aæ¡ a æ¤ í¢‚¤Š¡u b×¢á¤ ß¡å¤ a ‰¤™¡Ø¢á¤ 2¡Ž¡z¤Š¡ç¡à b ë í ˆ¤ç j b 2¡À Š©íÔ n¡Ø¢á¢ aÛ¤à¢r¤Ü¨ó TV› Ï b u¤à¡È¢ìa נ ×¢á¤ q¢á£  aö¤n¢ìa • 1£b¦7 ë Ó †¤ a Ï¤Ü |  aÛ¤î ì¤â  ß å¡ a¤n È¤Ü¨ó UV› Ó bÛ¢ìa í b ߢ써¬ó a¡ß£ b¬ a æ¤ m¢Ü¤Ô¡ó  ë a¡ß£ b¬ a æ¤ ã Ø¢ìæ  a ë£ 4  ß å¤ a Û¤Ô¨ó VV› Ó b4  2 3¤ a Û¤Ô¢ìa7 Ï b¡‡ a y¡j bÛ¢è¢á¤ ë Ç¡–¡î£¢è¢á¤ í¢‚ î£ 3¢ a¡Û î¤é¡ ß¡å¤ ¡z¤Š¡ç¡á¤ a ã£ è b m Ž¤È¨ó WV› Ï b ë¤u   Ï©ó ã 1¤Ž¡é© ©î1 ò¦ ߢ써ó XV› Ӣܤä b Û b m ‚ Ñ¤ a¡ã£ Ù  a ã¤o  aÛ¤b Ç¤Ü¨ó YV› ë a Û¤Õ¡ ß b Ï©ó í à©îä¡Ù  m Ü¤Ô Ñ¤ ß b • ä È¢ìa6 a¡ã£ à b • ä È¢ìa נ¢  by¡Š§6 ë Û b í¢1¤Ü¡|¢ aێ£ by¡Š¢ y î¤s¢ a m¨ó PW› Ï b¢Û¤Ô¡ó  aێ£ z Š ñ¢ ¢v£ †¦a Ó bÛ¢ì¬a a¨ß ä£ b 2¡Š l£¡ 稊¢ëæ  ë ß¢ì¨ó QW› Ó b4  a¨ß ä¤n¢á¤ Û é¢ Ó j¤3  a æ¤ a¨‡ æ  ۠آá¤6 a¡ã£ é¢ Û Ø j©îŠ¢×¢á¢ aÛ£ ˆ©ô Ǡܣ à Ø¢á¢ aێ£¡z¤Š 7 Ï Ü b¢Ó À£¡È å£  a í¤†¡í Ø¢á¤ ë a ‰¤u¢Ü Ø¢á¤ ß¡å¤ ¡Ü bÒ§ ë Û b¢• Ü¡£j ä£ Ø¢á¤ Ï©ó u¢ˆ¢ëÊ¡ aÛ䣠‚¤3¡9 ë Û n È¤Ü à¢å£  a í£¢ä b¬ a ‘ †£¢ Ç ˆ a2¦b ë a 2¤Ô¨ó RW› Ó bÛ¢ìa Û å¤ ã¢ìª¤q¡Š Ú  Ǡܨó ß b u b¬õ ã b ß¡å  aÛ¤j î¡£ä bp¡ ë aÛ£ ˆ©ô Ï À Š ã b Ï bÓ¤œ¡ ß b¬ a ã¤o  Ó bž§6 a¡ã£ à b m Ô¤š©ó 稈¡ê¡ aÛ¤z î¨ìñ  aÛ†£¢ã¤î 6b›�

Sh:»3326[]

��SW› a¡ã£ b¬ a¨ß ä£ b 2¡Š 2£¡ä b Û¡î Ì¤1¡Š  Û ä b  À bí bã b ë ß b¬ a ×¤Š ç¤n ä b Ç Ü î¤é¡ ß¡å  aێ£¡z¤Š¡6 ë aÛÜ£¨é¢  î¤Š¥ ë a 2¤Ô¨ó TW› a¡ã£ é¢ ß å¤ í b¤p¡ ‰ 2£ é¢ ߢv¤Š¡ß¦b Ï b¡æ£  Û é¢ u è ä£ á 6 Û bí à¢ìp¢ Ï©îè b ë Û b í z¤î¨ó UW› ë ß å¤ í b¤m¡é© ߢ쪤ߡä¦b Ó †¤ Ç à¡3  aÛ–£ bÛ¡z bp¡ Ï b¢ë¯Û¨¬÷¡Ù  Û è¢á¢ aÛ†£ ‰ u bp¢ aۤȢܨó= VW› u ä£ bp¢ Ç †¤æ§ m v¤Š©ô ß¡å¤ m z¤n¡è b aÛ¤b ã¤è b‰¢  bÛ¡†©íå  Ï©îè 6b ë ‡¨Û¡Ù  u Œ¨¬ëª¢¯a ß å¤ m Œ ×£¨ó;›�

Meali Şerifi

Sizi o Arzdan yarattık, yine sizi ona iade edeceğiz hem de ondan sizi diğer bir def'a daha çıkaracağız 55 Kasem olsun biz, ona âyetlerimizin hepsini gösterdik, öyle iken o yine yalan dedi dayattı 56 Sen, dedi: sihrinle bizi yerimizden çıkarmak için mi geldin bize ya Musâ! 57 O halde bilmiş ol ki biz de onun gibi bir sihir sana yapacağız, şimdi sen, seninle aramızda bir mîad ta'yin et ki ne senin ne bizim hulf etmiyeceğimiz denk bir mahall olsun 58 Size mîad, dedi: ziynet günü ve nâsın toplanacağı kuşluk vakti 59 Bunun üzerine Fir'avn tedbire girişti, bütün hîlesini derdi topladı da sonra geldi 60 Musâ onlara veyl sizlere, dedi: Allaha yalanı iftira etmeyin sonra bir azâb ile kökünüzü keser, filhakıka iftira eden hâib oldu 61 Şöyle ki: aralarında işlerine kavraştılar ve gizli fısıldaştılar 62 Her halde dediler: bunlar iki sihirbaz, sizi yerinizden çıkarmak ve nümunei imtisal olan tariukatınızı gidermek istiyorlar 63 siz de bütün hîlenize ittifak edin, sonra da saf halinde gelin, bu gün üstün gelen, muhakkak felâhı buldu 64 Ya Musâ! Dediler: ya at, yâhud ilk atan biz olalım 65

Sh:»3327[]

Haydin siz atın dedi, ne baksın onların ipleri ve sopaları sihirlerinden ona öyle tahyil olunuyor ki cidden bunlar koşuyorlar 66 Birdenbire Musâ içinde bir nevi' korku duydu 67 Korkma dedik: çünkü sensin üstün sen 68 Ve elindekini bırakıver, o onların yaptıklarını yalar yutar, çünkü onların yaptıkları sırf sihirbaz hîlesidir, sihirbaz ise her nerede olsa felâh bulmaz 69 Binnetice bütün sihirbazlar secdeye kapandılar, Harun ile Musânın rabbına iyman ettik dediler 70 Ya! Dedi: ben size izin vermeden ona iyman ettiniz ha? O her halde size sihri öğreten büyüğünüz, o halde ahdim olsun ben ve elbet sizin ellerinizi ve ayaklarınızı çaprazlama keseceğim ve elbette sizleri hurma dallarına asacağım, ve her halde bileceksiniz ki hangimiz azâbca daha şiddetli ve daha bakalı? 71 İhtimali yok dediler: bize gelen bu açık mu'cizelere ve bizi yaratana karşı seni tercih edemeyiz, artık neye hukmün geçer, ne yapabilirsen yap, senin olsa olsa bu Dünya hayata hukmün geçer 72 Doğrusu biz günahlarımıza ve bizi zorladığın sihre karşı bize mağrifet etsin diye rabbımıza iyman ettik, Allah, hem daha hayırlı hem daha bakalıdır 73 Her kim rabbına mücrim olarak varırsa şüphesiz ki ona Cehennem var onda ne ölür ne dirilir 74 Her kim de ona mü'min olarak salih ameller işlemiş bir halde varırsa işte onlara en yüksek dereceler var 75 Adin Cennetleri altından nehirler akar, onlarda muhalled olarak kalacaklar, ve o işte temizlenen kimsenin mükâfatı 76

��WW› ë Û Ô †¤ a ë¤y î¤ä b¬ a¡Û¨ó ߢ써¬ó a æ¤ a ¤Š¡ 2¡È¡j b…©ô Ï b™¤Š¡l¤ Û è¢á¤ Ÿ Š©íÔ¦b Ï¡ó aÛ¤j z¤Š¡ í j Ž¦7b Û bm ‚ bÒ¢ … ‰ ×¦b ë Û b m ‚¤’¨ó XW› Ï b m¤j È è¢á¤ Ï¡Š¤Ç ì¤æ¢ 2¡v¢ä¢ì…¡ê© Ï Ì ’¡,î è¢á¤ ß¡å  aÛ¤î á£¡ ß b Ë ’¡,î è¢á¤6 YW› ë a ™ 3£  Ï¡Š¤Ç ì¤æ¢ Ó ì¤ß é¢ ë ß b ç †¨ô PX› í b 2 ä©ó¬ a¡¤Š a¬ö©î3  Ó †¤ a ã¤v î¤ä b×¢á¤ ß¡å¤ Ç †¢ë£¡×¢á¤ ë ë¨Ç †¤ã bעᤠu bã¡k  aÛÀ£¢ì‰¡ aÛ¤b í¤à å  ë ã Œ£ Û¤ä b Ç Ü î¤Ø¢á¢ aÛ¤à å£  ë aێ£ Ü¤ì¨ô›�

Sh:»3328[]

��QX› עܢìa ß¡å¤ Ÿ î£¡j bp¡ ß b ‰ ‹ Ó¤ä bעᤠë Û b m À¤Ì ì¤a Ï©îé¡ Ï î z¡3£  Ç Ü î¤Ø¢á¤ Ë š j©ó7 ë ß å¤ í z¤Ü¡3¤ Ç Ü î¤é¡ Ë š j©ó Ï Ô †¤ ç ì¨ô RX› ë a¡ã£©ó Û Ì 1£ b‰¥ Û¡à å¤ m bl  ë a¨ß å  ë Ç à¡3  • bÛ¡z¦b q¢á£  aç¤n †¨ô SX› ë ß b¬ a Ç¤v Ü Ù  Ç å¤ Ó ì¤ß¡Ù  í b ߢ써ó TX› Ó b4  ç¢á¤ a¢ë¯Û b¬õ¡ Ǡܨ¬ó a q Š©ô ë Ç v¡Ü¤o¢ a¡Û î¤Ù  ‰ l£¡ Û¡n Š¤™¨ó UX› Ó b4  Ï b¡ã£ b Ó †¤ Ï n ä£ b Ó ì¤ß Ù  ß¡å¤ 2 È¤†¡Ú  ë a ™ Ü£ è¢á¢ aێ£ bß¡Š¡ô£¢ VX› Ï Š u É  ߢ써¬ó a¡Û¨ó Ó ì¤ß¡é© Ë š¤j bæ  a ¡1¦7b Ó b4  í b Ó ì¤â¡ a Û á¤ í È¡†¤×¢á¤ ‰ 2£¢Ø¢á¤ ë Ç¤†¦a y Ž ä¦6b a Ï À b4  Ç Ü î¤Ø¢á¢ aۤȠ褆¢ a â¤ a ‰ …¤m¢á¤ a æ¤ í z¡3£  Ç Ü î¤Ø¢á¤ Ë š k¥ ß¡å¤ ‰ 2£¡Ø¢á¤ Ï b ¤Ü 1¤n¢á¤ ß ì¤Ç¡†©ô WX› Ó bÛ¢ìa ß b¬ a ¤Ü 1¤ä b ß ì¤Ç¡† Ú  2¡à Ü¤Ø¡ä b ë Û¨Ø¡ä£ b y¢à£¡Ü¤ä b¬ a ë¤‹ a‰¦a ß¡å¤ ‹©íä ò¡ aÛ¤Ô ì¤â¡ Ï Ô ˆ Ï¤ä bç b Ï Ø ˆ¨Û¡Ù  a Û¤Ô ó aێ£ bß¡Š¡ô£¢= XX› Ï b ¤Š x  Û è¢á¤ Ç¡v¤Ü¦b u Ž †¦a Û é¢ ¢ì a‰¥ Ï Ô bÛ¢ìa 稈 a¬ a¡Û¨è¢Ø¢á¤ ë a¡Û¨é¢ ߢ써ó Ϡ䠎¡ó 6 YX› a Ï Ü b í Š ë¤æ  a Û£ b í Š¤u¡É¢ a¡Û î¤è¡á¤ Ó ì¤Û¦b= ë Û b í à¤Ü¡Ù¢ Û è¢á¤ ™ Š£¦a ë Û b ã 1¤È¦b;›�

Sh:»3329[]

Meali Şerifi

Ve filhakıka Musâya şöyle vahyettik: kullarımla geceleyin yürü de onlara denizde kuru bir yol aç, yetişilmekten korkmazsın ve perva etmezsin 77 Derken Firavn ordulariyle onları ta'kıb etti, kendilerini de deryadan saran sarıverdi 78 Velhasıl Firavn kavmini dalâlete sürükledi, hidayete götürmedi 79 Ey Benî İsraîl! Sizi düşmanınızdan kurtardık ve size Tûrun sağ tarafına va'd verdik ve üzerinize kudret helvası ve bıldırcın indirdik 80 Size verdiğimiz rızıkların en hoşlarından yeyin ve hakkında tuğyan etmeyin ki sonra üzerinize gadabım iner, her kim üzerine de gadabım inerse o uçuruma gider 81 Bununla beraber şübhe yok ki ben, tevbe eden ve iyman edip salih amel yapan, sonra da doğru giden kimse için gaffarım 82 Hem seni acele ile kavminden geçiren, ne ya Musâ? 83 Onlar, dedi, benim izim üzerindeler ve ben sana acele ettim ki rabbım hoşnud olasın 84 Amma dedi: biz senin ardından kavmini fitneye düşürdük, Sâmirî onları şaşırttı 85 Derhal Musâ kavmine gadabnâk esefnâk olarak döndü, ey kavmım dedi: rabbınız size güzel bir va'd va'detmedi mi? Zaman mı uzadı? Yoksa üzerinize rabbınızdan bir gadab inmesini arzu ettinizde mi bana olan va'dinize hulfettiniz 86 Biz dediler, senin va'dine kendiliğimizden hulfetmedik ve lâkin o kavmin ziynetinden bir takım ağırlıklar yüklenmiş idik, onları ateşe attık, kezalik sâmirî de bıraktı derken onlara bir dana, böğürmesi var bir cesed çıkardı, bunun üzerine dediler ki işte bu sizin ilâhınız ve Musânın ilâhı fakat unuttu 87-88 Şu hakıkati görmüyorlar mı idi ki o onlara bir söz iade edemiyor ve kendilerine ne bir zarar ne de bir menfaat iriştirmeğe malik olamıyordu 89

��PY› ë Û Ô †¤ Ó b4  Û è¢á¤ 稊¢ëæ¢ ß¡å¤ Ó j¤3¢ í b Ó ì¤â¡ a¡ã£ à b Ï¢n¡ä¤n¢á¤ 2¡é©7 ë a¡æ£  ‰ 2£ Ø¢á¢ aÛŠ£ y¤à¨å¢ Ï bm£ j¡È¢ìã©ó ë a Ÿ©îÈ¢ì¬a a ß¤Š©ô›�

Sh:»3330[]

��QY› Ó bÛ¢ìa Û å¤ ã j¤Š €  Ç Ü î¤é¡ Ç bס1©îå  y n£¨ó í Š¤u¡É  a¡Û î¤ä b ߢ써ó RY› Ó b4  í b 稊¢ëæ¢ ß b ß ä È Ù  a¡‡¤ ‰ a í¤n è¢á¤ ™ Ü£¢ìa= SY› a Û£ b m n£ j¡È å¡6 a Ï È – î¤o  a ß¤Š©ô TY› Ó b4  í j¤ä ì¯ª¢â£  Û bm b¤¢ˆ¤ 2¡Ü¡z¤î n©ó ë Û b 2¡Š a¤©ó7 a¡ã£©ó  ’©,îo¢ a æ¤ m Ô¢ì4  Ï Š£ Ó¤o  2 î¤å  2 ä©ó¬ a¡¤Š a¬ö©î3  ë Û á¤ m Š¤Ó¢k¤ Ó ì¤Û©ó UY› Ó b4  Ï à b  À¤j¢Ù  í b  bß¡Š¡ô£¢ VY› Ó b4  2 –¢Š¤p¢ 2¡à b ۠ᤠí j¤–¢Š¢ëa 2¡é© Ï Ô j š¤o¢ Ó j¤š ò¦ ß¡å¤ a q Š¡ aÛŠ£ ¢ì4¡ Ï ä j ˆ¤m¢è b ë × ˆ¨Û¡Ù   ì£ Û o¤ Û©ó ã 1¤Ž©ó WY› Ó b4  Ï b‡¤ç k¤ Ï b¡æ£  Û Ù  Ï¡ó aÛ¤z î¨ìñ¡ a æ¤ m Ô¢ì4  Û b ß¡Ž b : ë a¡æ£  Û Ù  ß ì¤Ç¡†¦a Û å¤ m¢‚¤Ü 1 é¢7 ë aã¤Ä¢Š¤ a¡Û¨¬ó a¡Û¨è¡Ù  aÛ£ ˆ©ô àܤo  Ç Ü î¤é¡ Ç bס1¦6b Û ä¢z Š£¡Ó ä£ é¢ q¢á£  Û ä ä¤Ž¡1 ä£ é¢ Ï¡ó aÛ¤î á£¡ 㠎¤1¦b XY› a¡ã£ à b¬ a¡Û¨è¢Ø¢á¢ aÛÜ£¨é¢ aÛ£ ˆ©ô Û b¬ a¡Û¨é  a¡Û£ b ç¢ì 6 렍¡É  ×¢3£  ‘ ó¤õ§ ǡܤà¦b YY› × ˆ¨Û¡Ù  ã Ô¢—£¢ Ç Ü î¤Ù  ß¡å¤ a ã¤j b¬õ¡ ß b Ó †¤  j Õ 7 ë Ó †¤ a¨m î¤ä bÚ  ß¡å¤ Û †¢ã£ b ‡¡×¤Š¦7a PPQ› ß å¤ a Ç¤Š ž  Ç ä¤é¢ Ï b¡ã£ é¢ í z¤à¡3¢ í ì¤â  aÛ¤Ô¡î¨à ò¡ ë¡‹¤‰¦=a›�

Sh:»3331[]

��QPQ›  bÛ¡†©íå  Ï©îé¡6 렍 b¬õ  Û è¢á¤ í ì¤â  aÛ¤Ô¡î¨à ò¡ y¡à¤Ü¦b= RPQ› í ì¤â  í¢ä¤1 ƒ¢ Ï¡ó aÛ–£¢ì‰¡ ë ã z¤’¢Š¢ aÛ¤à¢v¤Š¡ß©îå  í ì¤ß ÷¡ˆ§ ‹¢‰¤Ó¦7b SPQ› í n ‚ bÏ n¢ìæ  2 î¤ä è¢á¤ a¡æ¤ Û j¡r¤n¢á¤ a¡Û£ b Ç ’¤Š¦a TPQ› ã z¤å¢ a Ç¤Ü á¢ 2¡à b í Ô¢ìÛ¢ìæ  a¡‡¤ í Ô¢ì4¢ a ß¤r Ü¢è¢á¤ Ÿ Š©íÔ ò¦ a¡æ¤ Û j¡r¤n¢á¤ a¡Û£ b í ì¤ß¦;b›�

Meali Şerifi

Kasem olsun ki önceden Hârun onlara: Ey kavmin siz bununla sırf bir fitneye tutuldunuz ve doğrusu sizin rabbınız ancak Rahmandır, gelin bana tâbi' olun ve emrime itaat edin demişti 90 Biz dediler: bunun başına devam edip durmaktan asla ayrılmayız tâ dönünciye kadar bize Musa 91 Ey Hârun, dedi, sana ne mani' oldu da bunların dalâlete düştüklerini gödüğün vakıt benim ardımca gelmedin, emrime ısyan mı ettin 92 93 Ey anamın oğlu dedi, sakalımı başımı tutma, emîn ol ki dediğime bakmadın da Benî İsraîl arasına tefrika düşürdün dersin diye korktum 94 Ya ey sâmirî, senin derdin ne? 95 ben dedi, onların görmediklerini gördüm de Resulün izinden bir avuç avuçladım da onu attım, ve bana nefsim böyle hoş gösterdi 96 Haydi, dedi, defol, çünkü sana hayatta şöyle demek var, temas yok, hem sana bir vaîd var ki ona aslâ hulfedilmiyeceksin, o başını bekleyip durduğun ilâhına da bak, her halde biz onu yakacağız da yakacağız, sonra da kül edip onu muhakkak deryaya dökeceğiz 97 sizin ilâhınız ancak o Allahdır ki ondan başka ilâh yok, o ılmi ile her şey'i kuşatmıştır 98 İşte sana böyle - ya Muhammed - geçmişin mühim haberlerinden kıssa naklediyoruz, şübhe yok ki sana ledünnümüzden bir

Sh:»3332[]

zikir verdik 99 Her kim ondan yüz çevirirse şübhesiz o, Kıyamet günü bir vebal yüklenecek 100 Ebediyyen onun altında kalacaklar ki onlar içir Kıyamet günü o ne fena yüktür 101 O gün ki sur üfürülecek ve mücrimler o gün göm gök mahşeri toplayacağız 102 "Ondan fazla durmadınız" diye aralarında gizli gizli konuşacaklar 103 Gidişce en beri benzerleri "bir günden fazla durmadınız" deyince ne diyeceklerini biz biliriz 104

��UPQ› ë í Ž¤÷ Ü¢ìã Ù  Ç å¡ aÛ¤v¡j b4¡ Ï Ô¢3¤ í ä¤Ž¡1¢è b ‰ 2©£ó 㠎¤1¦=b VPQ› Ï î ˆ ‰¢ç b Ó bǦb • 1¤– 1¦=b WPQ› Û b m Š¨ô Ï©îè b Ç¡ì u¦b ë Û b¬ a ß¤n¦b XPQ› í ì¤ß ÷¡ˆ§ í n£ j¡È¢ìæ  aÛ†£ aÇ¡ó  Û bÇ¡ì x  Û é¢7 렁 ’ È o¡ aÛ¤b •¤ì ap¢ Û¡ÜŠ£ y¤à¨å¡ Ï Ü b m Ž¤à É¢ a¡Û£ b ç à¤Ž¦b YPQ› í ì¤ß ÷¡ˆ§ Û b m ä¤1 É¢ aÛ’£ 1 bÇ ò¢ a¡Û£ b ß å¤ a ‡¡æ  Û é¢ aÛŠ£ y¤à¨å¢ ë ‰ ™¡ó  Û é¢ Ó ì¤Û¦b PQQ› í È¤Ü á¢ ß b 2 î¤å  a í¤†©íè¡á¤ ë ß b  Ü¤1 è¢á¤ ë Û b í¢z©îÀ¢ìæ  2¡é© ǡܤà¦b QQQ› ë Ç ä o¡ aÛ¤ì¢u¢ìê¢ Û¡Ü¤z ó£¡ aۤԠìâ¡6 ë Ó †¤  bl  ß å¤ y à 3  âܤà¦b RQQ› ë ß å¤ í È¤à 3¤ ß¡å  aÛ–£ bÛ¡z bp¡ ë ç¢ì  ß¢ìª¤ß¡å¥ Ï Ü b í ‚ bÒ¢ âܤà¦b ë Û b ç š¤à¦b SQQ› ë × ˆ¨Û¡Ù  a ã¤Œ Û¤ä bê¢ Ó¢Š¤a¨ã¦b Ç Š 2¡î£¦b ë • Š£ Ï¤ä b Ï©îé¡ ß¡å  aÛ¤ì Ç©î†¡ ۠Ƞܣ è¢á¤ í n£ Ô¢ìæ  a ë¤ í¢z¤†¡t¢ Û è¢á¤ ‡¡×¤Š¦a›��

Sh:»3333[]

����TQQ› Ï n È bÛ ó aÛÜ£¨é¢ aÛ¤à Ü¡Ù¢ aÛ¤z Õ£¢7 ë Û b m È¤v 3¤ 2¡bÛ¤Ô¢Š¤a¨æ¡ ß¡å¤ Ó j¤3¡ a æ¤ í¢Ô¤š¨¬ó a¡Û î¤Ù  ë y¤î¢é¢9 ë Ó¢3¤ ‰ l£¡ ‹¡…¤ã©ó ǡܤà¦b UQQ› ë Û Ô †¤ Ǡ衆¤ã b¬ a¡Û¨¬ó a¨… â  ß¡å¤ Ó j¤3¢ Ϡ䠎¡ó  ë Û á¤ ã v¡†¤ Û é¢ Ç Œ¤ß¦;b›��

Meali Şerifi

Bir de sana dağlardan soruyorlar, binaenaleyh de ki: rabbım onları un ufra edip savuracak da 105 Yerlerini düpedüz bomboş bırakacak 106 Onda ne bir eğrilik ne bir yumruluk göremiyeceksin 107 O gün da'vetçiye ı'vicasız tebe'ıyyet edecekler öyle ki Rahmanın heybetinden sesler kısılmıştır, artık bir hışıltıdan başka bir şey işitmezsin 108 O gün şefaat faide vermez, ancak Rahmânın izin verdiği ve sözüne razı olduğu kimse müstesnâ 109 O onların önlerindekini ve arkalarındakini bilir, onlar ise onu ılmen ihata edemezler 110 Ve bütün yüzler o hayyü kayyuma baş eğmiş ve bir zulüm yüklenen cidden hâib olmuştur 111 Her kim de mü'min olarak salih amellerden işlerse o vakıt o, ne bir zulümden korkar, ne çiğnenmeden 112 Ve işte onu böyle Arabî bir Kur'an olarak indirdik ve bunda vaîydden türlü şekilde tekrar yaptık, ki belki korunur takvâ yolunu tutarlar, yahud da o, onlara bir zikr ihdas eyler 113 Demek ki Allah o hak şehinşah yüksek, çok yüksek, maamafih sana vahyi tamam edilmeden evvel Kur'anı acele etme ve de ki « ��‰ l£¡ ‹¡…¤ã©ó ǡܤà¦b� » "rabbım artır beni ılimce" 114 Filhakıka bundan evvel Âdeme ahid verdik de unuttu ve biz onda bir azim bulmadık 115

Sh:»3334[]

��VQQ› ë a¡‡¤ Ӣܤä b ۡܤà Ü¨¬÷¡Ø ò¡ a¤v¢†¢ëa Û¡b¨… â  Ï Ž v †¢ë¬a a¡Û£ b¬ a¡2¤Ü©î 6 a 2¨ó WQQ› ϠԢܤä b í b¬ a¨… â¢ a¡æ£  稈 a Ç †¢ë£¥ Û Ù  ë Û¡Œ ë¤u¡Ù  Ï Ü b í¢‚¤Š¡u ä£ Ø¢à b ß¡å  aÛ¤v ä£ ò¡ Ï n ’¤Ô¨ó XQQ› a¡æ£  Û Ù  a Û£ b m v¢ìÊ  Ï©îè b ë Û b m È¤Š¨ô= YQQ› ë a ã£ Ù  Û b m Ä¤à ì¯ª¢a Ï©îè b ë Û b m š¤z¨ó PRQ› Ϡ젍¤ì   a¡Û î¤é¡ aÛ’£ ,î¤À bæ¢ Ó b4  í b¬ a¨… â¢ ç 3¤ a …¢Û£¢Ù  Ç Ü¨ó ‘ v Š ñ¡ aÛ¤‚¢Ü¤†¡ ë ß¢Ü¤Ù§ Û bí j¤Ü¨ó QRQ› Ï b × Ü b ß¡ä¤è b Ï j † p¤ Û è¢à b  ì¤a¨m¢è¢à b ë Ÿ 1¡Ô b í ‚¤–¡1 bæ¡ Ç Ü î¤è¡à b ß¡å¤ ë ‰ Ö¡ aÛ¤v ä£ ò¡9 ë Ç –¨¬ó a¨… â¢ ‰ 2£ é¢ Ï Ì ì¨ô: RRQ› q¢á£  au¤n j¨îé¢ ‰ 2£¢é¢ Ï n bl  Ç Ü î¤é¡ ë ç †¨ô SRQ› Ó b4  aç¤j¡À b ß¡ä¤è b u à©îȦb 2 È¤š¢Ø¢á¤ Û¡j È¤œ§ Ç †¢ë£¥ 7 Ï b¡ß£ b í b¤m¡î ä£ Ø¢á¤ ߡ䣩ó 碆¦ô Ï à å¡ am£ j É  碆 aô  Ï Ü b í š¡3£¢ ë Û b í ’¤Ô¨ó TRQ› ë ß å¤ a Ç¤Š ž  Ç å¤ ‡¡×¤Š©ô Ï b¡æ£  Û é¢ ß È©î’ ò¦ ™ ä¤Ø¦b ë ã z¤’¢Š¢ê¢ í ì¤â  aÛ¤Ô¡î¨à ò¡ a Ç¤à¨ó URQ› Ó b4  ‰ l£¡ Û¡á  y ’ Š¤m ä©ó¬ a Ç¤à¨ó ë Ó †¤ ×¢ä¤o¢ 2 –©îŠ¦a›��

Sh:»3335[]

��VRQ› Ó b4  × ˆ¨Û¡Ù  a m n¤Ù  a¨í bm¢ä b Ϡ䠎©,în è 7b ë × ˆ¨Û¡Ù  aÛ¤î ì¤â  m¢ä¤Ž¨ó WRQ› ë × ˆ¨Û¡Ù  ã v¤Œ©ô ß å¤ a ¤Š Ò  ë Û á¤ í¢ìª¤ß¡å¤ 2¡b¨í bp¡ ‰ 2£¡é©6 ë Û È ˆ al¢ aÛ¤b¨¡Š ñ¡ a ‘ †£¢ ë a 2¤Ô¨ó XRQ› a Ï Ü á¤ í è¤†¡ Û è¢á¤ נᤠa ç¤Ü Ø¤ä b Ó j¤Ü è¢á¤ ß¡å  aÛ¤Ô¢Š¢ëæ¡ í à¤’¢ìæ  Ï©ó ß Ž bסä¡è¡á¤6 a¡æ£  Ï©ó ‡¨Û¡Ù  Û b¨í bp§ Û¡b¢ë¯Û¡ó aÛ䣢è¨ó;›��

Meali Şerifi

Ve düşün o vaktı ki: Melâikeye "Âdem için secde edin" dedik, hemen secde ettiler, ancak İblîs dayattı 116 Bunun üzerine biz de ya Âdem dedik: haberin olsun bu sana ve zevcene düşmandır, sakın sizi Cennetten çıkarmasın ki sonra bedbaht olursun 117Çünkü senin acıkmaman, çıplak kalmaman oradadır 118 Ve sen orada susamazsın ve Güneşte yanmazsın 119 Derken Şeytan ona vesvese verdi: ey Âdem! sana kılâğuzluk edeyim mi Huld ağacına ve çürümez mülke? Dedi 120 Bunun üzerine ikisi de ondan yediler, derhal kendilerine kötü yerleri açılıverdi ve üzerlerine Cennet yaprağından yamamağa başladılar ve Âdem rabbına asîy oldu da şaşkın düştü 121 Sonra rabbı onu ıstıfa etti de tevbesini kabul buyurdu ve yol gösterdi 122 Buyurdu ki: inimiz ikiniz de oradan hepiniz, ba'zınız ba'zınıza düşman olarak, sonra ne zaman size benden bir hidayetçi gelir de her kim hidayetçime uyarsa işte o dalâlete düşmez ve bedbaht olmaz 123 Her kim de zikrimden yüz çevirirse ona dar bir maışet vardır ve onu Kıyamet günü kör olarak haşrederiz 124 Rabbım beni niçin kör olarak haşrettin, halbuki ben gözlü idim der 125 Buyurur ki: öyle, sana âyetlerimiz geldi de onları unuttun, bugün de böyle bırakılacaksın 126 Ve işte rabbının âyâtına iyman etmeyip israf edeni biz böyle

Sh:»3336[]

cezalandıracağız ve elbette o Âhıret azâbı daha şiddetli ve daha bakalıdır 127 Daha onları şu irşad etmedi mi? Ki kendilerinden evvel nice kurûn helâk etmişiz, onların meskenlerinde yürüyüp duruyorlar, her halde bunda ıbret alacak aklı olanlar için çok âyetler var 128

Ya Muhammed :

��YRQ› ë Û ì¤Û b × Ü¡à ò¥  j Ô o¤ ß¡å¤ ‰ 2¡£Ù  Û Ø bæ  Û¡Œ aߦb ë a u 3¥ ߢŽ à£¦ó6 PSQ› Ï b•¤j¡Š¤ Ǡܨó ß b í Ô¢ìÛ¢ìæ  ë  j£¡|¤ 2¡z à¤†¡ ‰ 2£¡Ù  Ó j¤3  Ÿ¢Ü¢ìÊ¡ aÛ’£ à¤¡ ë Ó j¤3  Ë¢Š¢ë2¡è b7 ë ß¡å¤ a¨ã b¬ôª¡ aÛ£ î¤3¡ Ï Ž j£¡|¤ ë a Ÿ¤Š aÒ  aÛ䣠è b‰¡ ۠Ƞܣ Ù  m Š¤™¨ó QSQ› ë Û b m à¢†£ æ£  Ç î¤ä î¤Ù  a¡Û¨ó ß b ß n£ È¤ä b 2¡é¬© a ‹¤ë au¦b ß¡ä¤è¢á¤ ‹ ç¤Š ñ  aÛ¤z î¨ìñ¡ aÛ†£¢ã¤î b Û¡ä 1¤n¡ä è¢á¤ Ï©îé¡6 ë ‰¡‹¤Ö¢ ‰ 2£¡Ù   î¤Š¥ ë a 2¤Ô¨ó RSQ› ë a¤ß¢Š¤ a ç¤Ü Ù  2¡bÛ–£ Ü¨ìñ¡ ë a•¤À j¡Š¤ Ç Ü î¤è 6b Û b㠎¤÷ Ü¢Ù  ‰¡‹¤Ó¦6b ã z¤å¢ ã Š¤‹¢Ó¢Ù 6 ë aۤȠbÓ¡j ò¢ Û¡Ün£ Ô¤ì¨ô SSQ› ë Ó bÛ¢ìa Û ì¤Û b í b¤m©îä b 2¡b¨í ò§ ß¡å¤ ‰ 2£¡é©6 a ë Û á¤ m b¤m¡è¡á¤ 2 î£¡ä ò¢ ß b Ï¡ó aÛ–£¢z¢Ñ¡ aÛ¤b¢ë@Û¨ó TSQ› ë Û ì¤ a ã£ b¬ a ç¤Ü Ø¤ä bç¢á¤ 2¡È ˆ al§ ß¡å¤ Ó j¤Ü¡é© Û Ô bÛ¢ìa ‰ 2£ ä b Û ì¤Û b¬ a ‰¤ Ü¤o  a¡Û î¤ä b ‰ ¢ìÛ¦b Ï ä n£ j¡É  a¨í bm¡Ù  ß¡å¤ Ó j¤3¡ a æ¤ ã ˆ¡4£  ë ã ‚¤Œ¨ô›�

Sh:»3337[]

��USQ› Ó¢3¤ ×¢3£¥ ߢn Š 2£¡—¥ Ï n Š 2£ –¢ìa7 Ï Ž n È¤Ü à¢ìæ  ß å¤ a •¤z bl¢ aÛ–£¡Š a¡ aێ£ ì¡ô£¡ ë ß å¡ aç¤n †¨ô›�

Meali Şerifi

Rabbından bir kelime sebketmiş olmasa idi her halde azâb lizam olurdu fakat müsemmâ bir ecel var 129 O halde dediklerine sabret de rabbına hamdile tesbih eyle: Güneş doğmadan evvel: gece saatlerinde de tesbih et gündüzün etrafın da ki rızaya irebilesin 130 Ve sakın öyle şey'e gözlerini uzatma ki biz onun hakkında kâfirleri fitneye düşürmek için onunla bir kaç çiftini Dünya hayatın cici bicisinden zevkıyab etmişizdir, halbuki rabbının rızkı hem daha hayırlı, hem daha bakalıdır 131 Hem ehline de namaz ile emret hem de kendin ona sabrile devam eyle, biz senden bir rızk istemiyoruz. Biz seni merzuk ederiz ve âkıbet takvânındır 132 Birde rabbından bir âyet getirse ya! Dediler, yâ kendilerine evvelki kitablardakinin beyyinesi gelmedimi ki? 133 Eğer biz onları bundan evvel âzâb ile ihlâk etmiş olsa idik derlerdi ki o rabbımız! Ne olurdu bize bir Resul gönderseydin de biz zelil ve rüsvay olmadan evvel âyetlerine ittiba etseydik 134 De ki hep beklemekte, bekleyin bakalım çünkü yakında bileceksiniz: doğru yol sahibleri kimler? ve doğru giden kim? 135

129.��Û Ø bæ  Û¡Œ aߦb›� - LİZÂM. ÂD ve semuda olduğu gibi hemen Dünyada yapışan âzâb, 130. ��ë  j£¡|¤ 2¡z à¤†¡ ‰ 2£¡Ù  aÛƒP›� Burada da namaz vakıtları tamamile gösterilmiştir, 133. ��2 î£¡ä ò¢ ß b Ï¡ó aÛ–£¢z¢Ñ¡ aÛ¤b¢ë@Û¨ó›�

Sh:»3338[]

Evvelki kitablardakinin beyyinesi - Tevrat ve İncil ve sair semavî kitabların mündericatını daha açık daha parlak bir surette beyan ve isbat eden ve bu suretle onlar hakkında dahi bir bürhan olarak nübüvveti Muhammediyyenin açık bir mu'cizesi bulunan Kur'an gelmedi mi?

Yenişehir..

Şablon:Sadeleştirilmiş ET


Advertisement