Yenişehir Wiki
Register
Advertisement

Adını ilk ayetinde geçen "Vâkıa" kelimesinden almıştır. Hadise, olay gibi anlamlara da gelen bu kelime, Kur'an'da kıyamet anlamında kullanılmıştır. 96 ayetten oluşan sure, Tâ-hâ sûresinden sonra, Mekke'de nazil olmuştur. Sadece 81-82. ayetlerinin Medine'de indiği rivayet edilmiştir. Mushaftaki sıralamada 56., iniş sırasına göre 46. suredir.


Surenin temel konuları


Kıyamet hadisesi,  Amel defterlerinin verilmesi,  Cennet nimetleri,  Cehennem azabı,  İnsanı yaratanın Allah olduğuna dair çeşitli deliller,  Kur'an-ı Kerim'in temel nitelikleri,  Ölüm anında yaşananlar. 


Surenin temel mesajları


Kıyamet mutlaka gerçekleşecektir. Onu kimse yalanlayamaz. Kıyametin kopuş anında yaşanacaklardan bazıları surede şu şekilde verilmektedir: Yer şiddetle sarsılacak, dağlar parçalanacak, toz haline gelecektir. 


İnsanlar hesap günü üç grup halindedir: Sağcılar (amel defterleri sağ taraflarından verilecek olanlar), Solcular (amel defterleri sol taraflarından verilecek olanlar) ve Öncüler. Öncüler Allah'a yakın, Naim cennetlerinde olup, bu kimselerin bir çoğu önceki ümmetlerden, bir kısmı ise sonrakilerdendir. Sağcılar türlü nimetlerin bulunduğu cennetler içerisindedirler. Solcular ise ateş ve kaynar su gibi bir çok azabın bulunduğu cehennemdedirler. Bu azabın sebebi, yeniden dirilmeyi inkar etmeleridir. 


İnsan, kendisinden ayrılan meniyi bile yaratmaktan acizdir. İlk yaratılış hakkında insanoğlunun bilgisi vardır. Buradan hareketle, ikinci defa yeniden yaratılacağını da kolayca takdir edebilecek durumdadır. Fakat, inkarcılar bu gerçeği değerlendirememektedirler. 


İnsanların ektiği ekinleri büyüten, suyu ve suyun tadını güzelleştiren, ateşi yaratan Allah'tan başkası değildir. İnsan bunlara bakıp ibret almalıdır. 


Ölümü takdir eden Allah'tır. 


Kur'an-ı Kerim "korunmuş bir kitapta" bulunmaktadır. Hiçbir varlığın, hiçbir şekilde zarar veremediği bu korunmuş kitabın göklerde bulunan bir kitap veya Levh-i Mahfuz olduğu söylenmiştir. Kur'an-ı Kerim'in aslı bu kitapta yer almaktadır. "Ona temiz olanlardan başkası dokunamaz" ayetinde geçen "o" zamiriyle kastedilenin, Kur'an-ı Kerim mi yoksa Levh-i Mahfuz mu olduğu konusunda ihtilaf vardır. 

Bazılarına göre burada kastedilen Kur'an değil, Kur'an'ın aslının yer aldığı o korunmuş kitaptır. Temiz kimselerden kasıt da meleklerdir. Buna göre, Kur'an'ın aslının yer aldığı korunmuş kitaba sadece melekler dokunabilmekte ve kimse onu bozma veya değiştirme güç ve imkanına sahip olamamaktadır.  Ya da Kur'an Levh-i Mahfuz'dan alınıp peygamberimize gelene kadar, temiz bir yaratılışa sahip olan meleklerden başkası ona dokunamamakta, hiçbir şekilde Kur'an'ı bozamamaktadır. Bazı alimler ise bu ayetlerin, Kur'an'a dokunabilmek için abdestli olmayı gerektirdiği görüşündedir. 


Ölüm gelip çattığında geri dönüş olamaz. Eğer ölen kişi inançlı ve iyi bir insan ise, ölüm onun için bir rahatlama, bir nimet ve Cennete kavuşmadır. Eğer ölen kişi inançsız ve kötü bir kimse ise, kaynar su ve cehenneme atılmayla cezalandırılacaktır. Burada, inançsız ve kötü insanların, ölüm anından itibaren azaba uğrayacakları söz konusu edilmektedir. 

Advertisement