Zevk Lezzet alma, hoşa gitme, tatma.
Hoş, hoşa giden. Mânevi haz.
Boş vakit geçirmek. Eğlenmek.
Alay etmek. Güzeli çirkinden ayırma kabiliyeti. (Hayatın zevkini ve lezzetini isterseniz, hayatınızı iman ile hayatlandırınız ve ferâizle zinetlendiriniz ve günahlardan çekinmekle muhafaza ediniz... S.)
[]
Ad[]
- [1] Tadım
- [2] Eğlence
- [3] Hoş vakit geçirme
- [4] Hoşa giden mal
- [5] Güzeli çirkinden ayırt etme yetisi
- [1] tat
- [5] beğeni
- zevkini çıkarmak
zevk